Polonya’daki Auschwitz-Birkenau kampını ziyaret eden, Termanitör filminin başrol oyuncusu Arnold Schwarzenegger, "Nazi cephesinde savaşan bir askerin oğluydum" dedi.
Terminatör filminin dünyaca ünlü yıldızı ve ABD’nin Californiya eyaletinin eski valisi Arnold Schwarzenegger, 2. Dünya Savaşı döneminde Naziler tarafından inşa edilen en büyük toplama, çalışma ve imha kampı olan Polonya’daki Aushwitz-Birkenau’yu ziyaret etti. Auschwitz kampındaki "Arbeit macht frei" (Çalışmak insanı özgürleştirir) yazılı kapıdan geçerek, içeride bulunan müzeyi gezen Schwarzenegger’a müze görevlileri de eşlik ederek bilgi verdi. Kampta öldürülenler anısına mum yakan Schwarzenegger, daha sonra kampın devamı niteliğindeki Birkenau’ya geçti. Schwarzenegger burada ise yüzbinlerce insanın yakıldığı krematoryumları ziyaret etti. Gördükleri karşısında oldukça etkilendiği gözlenen dünyaca ünlü aktör daha sonra Oswiecim’de bulunan Yahudi Merkezi’ndeki kamptan kurtulan Lidia Maksymowicz ile bir araya gelerek sohbet etti. Maksymowicz, henüz 3 yaşındayken ailesiyle birlikte kampa getirildikten sonra insanlık dışı tıbbi deneyleriyle bilinen Nazi doktor Jozef Mengele tarafından acı verici deneylere tabi tutulduğu belirtirken, Schwarzenegger yaşananların dehşet verici olduğunu ifade etti. Yaşanan trajediyi Maksymowicz gibi kişiler sayesinde hatırladıklarını söyleyen Schwarzenegger, bugün yalnızca Yahudilerin değil, herkesin yüksek sesle "bir daha asla" demesi gerektiğini aktardı. "Nefret, önyargı ve ayrımcılıkla savaşmak istiyorum"
Ziyareti esnasında ailesinin Nazi geçmişine de değinen ünlü aktör Schwarzenegger, babası Gustav Schwarzenegger’in 1938’te Nazi partisi olarak bilinen Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisine katıldığını ve sıtmaya yakalandığı için ordudan ihraç edildiğini söyledi. Babasının 1943 yılına kadar Nazi askeri olarak savaştığını hatırlatan Schwarzenegger, "Nazi cephesinde savaşan bir askerin oğluydum. Ben ise nefret, önyargı ve ayrımcılıkla savaşmak istiyorum" şeklinde konuştu. Schwarzenegger, Terminatör filminde kullandığı "Geri döneceğim" ("I’ll be back) repliğini kampın ziyaretçi defterine yazarak ziyaretini tamamladı.