Yaptığı sarmalar lezzetli olunca arkadaşları ve ailesinin ısrarı üzerine işletme açan kadın girişimci Müzeyyen Usta yeni doğan bebeğini de işyerinde büyütüyor. Eşini de işletmesinde çalıştıran Müzeyyen Usta, hem annelik yaparken hem de işletmesini genişletmek için mücadele veriyor.
Yaptığı sarmaları lezzetli olunca yakınlarının ve arkadaşlarının tavsiyesi ile Düzce Kadın Emeği Merkezinde dükkan tutan 38 yaşındaki Müzeyyen Usta yaprak, lahana gibi sebzelerden yaptığı sarmalarını Düzceliler ile buluşturuyor. Yaklaşık 2 yıl önce işletmesini açan Usta’nın sarmalarına talep yoğun olunca eşi Yunus Usta’yı da yanında çalıştırmaya başladı. İşletmesini devam ettirirken doğan 4. çocuğu Atlas bebeğe mecburen dükkanında bakan Müzeyyen Usta, hem anneliği hem de girişimciliği bir arada yapmaya çalışıyor.
Hem annelik hem de iş kadınlığı yapan Müzeyyen Usta anne olarak iş hayatını anlatarak şunları söyledi: “Bebeğimi işyerinde büyütüyorum. Atlas 11 senelik bir aranın ardından 4. çocuğum. Burada işyerimde 9 aydır yetiştiriyorum. Zorluğuna gelince çalışmakla alakalı bir durum aslında. Ben bebeğimden güç alıyorum. Herkes bana çocukla çalışmak çok zor diyor ama ben zor olduğunu düşünmüyorum. Doğrusu işten bunaldığım zamanlarda sarıldığım, kendimi dinlendirdiğim bir nokta bebeğim benim için. Bana güç veriyor iyi ki de var ve işyerime de neşe katıyor. İşletme sahibi olmak ya da girişimci olmak çok büyük sıkıntılar, endişeler taşıyor ama Atlas’ın yanına gidince o sıkıntılarım geçiyor. Dinleniyorum ve işe tekrar başlıyorum. İşletmemi açınca ailecek çok güçlü olduğumuzu fark ettim. Düştüğümüz zamanlarda bile birbirimize hadi kalkarsın sen buradan, yaparsın diyebiliyoruz. Aslında birbirimizin gücünü burada fark ettik. Eşim ile birlikte ben düştüğümde 4 tane çocuğum ve birde eşim var. Kayınvalidem de en büyük desteklerden birisi. Burada birlikte çalışıyoruz. Atlas’a birlikte bakıyoruz. Kadın girişimciyim ama arkamdaki güç ailem. Atlas bebek Kadın emeği Merkezinin de maskotu oldu. Kadın Emeği merkezinde kadın girişimcilere desteği de inkar edilemez. İyi ki varlar.”