Duruşmada savunma yapan sanık Nubar Aslan, “Kaybedecek bir şeyim kalmadı bildiklerimi anlatmak istiyorum” diyerek cinayeti eşinin işlediğini ve kendisinin korktuğu için eşinin dediklerini yaptığını söyledi.
Büyükçekmece'de eşi Nubar Aslan'la bir buçuk yıldır ilişki yaşadığı iddiasıyla komşusu Süleyman Akbaba'yı öldürüp, 7 parçaya ayırdıktan sonra yol kenarına atan sanık Alpaslan Aslan ile cinayete yardım ettiği iddia edilen Nubar Aslan ve delilleri gizledikleri gerekçesiyle tutuksuz yargılanan İmran Baran ve Ömer Faruk Çiftçi'nin yargılanmasına devam edildi.
Bakırköy 23. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanıklar Nubar Aslan ve Alpaslan Aslan SEGBİS sistemiyle bağlanırken, taraf avukatları duruşma salonunda hazır bulundu.
“Kaybedecek bir şeyim kalmadı bildiklerimi anlatmak istiyorum”
Duruşmada savunma yapan sanık Nubar Aslan sanık Alpaslan tarafından gönderilen avukatın yönlendirmesiyle ifade verdiğini ve sanığın çocuklarını almak istediğini söyledi. “Kaybedecek bir şeyim kalmadı” diyen sanık Nubar Aslan, “Tüm bildiklerimi anlatmak istiyorum. Olay gecesi kaynımın evine gitmiştik. Dönüşte ben komşumuz olan Deniz'in kapısını çaldım ve ona geleceğimi söyledim. Alpaslan ile evimize çıktık. Mutfak dolabının içinde maktulün bana verdiği telefon vardı. Telefondan ses geldi. Bunun üzerine eşim Alpaslan ‘nereden ses geliyor' diye telefonu aramaya başladı ve buldu. Daha sonra beni dövüp tehdit etti. Boğazıma bıçak dayadı. Maktulü eve çağırmamı istedi. Maktulü eve çağırdım” dedi.
“Cesedi parçalara ayırmıştı”
Maktul geldiğinde kapıyı kendisinin açtığını söyleyen sanık Aslan, “Alpaslan çocuk odasına geçti. Maktulün yanından diğer odaya geçtiğimde Alpaslan kolumdan tutup beni tehdit etti. ‘Sen aşağı in ben bu konuyu konuşup halledeceğim, seni çağıracağım' dedi. Sonra ben komşuma gittim. Yaklaşık bir buçuk saat sonra Alpaslan bana camdan seslendi. Eve gittiğimde koku vardı. Salondaki halı toplanmıştı. Yerde çöp poşetleri ve kanlar vardı. Ne yaptın dediğimde bana ‘ya susacaksın ya da seni de öldüreceğim' dedi. Çaresizce dediklerini yaptım. Korktum. Ben eve gittiğimde cesedi parçalara ayırmıştı poşetler salondaydı. Alpaslan ertesi sabah evden çıktı. Araç getirdi. Poşetleri çantalara, çantaları da arabaya koydu. Beni tehdit etti. Boş araziye götürdü. Beni de öldürecekti. Bana zarar vermesin diye dediklerini yaptım. Ağaçlık alanda poşetleri bıraktı. Sonra eve geçtik. Bana ‘yukarı çık evi temizle bir şey kalmasın çocukları almaya gidiyorum' dedi. Ben de evi temizledim. Bir süre sonra çocuklar ile geri geldi. Alpaslan 4 gün boyunca yanımdan ayrılmadı. Ölümle tehdit etti” dedi.Sanık Alpaslan Aslan ise “Nubar'ın bu celse aleyhime verdiği savunmayı kabul etmiyorum. Ben boşanma davası açtım bunun üzerine aleyhime ifade vermektedir” diye konuştu.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek eksikliklerin giderilmesi için duruşmanın ertelenmesine hükmetti.
İddianameden
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, 14 Temmuz 2020'de Büyükçekmece'de temizlik işçileri tarafından 7 poşet içerisinde bulunan ceset parçalarının 11 Temmuz'da eşi tarafından kayıp ilanı verilen Süleyman Akbaba'ya ait olduğunun belirlendiği anlatılmıştı. İddianamede, sanık Alpaslan Aslan'ın eşine maktulü çağırmasını söylediği, maktul eve girdikten sonra sanığın direncini kırmak için önce kafasına bir cisimle vurduğu, sonrasında defalarca maktulü bıçaklayarak öldürdüğü ve cesedi parçalara ayırıp poşetlere koyduğu ifade edilmişti. Olayla ilgili yakalanan sanığın yaklaşık 1 buçuk yıl eşiyle ilişki yaşadığını iddia ettiği Akbaba'yı öldürmeyi planladığı ve olay tarihinden bir gün önce araç kiraladığı iddianamede belirtilmişti. İddianamede, sanık Alpaslan Aslan'ın ‘tasarlayarak kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, sanık Nubar Aslan'ın ise ‘tasarlayarak kasten öldürmeye yardım etme' suçundan 15 yıldan 20 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti. Sanıklar İmran Baran ve Ömer Faruk Çiftçi'nin ise ‘suç delillerini yok etme gizleme veya değiştirme' suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edilmişti.
Melike İnal