Annesi tarafından şırınga ile eziyet gördüğü iddia edilen çocuğun babaannesi Feriha Canverdi, canlı yayında konuştu. 1,5 yıl önce annesi tarafından şırınga ile eziyet gördüğü iddia edilen çocuğun babaannesi Feriha Canverdi, Kanal D ekranlarında hafta içi her gün yayınlanan sunuculuğunu Hakan Ural ile Nur Tuğba Namlı’nın yaptığı “Neler Oluyor Hayatta” programına görüntülü bağlanarak çocuğa yapılan şiddeti ve çocuğun annesinin itiraflarını anlattı. Babaanne Feriha Canverdi canlı yayında şöyle konuştu: “Şırınga iğnesiyle işkence etti ve torunumu hastaymış gibi gösterdi”
“Şırınga iğnesini ağzının içine, burnuna, göbek deliğine, gözüne ve kulağına batırarak kanama elde edilmiş. Bu da kızı hasta göstermek için. Arkasından morluklar başladı vücudunda, jiletlerle kesikler başladı. Bunları da deri patlaması diye izah etti bize. Kasılmalar yaşıyordu çocuk. Yani onları anlatamam ben size yani öyle işkence öyle bir şey yok dünyada yeryüzünde yok gibime geliyor. Tekrar tekrar durmadan değiştirerek. “Torunumun kanından yüzey temizleyicisi, çamaşır suyu ve sıvı el deterjanı çıktı”
En son hastanelerde verilen damar yolunda yüzey temizleyici, çamaşır suyu ve sıvı el deterjanı enjekte ediyor. Biz hastane hastane dolaşıyoruz. Torunumuzun nesi var neden çaresi bulunamıyor. En sonunda Cerrahpaşa’da bir doktor var. Doktor “çocuk darp ediliyor” dedi. Bu aldılar gözaltına bir gün sonrası serbest kaldı ve torunlarımın üçü beraber çocuk esirgemeye götürüldü. “Kızım gittiğinde torunum sağlığına kavuştu”
Kızımı yolladım şu an torunumu bu hale getirip bakan büyüten benim kızımdır. 9 aydan beri artık o bakıyor. Benim kızım gittikten sonra torunumda değişiklikler başladı. Gülme başladı, gülmesine bütün hastane çok şaşırdı. Hareketleri düzeldi. Yaşanan olayların hiçbirisi gerçekleşmedi bir daha. Anne evdeydi, çocuğu eve çıkardığımda dedim ki çocuk benim yanımda kalacak. Alışverişe diye evden çıktı. Gitti ve bir daha gelmedi. Her yerde bunu arıyoruz sonra ben hastaneyi aradım böyle bir kişi geldi mi hani korkuyoruz araba mı çarptı bir şey mi oldu diye. Bana dedi ki polis eşliğinde karakola götürüldü darp diye darp ifadesi kullanıldı. Biz de kızımız darp edildi sandık ama o, kimseyi aramayın nerede olduğumu söylemeyin demiş. Hani akli dengesi bozuk ya hanımefendinin. Ertesi sabah biz adliyeye çağırılıyoruz. Adliyeye gittiğimizde iki kolluk arasında geliyordu. “Kızımıza bunu ben yaptım, kızımız hasta değil”
Oğluma dönüp diyor ki, “Kızımıza bunları ben yaptım”. Oğlum şaşırıyor “Ne demek istiyorsun” diye soruyor. “Kızımıza bunları ben yaptım, kızımız hasta değil” diyerek içeri girdi. İnanamadım cezaevine gittim sordum. Bana “Evet yaptım” dedi. Şimdi ise inkar ediyor annesi, kızını kurtarmak için ve bunu herkes duydu, torunum da duydu. “Önce itiraf etti sonra reddetti”
Yanına gittim ve dedim ki, “Kızım sen itiraf ettin şu an neden kabul etmiyorsun” Anne avukatlara dedim ki, “İkisini reddedeyim diğer ikisini itiraf etmeyeyim” demiş. Avukatlar ise “Hepsini itiraf et, emin ol ki hiçbirini ispatlayamayacaklar” dedi. “Torunumun sağ kolu işlev görmüyor”
Benim torunumun sağ kolu işlev görmüyor. “Benim oğlum eziyet etmiş de psikolojisi bozulmuş, o yüzden yaptım” dedi. Torunum, annesi için “Çıkmasın ben görmek istemiyorum” dedi. Torunum her şeyin farkında.”