Dorlion Arama ve Kurtarma Derneği (DAK) Başkanı Abdullah Aydıngör, Porsuk Çayı’nda yaşanan son olaylarla ilgili vatandaşları uyararak, sulama kanalları ve Porsuk Çayı gibi yerlerde serinlemeye çalışmanın can güvenliğini tehlikeye atabileceğini söyledi.
Yüksek sıcaklığın etkisini gösterdiği Eskişehir’de vatandaşlar serinlemek için çeşitli yollara başvuruyor. Bazı vatandaşlar soğuk bir şeyler içerek serinlemeye çalışırken, bazıları ise soğuk ama tehlikeli sulara atlayarak canlarını tehlikeye atıyor. Dün akşamüzeri saatlerinde 2 genç arkadaşın sebebi bilinmeyen bir şekilde Porsuk Çayı’na girerek, boğulma tehlikesi yaşamaları ve geçtiğimiz günlerde çayın başka bir bölümüne serinlemek maksadıyla giren bir vatandaşın boğularak hayatını kaybetmesi, benzeri olayların yaşanmasına karşı önemli bir uyarı özelliği taşıyor. Çeşitli arama-kurtarma faaliyetlerine katılan DAK Başkanı Abdullah Aydıngör, havaların ısınmasıyla birlikte insanların çevrede bulunan sulama kanalları ve Porsuk Çayı gibi yerlere serinlemek için girdiğini ama bunun çok tehlikeli olduğunu söyledi. “Sulama kanalları ya da şehrin içinden geçen Porsuk Çayı’nda yüzmeye çalışılmaması gerekiyor”
Sığ görünen ancak göründüğünden daha derin olabilen bu alanların, suyun altında bulunan kumun hareketli olması nedeniyle riskli olduğuna vurgu yapan DAK Başkanı Abdullah Aydıngör, vatandaşların ani derinlik farklarını fark etmeyerek, canlarını tehlikeye attığını belirtti. Serinlemek ya da oyun oynamak amacıyla girilen suya, dengesini kaybederek düşen insanların da olabileceğini söyleyen Aydıngör, şunları söyledi;
“Havalar ısındığı için insanlar şuursuz bir şekilde civarımızda bulunan sulama kanalları ya da Porsuk Çayı’na gidip, serinlemeye çalışıyorlar. Kendilerini böyle tatmin etmeye çalışıyorlar ama maalesef su göründüğü gibi değil, sığ görünen yerler derin çıkabiliyor. Geçtiğimiz günlerde böyle bir sıkıntı yaşandı. Çocuklar oynarken birden bire girdikleri yerin diğer tarafında derinliği fark etmeyip, maalesef can verdiler. Serinlemek ya da oyun oynamak için girdikleri yerde can vermek kötü bir durum, o yüzden bilmedikleri yere girmemeleri gerekiyor. Ayrıca bazı vatandaşlar sadece oyun oynamak ve serinlemek için değil, suyun kenarında alkol ve benzeri şeyler aldıkları için dengelerini kaybedip düşebiliyorlar. O yüzden insanların bu konuda hassas olmaları gerekiyor. Şehrimizde yapay da olsa bir denizimiz var, orayı kullanabilirler. Tamam, ücreti karşılığında oluyor ama en azından güvenli bir ortamdır. Anadolu’nun ortasında denizi olan hiçbir il yok, burada böyle imkânlar, havuzlar varken, güvenli yerlere girilmesi gerekiyor. Sulama kanalları ya da şehrin içinden geçen Porsuk Çayı’nda yüzmeye çalışılmaması gerekiyor. Suyun altında bulunan kum hareketli oluyor, oraya basıldığında çökme oluyor, insanlar panikledikten sonra da bu suyun dışına çıkmak kolay değil. Panik yaptığınız aman boğuluyorsunuz, aslında tamamen insanın kendisiyle alakalı diyebiliriz.”