Karaciğer fonksiyon itibari ile diğer organlara nazaran vücutta oldukça hayati bir yere sahiptir. Kendini yenileyebilen tek organ olan karaciğer zararlı etkilere maruz bırakıldığında sağlıklı olan bu dokusu zedelenmekte ve kendini yenileyememektedir. Tüm karaciğer rahatsızlıklarının son evresini temsil eden siroz, ilk aşamalarda hastada herhangi bir belirti göstermediği için kendini gizleyen sinsi hastalıklar içerisinde yerini alır.
KARACİĞER SİROZU NEDİR?
Kronik bir karaciğer hastalığı olarak da adlandırılan siroz, karaciğerde ileri boyutta hasar oluşumuna sebep olur. Çeşitli rahatsızlıklar nedeniyle, bazense bilinmeyen sebeplerden dolayı karaciğerde farklı aşamalarda kalıcı hasar meydana gelebilir. Bunun sonucunda karaciğerin yapısındaki fonksiyonlar ve normal işlevlerini yerine getiremeyecek hale gelir.
Bu durum, siroz sürecinin başlangıcını oluşturur. Süreç ve aşamalar ilerledikçe işlevine devam eden karaciğer hücrelerinin eksilmesi sonucunda karaciğer giderek sertleşmeye ve ufalmaya başlar. Sertleşen bu dokular kanın akışını zorlaştırır ve kanın dokuya ulaşamaması beraberinde yeni damar yolları oluşur. Tüm bu gidişat karaciğer fonksiyonlarını daha da olumsuz etkileyerek siroz tablosunu ağırlaştırır. Sonuç olarak karaciğer görevini yerine getirememeye başlar ve karaciğer yetmezliği ortaya çıkar.
SİROZ BELİRTİLERİ NELERDİR?
Siroz hastalığı, il aşamalarda genellikle kendini belli etmez. Fakat hastalığın aşamaları ilerledikçe ve karaciğerde oluşan hasar düzeyi arttıkça görülen belirtilerde ve şiddetinde ciddi bir artış gözlenir. En sık görülen siroz belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
İştah ve kilo kaybı
Bulantı ve kusma
Sürekli halsizlik hissi
Bacaklarda şişme - ödem oluşumu
Karında asit birikimi nedeniyle şişme
Kas kaybı
Kansızlık
Kaşıntı
Sarılık
Kanın pıhtılaşmaması
Kadınlarda adet düzensizliği
Ciltte morarma ve kanamalar
Sinirlilik hali
Kabızlık ve gaz sorunu
Midede ağırlık hissi
SİROZ HASTALIĞI NEDEN OLUR?
Siroz bir anda oluşup birdenbire ortaya çıkmaz. Karaciğere uzun vadede verilen hasarların bir neticesi olarak gün yüzüne çıkar. Buna sebep olabilecek etkenler şu şekilde sıralanabilir:
Aşırı alkol tüketme
Obezite
Uzun süreli devam eden hepatit B ya da hepatit C enfeksiyonu
Kistik fibrozis
Vücudunuzun şeker işlemesini zorlaştıran rahatsızlıkların varlığı
Vücudunuzda çok fazla demir olması
Wilson hastalığı
Karaciğerde biriken yağ
Safra kanallarının sertleşmesi ve yaralanması
Vücudun karaciğer hücrelerine saldırmasına sebep olan otoimmün hastalıklar
Safra kanalının tıkanması
Bazı genetik sindirim bozuklukları
Frengi ve bruselloz dahil olmak üzere bazı enfeksiyonlar
Bazı ilaçlara gösterilen reaksiyonlar
SİROZ HASTALIĞI BULAŞICI MIDIR?
Diğer karaciğer hastalıklarından bağımsız olarak siroz tek başına herhangi bir bulaşıcılık durumu barındırmaz ancak diğer karaciğer hastalıklarının eşlik ettiği durumlarda bazı bulaşıcılık durumları görülebilir.
Hepatit hastalığının siroza eşlik ettiği durumlarda hasta bireyden diğer bireylere siroz bulaşmayabilir ancak hepatit virüsü bulaşır. Bu noktada siroz hastası yakını olan bireyler mutlaka kişisel sağlığına dikkat etmelidir.
KARACİĞER SİROZU TEDAVİSİ VAR MIDIR?
Hastalığın ilerleme seviyesine göre A, B ve C olarak hastalık 3 seviyeye ayrılır. Karaciğerin daha az hasar almış olduğu A ve B seviyesindeki hastalarda düzenli hekim kontrolü ve tedavi ile beraber hastalığın ilerleyişini minimuma indirerek uzun yıllar boyunca kaliteli bir yaşam sağlayabilir. Uzman hekimler tarafından yürütülen tedavilerde verilen öncelik karaciğerdeki sertleşmiş skar dokusunun artışının önüne geçmek ve hastalığın yol açmış olduğu komplikasyonları önlemek.
Karaciğere ağır gelebilecek her türlü besinden, gereksiz ilaç kullanımından ve alkol tüketiminden kaçınmak siroz hastalarının tedavisini kolaylaştıracak kişisel önlemlerin başında yer alır. Siroz otoimmün kaynaklı ise bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar ile tedavi, viral hepatitlerden kaynaklanıyorsa antiviral ilaçlar ile tedavi uygulanır. İleri düzey karaciğer hastası olan C seviyesindeki sirozlarda ise hekim önerisi ile karaciğer nakli gerekebilmektedir. Eğer sizler de siroz hastalığına yakalandıysanız düzenli olarak kontrollerinizi yaptırarak ve hekim tarafından önerilen tedavi yöntemlerini uygulamanız en doğrusu olacaktır. Böylelikle hastalığın ilerleyişini önleyebilir, yaşam kalitenizi artırabilirsiniz.