Sosyolog Doç. Dr. Adem Palabıyık, Selahattin Demirtaş’ın birlik çağrısının terör örgütü PKK’nın güç kaybetmesinin sonucu olduğunu, Demirtaş’ın hapis hayatından kurtulmak için PKK’yı satmaya hazır olduğunu belirterek, “Demirtaş’ın birlik çağrısı aldatmacadır ve hapis hayatından sıkıldığı için anlaşmaya hazır olduğunun işaretidir” dedi.
Doç. Dr. Adem Palabıyık, gündeme ilişkin İHA’ya yaptığı açıklamada, Selahattin Demritaş’ın özellikle son açıklamasının tam bir aldatmaca olduğunu ve PKK’nın güç kaybından sonra hapisten çıkamama korkusunun kendisinden beklenmeyen çağrılara sebep olduğunu ifade etti. Palabıyık, “Demirtaş, 6-7 Ekim olaylarında Öcalan’a karşı sivil bir darbe girişimi planladı ve halkı sokağa çağırdı. Fakat halk buna karşılık vermedi ve anarşist bölücü zihniyete sahip olanların karıştığı olaylar sebebiyle çok sayıda vatandaşımız hayatını kaybetti. Demirtaş’ın bu çağrısı bir ayaklanma çağrısıydı ve bölücü bir içeriğe sahipti. Bu çağrı sebebiyle tutuklandı ve şu an cezaevinde. Anlaşıldığı kadarıyla yaptıklarının karşılığı olarak cezaevinden çıkamayacağını anladı ve PKK’nın güç kaybetmesiyle de umudu iyice azaldı. Çünkü Demirtaş, PKK’nın özellikle Irak ve Suriye’de başarı elde edeceğini ümit ediyordu fakat ülkemiz, Rusya-Ukrayna krizindeki etkili rolü sonrası hem Irak hem de Suriye’de başarılı operasyonlar yaptı. Özellikle Rusya ile bağları koparmaması ve diplomasiyi devam ettirmesi yine aynı zamanda Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne vurgu yapması etkin bir siyaset sosyolojisinin oluşmasına sebep oldu. ABD de ülkemiz adına aldığı kararları değiştirerek pozitif yönde bir tercih izledi. Sanırım Demirtaş, Biden’ın muhalefet üzerinden baskı yönteminden vazgeçtiğini düşünmüş ki birlik çağrısı yaptı" diye konuştu. “Biden’ın iç muhalefeti sattığını anlayan Demirtaş, başının çaresine bakmak zorunda kaldı”
Demirtaş’ın, iç muhalefetin beceriksizliğine dikkat ettiğini ve ABD Başkanı Biden’ın muhalefeti satarak tercih değiştirdiğini anlamasından sonra çark ettiğini sözlerine ekleyen Palabıyık, “Demirtaş yalnız kaldığını anladı. Ayrıca HDP’nin de özellikle Millet İttifakı için önemli olmadığını, piyon görevi gördü ve kendisinin cumhurbaşkanı adayı olamayacağının farkına vardı. Özellikle İYİ Parti’nin tepkilerinden sonra Mansur Yavaş’ın isminin anılması Demirtaş’ı da rahatsız etmiş görünüyor. Öcalan’ın heykelini dikeceğini defalarca dillendiren bir ismin hiç beklenmedik bir biçimde birlik çağrısını yapması da ancak bu sebeplerden dolayı ortaya çıkmış olabilir. PYD ve YPG de özellikle Rusya-Ukrayna krizinden nasibini alınca Demirtaş’ın umutları tamamen yok oldu. Rusya ve ABD’nin değişen siyasi tavırları, Irak’taki Kürt yerel yönetiminin Türkiye taraftarlığı ve PKK’nın üst düzey sorumlularının etkisiz hale getirildiği haberleri, Demirtaş’ı üzmüş görünüyor. Herhalde olacaklara dair umudunu kaybetti ve ‘ben artık yokum’ mesajına bir atıf yaptı. Bence de Demirtaş, artık siyasete asla dönmemeli ve geri çekilmelidir” dedi.