MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yaptığı “PKK silah bıraksın” çağrısıyla başlayan yeni süreçte önemli mesafe kat edilirken, sürece yönelik destek açıklamaları gelmeye başladı. Devletin yetkili kurullarınca “Bu son fırsat” hatırlatılması yapılırken, süreci yakından takip eden Mersin merkezli düşünce kuruluşu Toros Akademi tarafından yapılan açıklamada Devlet Bahçeli’nin dile getirdiği “koşulsuz silah bırakma’’ çağrısı ideal bir duruş olarak değerlendirildi. Sürecin pazarlık konusu edilmeden, koşuldan ve şarttan uzak bir zeminde gerçekleşiyor olmasını kuvvetle destekliklerini belirten Toros Akademi yönetimi, “Ülkemizin mali kaynaklarının heba olmaması, iktisadi açıdan daha canlı bir hale gelmesi, muasır dünyada millet olarak daha büyük hedeflere yönelmemiz ve dış politikada terör gerekçesiyle bir problemle karşılaşmamamız, bazı ülkelerin söz konusu terör sorunu üzerinden rant devşirmemeleri adına terör kamburunun bir an önce çözümünün hayatiyet arz ettiğine” dikkat çekti.
KÖKÜ MAZİDE OLAN BİR ÂTİYİZ!
Toros Akademi Düşünce Kuruluşu’nca yapılan kamuoyuna duyurusunda şu önemli ifadeler yer aldı:
"Devlet, ortak hedefler etrafında kenetlenen milletlerin akıl ve iradesinin tecessüm ettiği bir teşkilattır. Bu bağlamda Türk devlet geleneği binlerce yıllık bir aklın, birikimin, tecrübenin ürünüdür. Türk Devlet geleneği mana ve muhtevaya önem veren, adalet ve vicdan üzerine bina edilen bir değerler silsilesinin tezahürüdür. Türk devlet mefhumunun öznesi insandır ve insanlık onurudur. Orhun Yazıtlarında geçtiği gibi “üstte mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer delinmedikçe Türk Milleti ilini ve töresini koruyacaktır.” Bugün, Türk devlet geleneğinin istikbalini tayin edecek olan son merhale Türkiye Yüzyılı vizyonudur. Buna göre, doğudan batıya, kuzeyden güneye, ülkemizin tamamında iyiliği, refahı, kalkınmayı, kardeşliği ve adaleti hâkim kılmak esastır. Ayrıca zengin bir medeniyet, güçlü tarihi ve beşerî bağlarımız olan geniş bir gönül coğrafyasına da sahip bir ülke olduğumuz bir gerçektir. Dolayısıyla sadece ülkemizi ilgilendirmeyen ve aynı zamanda insanlığın kaderini de etkileyecek kararların alınmasının bir gereklilik olduğuna inanıyoruz. Toros Akademi Düşünce Kuruluşu olarak son yıllarda milletimiz ve devletimiz için bir kangren haline gelen terör belasından halas olma adına, başta sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın, Milliyetçi Hareket Partisi lideri sayın Devlet Bahçeli’nin ve Dışişleri Bakanımız sayın Hakan Fidan’ın sergiledikleri iradeyi güçlü bir şekilde destekliyoruz."
TERÖR AYAK BAĞI OLMAKTAN ÇIKMALI
"Ülkemiz için siyasi, sosyal ve ekonomik açıdan ciddi anlamda sorun teşkil eden ve Türkiye Yüzyılı için bir ayak bağı olan terör sorununun makul adımlarla çözülmesi konusundaki siyasi tavrın, tutumun ve yaklaşımın hayatiyetini göz önüne alarak devlet aklının olgunluğuna itimat ediyoruz. Bu doğrultuda atılan ve atılacak adımların salt bir siyasi hamle yahut bir parti politikası olmayacağını, ayrıca bir beka mevzuuna taalluk ettiğini tüm taraflara hatırlatmayı bir sorumluluk olarak telakki ediyoruz. Bu çerçevede başta sayın Dr. Devlet Bahçeli’nin dile getirdiği ve bir uyarı mahiyetini taşıdığını düşündüğümüz ‘’koşulsuz silah bırakma’’ çağrısını ideal bir duruş olarak görüyoruz. Böylelikle sürecin pazarlık konusu edilmeden, koşuldan ve şarttan uzak bir zeminde gerçekleşiyor olmasının, ‘’insanı yaşat ki devlet yaşasın’’ şiarına mübteni olduğuna mutabık kalıyoruz."
KUVVETLE DESTEKLİYORUZ!
"Ülkemizin mali kaynaklarının heba olmaması, iktisadi açıdan daha canlı bir hale gelmesi, muasır dünyada millet olarak daha büyük hedeflere yönelmemiz ve dış politikada terör gerekçesiyle bir problemle karşılaşmamamız, bazı ülkelerin söz konusu terör sorunu üzerinden rant devşirmemeleri adına terör kamburunun bir an önce çözümünün hayatiyet arz ettiği görüşündeyiz. Bu açıdan terör şebekesinin başka ülkelerin bir aparatı olmasına müsaade edilmeden koşulsuz şartsız silah bırakmasına yönelik devlet yetkililerimizin ve sayın Cumhurbaşkanımızın beklentilerinin önemine işaret ediyoruz. Ayrıca bazı siyasi partilerin toplumsal ve milli hassasiyetlerimize riayet etmelerinin, aklıselim davranmalarının ve provokasyonlardan uzak durmalarının gerekliliğine işaret etmek istiyoruz. Sadece siyasetçilerin değil aynı zamanda toplumunkanaat önderlerinin ve temsilcilerinin de sorumluluk üstlenmeleri gerektiğinin altını çizmek istiyoruz."
PROVOKASYONA DİKKAT!
"Bu sürecin baltalanması adına birtakım şer odaklarının ve dış mihrakların provokatif beyanat ve eylemler içerisinde bulunabilecekleri ihtimaline karşı da teyakkuzda olunması gerektiğini ve toplum olarak sağduyudan ödün verilmemesi zaruriyetini ifade etmek istiyoruz. Bu çerçevede ülkemizdeki bazı dernekleri, siyasi partileri ve siyasetçileri olabildiğince ve özellikle mutedil davranmaya davet ediyoruz. Öte yandan Mersin’deki tüm kamu kurum ve kuruluşları, dernekler, sendikalar, siyasi parti örgütleri ve benzer kuruluşları bu konuda farkındalık uyandırmaya çağırıyoruz. Buna ek olarak tüm basın kuruluşlarını ve emekçilerini kamuoyu oluşturma konusunda sorumluluk almaya davet ediyoruz. Gelişmelerin milletimiz, ülkemiz ve Ortadoğu barışı açısından hayırlara vesile olmasını ve hayır kapılarını aralamasını diliyoruz."
Kaynak: HABER7.COM