İzmir Karşıyaka’da dondurmacılık yapan ve çocukların kendisine, “Dondurma Dede”, “Süt Dede” gibi ifadelerle seslendiği öğrenilen Arif Suyolcu, 0-6 yaş grubundaki çocuklara 40 yıldır ücretsiz dondurma veriyor, onlarla sohbet edip oynamayı da ihmal etmiyor.
İzmir Karşıyaka’da yarım asırdır dondurmacılık yapan Makedonya göçmeni 68 yaşındaki Arif Suyolcu, 9 yaşında ilçedeki bir pastanede çırak olarak başladığı mesleğinde ustalaştıktan sonra Bostanlı Çarşısı’nda 1983 yılında kendi dükkanını açtı. Müşterileri ve çevre esnaf tarafından sevilen, özellikle de çocuk müşterileri ile yakından ilgilenen, onların sevgisini kazanan Suyolcu, yarım asırdır doğal malzemeler ile kendi yaptığı dondurmaları satıyor. “Dondurma Dede”den doğal dondurma ikramı
Büyük küçük hemen herkesin doğal lezzetli dondurmaları beğeni toplayan Suyolcu, meslek hayatına başladıktan sonra 40 yıl önce açtığı iş yerinden bu yana 0-6 yaş grubundaki çocuklara ücretsiz dondurma veriyor. Çocuklarla yakından ilgilenen, onlarla sohbet eden ve oyunlar oynayan Suyolcu, çocukların kendisine verdiği resimleri ise dükkanında sergiliyor. “Parayla işim yok”
Özellikle çocukların kendisine, "Arif Dede", "Dondurma Dede", "Süt Dede", "Pala Dede" diye seslendiğini belirten Suyolcu, hayatta çocukların mutluluğundan başka bir şeye ihtiyaç olmadığını söyledi. 50 senelik mesleğinin 40 yılını Bostanlı’da açmış olduğu iş yerinde geçirdiğini belirten Suyolcu, “40 yıldır çocuklara ücretsiz dondurma veriyorum. Bu da saygı değer Türk milletinin çok hoşuna gitti. Çocuklara verdiğim ücretsiz dondurmaları bereket olarak görüyorum. Onlardan enerji alıyorum, onlarla beraber oynuyorum. Ben onlara dondurma veriyorum, onlar da sevgilerinin işareti olarak bana çizdikleri resimleri veriyorlar. Benim parayla işim yok. Ben böyle mutlu oluyorum. Çocuğu sevmeyen Allah’ı sevmez, Allah’ı sevmeyen de çocuğu sevmez. Ben Allah’ımı da çok seviyorum, çocukları da çok seviyorum” dedi. “Ağaya bedava”
Bazen dükkana gelen çocukların kendisine ‘Arif dondurmamı hazırladın mı?’ diye seslendiğini aktaran Arif Suyolcu, “Anne babalar ise bu durumdan mahcup oluyor. Bende onlara “Olsun o benim askerlik arkadaşım” diyorum. Çocuklara “Ağaya bedava” diyorum bende. Bunlardan daha büyük mutluluk var mı sizce? Ben bu sene çok 1,5 yaşındaki çocuğa kendi ellerimle dondurma yedirdim. Onların bedeni laboratuvar, bizimki gibi değil. Onlar ne yediklerini bizlerden daha iyi biliyorlar” ifadelerini kullandı. “Bu benim hayatım”
Çocuklara hizmetten çok mutluyum diyerek sözlerini sürdüren Suyolcu, “Onların sayesinde Allah bana nimet veriyor, görünen görünmez kazalardan koruyor. Buna kalben inanıyorum, zaten öyle bir aileden yetişmiş bir insanım. Bu benim hayatım” diye konuştu. “Gözlerinden ne istediklerini anlıyorum”
Dondurmanın yanı sıra baklava da verdiğini belirten Suyolcu, “Sadece 0-6 yaş arası çocuklara bedava değil aynı zamanda parasızlara da şeker hastalarına da bedava. Ayrıca sadece dondurma değil, 6 yaşındaki çocuk burada ne isterse yiyebiliyor. Bazen aileler çocuklarından dolayı zor anlar yaşıyor ancak ben hemen keskiyi vurup, “Al bakalım dedeciğim senin canın bundan istedi galiba” diyerek veriyorum. Onların gözlerinden ne istediklerini anlıyorum” ifade etti. “Çocuklara güzel şeyler yedirin”
Çocukların dondurmayı çok sevdiklerini söyleyen Suyolcu, “Onun için ben bütün meslektaşlarıma diyorum ki, üç beş kuruş eksik kazanın ama çocukları kazanın. Ne olursunuz bu çocuklara kıymayın. Boyalı şeyler yapmayın, çocuklara güzel şeyler yedirin. Öbür tarafında vebalini çekmeyin. İnanın onlar o kadar büyük veli nimet ki aklınız hayaliniz durur” şeklinde konuştu. “Arif Dedemiz”
Yeni okuma yazma öğrenen bir evladımız, “Burası Türkiye’nin en iyi dondurmacısı olur” diye yazmış. Bir başkası “Arif Dedemiz” yazmış. Hatta çocuklarımızdan birisi küçükken bir resim çizmiş ve geçenlerde dükkana geldi, şimdilerde genç kız olmuş” diye belirtti. 51 yaşındayız hala para ödemeyiz
Çocukluğundan bu yana Arif Suyolcu’dan dondurma aldığını söyleyen Serkan Bapir, “Arif Suyolcu rahmetli babamın dostudur. Küçüklüğümden bu yana buraya dondurma yemeye gelirim. Şimdi 51 yaşındayım, her gün bu dondurmayı yerim ve para da vermiyorum” dedi. 51 yaşındaki bir diğer müşteri Ahmet İmrak ise “Babamızın dostudur. Biz de elinde büyüdük. Bonkördür, eli açıktır. Kimseyi geri çevirmez, öyle bir esnaftır. Hala dondurmasını yeriz ama para vermeyiz” diye konuştu.