DÜZCE(İHA) – Türk Sosyal Psikolog, fikir adamı Prof. Dr. Erol Güngör’ün fikirleri düzenlenen panel ile konuşuldu. Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, “Türkiye’nin çok iyi yetişmiş sosyolog ve felsefecilere de ihtiyacı var” dedi.
Düzce Belediyesi tarafından düzenlenen Prof. Dr. Erol Güngör’ün Sosyal Meselelere Yaklaşımı Paneli geniş katılımla gerçekleştirildi. Panel, Prof. Dr. Erol Güngör’ün özgeçmişinin olduğu kısa film gösterimiyle başladıktan sonra panelin açılış konuşmasını Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü gerçekleştirdi.
Güngör’ün siyasi görüşü ne olursa olsun her yöneticiye örnek olması gerektiğini kaydeden Başkan Özlü, “Benim, hem siyasi hayatım boyunca hem de özellikle Bakanlık dönemimde savunduğum bir görüşüm var. Temel bilimler alanına çok daha fazla eğilmemiz ve temel bilimler eğitimini çok büyük bir hassasiyetle ele almamız gerektiğini düşünüyorum. Türkiye’nin elbette iyi yetişmiş mühendislere, doktorlara, hukukçulara ihtiyacı vardır. Fakat Türkiye, aynı zamanda çok iyi yetişmiş sosyologlara ve felsefecilere de ihtiyaç duymaktadır” dedi. Derin sularda yüzüp çok çalışmalıyız
Erol Güngör’ün Sosyal Meselelere Yaklaşımı panelinde milliyetçiliği, muhafazakarlığı, kültürel değişimi, modernleşmeyi ve birçok sosyal konuyu konuşacaklarını kaydeden Özlü, “Bir yazar zihinleri yanlış yola sevk ederse, bunun zararının hesabı yapılamaz. Üstelik aydınlar bir aileye değil, bütün insanlığa hitap eden kimselerdir. Benim bütün dileğim; Türkiye’yi dünüyle ve bugünüyle anlamaya çalışan herkesin, rahmetli Güngör’ün fikirlerini tahlil etmeleridir. Kulaktan dolma ve derinlikten yoksun sabit fikirlerle, sabit düşüncelerle bir yere varmamız mümkün değildir. Bu yüzden tıpkı rahmetli Güngör gibi derin sularda yüzmek, çok çalışmak, çok araştırmak zorundayız” ifadelerinde bulundu. “Erol Güngör ile büyüdüm”
Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç yaptığı konuşmada, Erol Güngör’ün eserleriyle büyüyüp yetiştiğini belirterek “Türkiye sosyolojik olarak savrulduğu dönemde merhum hocamız sükûnetle ve suhuletle konulara yaklaşırdı. Biz de savruluyorduk. Edebiyatçı kimliğimle kendisinden çok bilgilendim. Sosyal meselelere bakışını çok önemli buluyorum. Düzce üniversite de buna katkı sunacaktır” dedi. "Bir nesli inşa eden münevver şahsiyettir"
AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı ve Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, Prof. Dr. Erol Güngör’ün hayatında derin izler bıraktığını belirterek “45 yaş üstü neslini inşa eden münevver bir şahsiyettir. Duru ve anlaşılır Türkçesi ile hayatımızı nakşediyor. Bugünkü meseleleri anlamak ve yarınlara da ışık tutmak için Erol Güngör bu anlamda önemlidir. Özellikle milliyetçiliğin iç mesele olduğunu ve farklılıklarını en aza indirmek olduğunu söylüyor. Aynı kalkınma hedefi için bütün kültürel birikimimizi bir araya getiren milliyetçilik tanımı benim düşüncelerimi da tamamlıyor” dedi.
Cumhurbaşkanlığı eski Genel Sekreteri ve 26 ve 27’inci dönem milletvekili Mustafa İsen, Moderatörlüğünü yaptığı panelde ilk defa Prof. Dr. Erol Güngör kendi adının taşındığı bir Kültür Merkezinde konuşulacağını söyledi. Güngör’ün vefat etmesine rağmen bugün bile olaylara cevap niteliğinde cevaplarının olduğunu belirterek panelistleri sahneye davet etti.
Edebiyatçı-Yazar Beşir Ayvazoğlu, 26. ve 27’inci Dönem Milletvekili Cengiz Aydoğdu, Araştırmacı-Yazar Murat Yılmaz ve Araştırmacı-Yazar Yunus Şahbaz’ın konuşmacı olduğu panel geniş katılımla devam etti.
Edebiyatçı-Yazar Beşir Ayvazoğlu, Erol Güngör’ün biyografisini yazdığını belirterek başladığı konuşmasında, “14-15 yaşlarından itibaren yazmaya başlayan biridir Erol Güngör, 17 yaşında İstanbul dergilerine makaleler yazıyor. Olgun bir yapısı ve düşünceleri vardı. Aydınların toplumun nabzını tutması son derece önemlidir” dedi. Aydın-halk mesafesini yazılarında işlerdi
‘Türk Kültürü ve Milliyetçilik’ eserinin başeseri olduğuna dikkat çeken 26. ve 27. Dönem Aksaray Milletvekili Beşir Aydoğdu, “Basit, sade ve kolayca en zorlu konuları anlatırdı. Kitaplarını okurken meselelere yaklaşımı sizi sarsar. Ancak meselelerde ideolojik tarafgirliği yoktur. Hakim olduğu teorinin yüksek katını sosyal mesafeye indirebildi. Aydın-Halk mesafesini çok işlerdi. Aydınların kendi arasındaki mesafeyi de yazılarında gösterirdi. Memleketin adamıydı, elitti ama halkın adamıydı” ifadelerinde bulundu. Akıntıya karşı olan yazar Erol Güngör
Araştırmacı-Yazar Dr. Murat Yılmaz ise konuşmasında, “Erol Güngör; İslam medeniyeti ve milli kimliğimizi ele alarak tartıştı. Sadece etrafını, aydınları değil kendini de eleştirmekten çekinmezdi. Akıntıya karşı bir yazardı. Geleneği ortaya koyabilen ancak bunu da eleştirebilen biriydi. Toplumun milli kültüre güvenen ve modernleşmenin aletleriyle kimliğini kuracağını sosyal bilim diliyle anlatırdı” diyerek Erol Güngör’ü anlattı. Akademik, disiplinli ve çalışkandı
Araştırmacı-Yazar Dr. Yunus Şahbaz, Erol Güngör’ün yazılarını genellikle süreli yayınlarda yazdığını belirterek kitaplarının ana omurgasını bu süreli yayınlar olduğunu kaydetti. “40 yıldır Erol Güngör’ü konuşmamızın bir önemi var” diyen Şahbaz; “Akademik, disiplinli çalışkan biriydi. Sosyal ve aktüel meselelere dokunmayı severdi. Milli Kültürün sağlam kurulduğunda dış etkenlerin nüfuz etmesinin olanaksız olduğunu söylemiştir. Ziya Gökalp ve Mümtaz Turhan ile bağlantısının da iyi anlaşılması gerekiyor. Fikir adamı ve politikacılar ayrı şahsiyetlerdir. Topluma yön vermek de aydının görevidir. Fikrin politikaya yön vermelidir. Bu yüzden Erol Güngör’ü vefatından 40 yıl sonra bile konuşabiliyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.
Panele katılan tüm panelistler Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’ye düzenlediği panelden dolayı teşekkür ederken, panelistler katılımcılardan gelen soruları da yanıtladı.