TDP Genel Başkanı Mustafa Sarıgül : ‘’Kilis’te de işsizlik var. Geçim sıkıntısı var. Yoksulluk var.’’
Kilis
Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, partisinin il başkanlığı binasını açmak ve bir dizi temaslarda bulunmak üzere Kilis’e geldi.
Genel Başkan Yardımcıları ve çevre illerin il başkanları ile Kilis’e gelen TDP Genel Başkanı Mustafa Sarıgül sabah saatlerinde Kilis’e gelerek ilk olarak ilimizde görev yapan yerel ve ulusal basın mensupları ve teşkilat üyeleri ile Doğanhan Kahvaltı ve Yemek Sarayında kahvaltı programında bir araya geldi.
Genel Başkan Sarıgül ve beraberindeki heyet Beşevlerde bulunan parti binasının açılışını gerçekleştirerek burada gündeme dair konular üzerine bir basın toplantısı düzenledi.
TDP Genel Başkanı Sarıgül yaptığı basın açıklamasında özetle şunları kaydetti.
‘’Tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapan Kilis’te, bulunuyor olmaktan son derece mutluyum. Kilislileri sevgiyle saygıyla selamlıyorum.
Yerel basınının değerli temsilcilerine sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum.
Kilis’imizin sorunlarını biliyorum. Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi Kilis’te de işsizlik var. Geçim sıkıntısı var. Yoksulluk var. Esnaf kirasını, elektrik faturasını ödeyemiyor. çiftçiler gübre, ilaç, mazot
fiyatlarındaki artışla baş edemiyor. Kilis’te bu sorunların yanısıra bir de suriyeliler sorunu var.
Kilis'te bulunan Suriyelilerin sayısı Türklerin sayısını geçmiş. Kilisliler bunalmıştır. Devlet ne haliniz varsa görün diyemez. Suriyeliler sorununun artık çözülmesi lazım. TDP olarak bizim önerimiz şudur. TBMM parti grupları ortak bir bildiri yayınlayarak, ülkemizdeki Suriyelilerin, Nato üyesi ülkeler arasında paylaşılmasını aksi takdirde, İsveç ve Finlandiya’nın Nato’ya katılımına onay vermeyeceğini
ilan etmelidir.
Basınımızın değerli temsilcileri,
Çok kıymetli dava arkadaşlarım,
Ak Parti 3 Kasım 2002 seçimleriyle iktidara geldi. 20 yıldır ülkeyi yönetiyorlar. İstedikleri yasaları çıkardılar, istedikleri bütçeyi çıkardılar, istedikleri atamaları yaptılar. Kendilerinden önceki 57 hükümetten 4 kat fazla vergi topladılar. Kendilerinden önceki 57 hükümetten 3 kat fazla borçlandılar. Fabrikalarımızı, limanlarımızı, arsalarımızı sattılar. Hiçbir partiye nasip olmayan imkanlarla, kaynaklarla ve güçle ülkeyi yönettiler. Türkiye’yi, 20 yıl önceki noktadan geriye götürdüler. Beceremediler, başaramadılar. Yapamadılar. En önemlisi de devlet aklı ve adabı bırakmadılar. CHP Genel Başkanı bir iddia da bulunuyor. Devletin emniyet ve jandarması Genel Başkana dava açıyor. Polis akademisi mezuniyet töreninde Ak Parti şarkısı çalınıyor. Emniyet Genel Müdürlüğü bir açıklama yapıyor. Yapılan açıklama Ak Partili bir siyasetçinin açıklaması gibi. Bunlar doğru şeyler değil. Bunları kimse savunamaz.
Devlet kurumlarının siyasi anlama gelecek beyanlar vermesi son derece yanlış ve tehlikelidir. Emniyet ve jandarma siyasete karışırsa o kurumlara duyulan güven sarsılır. Buradan herkesi uyarıyoruz. Orduya, camiye, okula, karakola ve adliyeye siyaset sokmayın.
Değerli basın mensupları,
Ak Parti artık çözüm merkezi değil sorun üretim merkezi oldu. Ak Parti’nin artık ülkeye verebileceği de, ülkeden isteyebileceği de bir şey yoktur. Kalmamıştır.
Ak Parti gidici, TDP gelicidir.TDP, demokrasiyi, insan haklarını, bireyin mutluluğunu, kültürlerin barış içerisinde yaşamasını savunan partidir.Bize göre her işin başı barıştır. Barışın olduğu yerde huzur vardır, Güzellik vardır, enerji vardır. biz çocuklarımızın yüzü gülsün istiyoruz. Analar ağlamasın istiyoruz. Barış istiyoruz. Bunu sağlamak için Devletin zihniyetini değiştireceğiz. Devlet yurttaşlarına güvenecek. Devlet tarafsız olacak. Yurttaşları arasında, Haksızlık, adaletsizlik, Ayrımcılık yapmayacak. Bir kürt yurttaşımız, Kürt gibi yaşamak istiyorsa, Bunun kime ne zararı var? Bir alevi yurttaşımız, Alevi gibi yaşamak istiyorsa, Bunun kime ne zararı var? Bir süryani yurttaşımız, Süryani gibi yaşamak istiyorsa, bunun kime ne zararı var? bırakın, herkes kendi kimliğini, serbestçe ifade etsin. Bırakın herkes, kendi inanç, kültür ve geleneklerine göre yaşasın. Bırakın herkes, düşüncesini, özgürce dile getirsin. Bunu sağlayacak olan parti, TDP’sidir.
Bizim iktidarımızda devlet adil olacak. Vicdanlı, şefkatli ve merhametli olacak. Herkes, noksansız ve ayıpsız bir demokrasi içinde, huzur ve refah içinde yaşayacak. Kapısı çalındığında korkmadan açacak. Herkesin yapacak işi, yiyecek aşı, Başını sokacak evi olacak. Bir demokrasi sofrası kuracağız. Bu sofrada hak olacak, Hukuk olacak, Özgürlük olacak, Barış olacak. Zengin ve bereketli bir, Vatan sofrası kuracağız. Bu sofrada 84 kişinin değil, 84 milyonun karnı doyacak.İş başına geleceğiz. Devleti liyakat ve adaletle yöneteceğiz. Bizim tercihimiz, Zenginden yana değil, Emekliden, esnaftan, çiftçiden, Memurdan ve Engelliden yana olacak. Neye ihtiyacımız varsa Hepsini ülkemizde üreteceğiz. Köylerimizi Yeniden canlandıracağız. Kanada, rusya, amerika, Meksika çiftçisi yerine kendi çiftçimizi ihya edeceğiz. Tarıma, turizme, teknolojiye, tekstil ve ticarete önem vereceğiz. Ekonomiyi ehil ellere teslim edeceğiz. 84 milyonun hakkını 84 kişiye yedirmeyeceğiz.TDP iktidarıyla Ülkemize varlık, bolluk, bereket gelecek, Türkiye, geniş bir nefes alacak, rahata kavuşacak. TDP, tarlada, fabrikada üretim, Kamuda dürüst yönetim demektir.TDP, Malazgirt’ten Kocatepe’ye tam bağımsız Türkiye diyen partidir. TDP, ulusal birlik demektir. İnançlara saygı demektir. TDP, vicdandır, merhamettir, Berekettir, adalettir.TDP’nin sevdası, türkiye sevdasıdır. TDP’nin davası, Türkiye davasıdır.TDP, Türkiye için atan bir kalp, Millet için çarpan bir yürektir.TDP, gökyüzünde parlayan yıldız, dipten gelen bir dalga, Milletimizin ortak noktasıdır.
Türkiye’yi varlığa, berekete, adalete ve huzura, kavuşturacak olan parti TDP’dir. Yolumuz, bahtımız ve talihimiz açık olsun’’ dedi.
Sarıgül, daha sonra beraberindeki heyet ile Kilis L Tipi Kapalı Cezaevi önünde af talebi ile ilgili olarak bir basın açıklaması yaptı.
Sarıgül burada yapmış olduğu açıklamasında ‘’ Af talebimiz siyasi bir talep değil, tamamen vicdani bir taleptir. Cezaevindeki anne veya babaların çocuklarıyla kucaklaşmasını istiyoruz. O nedenle anneler için afet Türkiyem, babalar için afet Türkiyem, çocuklar için afet Türkiyem. Bizim devletimiz vicdanlı devlettir, bizim devletimiz merhametli devlettir, bizim devletimiz şefkatli devlettir. Türkiye'nin bütün cezaevlerini dolaşıyorum. Şu anda 73. cezaevinin önünden, Kilis'ten bütün ulusuma sesleniyorum. Bir kez daha affet Türkiyem, affet Türkiyem, affet Türkiyem” ifadelerini kullandı.
Haber : Şükrü UNCUOĞLU