?>

Terör ve Güvenlik Uzmanı Ağar: “Şu an karşı karşıya kaldığımız durum, yıpratma ve yıldırma politikası”

Son zamanlarda özellikle ırak’ın kuzeyinde yaşananlar ve son olarak da türkiye’nin musul başkonsolosluğu’na saldırı hakkında değerlendirmelerde bulunan terör ve güvenlik uzmanı abdullah ağar, “şu an karşı karşıya kaldığımız durum, yıpratma ve yıldırma politikası. Ama türkiye’nin 1984’ten beri yıpratma ve yıldırmaya karşı ortaya koymuş olduğu mukavemet ve başarı ortada. çok tavsiye etmem” dedi.

Siyaset - 2 yıl önce

Son zamanlarda Irak’ın kuzeyinde yaşananlar ve Türkiye’nin Musul Başkonsolosluğuna gerçekleştirilen saldırı hakkında değerlendirmelerde bulunan Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, “Şu an karşı karşıya kaldığımız durum, yıpratma ve yıldırma politikası. Ama Türkiye’nin 1984’ten beri yıpratma ve yıldırmaya karşı ortaya koymuş olduğu mukavemet ve başarı ortada. Çok tavsiye etmem” dedi.

Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulundu. Son dönemlerde Irak’ın kuzeyinde yaşanan gelişmeler hakkında konuşan Ağar, “Irak’ta işgal ile birlikte gelişen bir istikrarsızlık var. Bu istikrarsızlık son seçim dönemine de damgasını vurdu. Var olan denge değişti ve bu dengeden birileri rahatsız. Özellikle Arap milliyetçisi Şii Araplar ile İran yanlısı Şii Araplar arasında kendine özgü bir mücadele gelişti. Bu mücadelede PKK da bir şekilde konumlanmış durumda. Tabii Türkiye’nin ortaya koymuş olduğu doğrusal etki PKK’yı çok rahatsız ediyor. Sonuçta Zap onun ’kale’ diye tanımlamış olduğu, 1982’den beri bizi beklediği yer. Orada çok ağır bir darbe aldı ve darbe derinleşiyor” ifadelerini kullandı. “Türkmenlerin dahi Selçuklu Tugayı adı altında kimliğini istismar etmeye kalkan bir terör örgütü ile karşı karşıyayız”

Bölgede birden fazla aktörün rol aldığını ve sadece terör örgütü PKK’nın değil birçok terör örgütünün bulunduğunu da hatırlatan Ağar, “Karşımıza sadece PKK çıkmıyor. PKK’nın iş birliği geliştirdiği diğer yapılar ortaya çıkıyor. Bu yapıların içerisinde Haşdi Şabiler var. Sadece Haşdi Şabiler değil, dini, etnik, mezhebi ya da meşrebi kimliğini istismar ettiği ve PKK ile angajman geliştirmiş diğer yapılar da var. Yani baktığınız zaman Süryanilerin kullanıldığını görüyoruz. Süryani Askeri Meclisi kurduğunu görüyoruz. Şii paramiliterler ile iş birliği geliştirdiğini görüyoruz. Nerede? Sincar’da. Ezidilerin etnik kimliğini istismar ettiğini görüyoruz. Bir diğer tarafı ile Türkmenlerin dahi Selçuklu Tugayı adı altında kimliğini istismar etmeye kalkan bir terör örgütü ile karşı karşıyayız. Sünniler ile birtakım iş birliği geliştirmeye çalıştığını görüyoruz. Şimdi böyle olunca işin içerisine asimetri çok fazla bulaşıyor.” “Türkiye ile İran arasında bir mezhep kavgası çıkarmayı amaçlayan birtakım profiller var”

Irak’ın kuzeyinde terör örgütlerince gerçekleştirilen sivillere yönelik saldırının ardından yoğun bir şekilde spekülasyon ve dezenformasyon çalışmaları yapılmıştı. Buradaki saldırı hakkında da açıklamalarda bulunan Abdullah Ağar şunları kaydetti:

“Zaho’daki saldırıyı kim istismar etti? PKK’nın iş birliği geliştirmiş olduğu birtakım yapılar istismar etti. O noktadan itibaren de ortaya koymuş oldukları doz arttı. Bu yeni değil. Özellikle Haşdi Şabi içerisindeki birtakım gruplar, Türkiye düşmanlıklarını zaten çoktan belli etmiş durumdalar. Bu düşmanlık Zaho olayından sonra daha da kabardı. Özellikle birtakım üs bölgelerimize kamikaze dronlar ile saldırılar olduğuna yönelik birtakım iddialar ortaya atıldı. Musul Başkonsolosluğumuza 60’lık havan atıldı. Bir yandan da Başika’daki üssümüze yapılan saldırılar var. Bütün bunların hepsi bir şekilde geçmişten beri gelen bir kimya taşıyor. Yani bizim oralarda ortaya koyduğumuz etkiden rahatsız olan birtakım örgütler. Bazı paramiliter örgütler, Haşdi Şabiler ve belli ki Haşdi Şabileri güden iradeler. Şimdi İran’ın bununla ilgili rolünü görebiliyoruz. Ama bir de bunu besleyip buradan bir mezhep fitnesi, Türkiye ile İran arasında bu mezhep örgütleri bir mezhep kavgası çıkarmayı amaçlayan başka birtakım profiller de var. Bu açıdan da bakıldığında bunun benzeri bir fotoğraf aynı güncede Suriye tarafında gerçekleşti. Bizim Suriye’deki üslerimize saldırılar yapıldı ve şehit verdik. İki askerimiz şehit oldu. Hatta bir üssümüze 12 Grad füzesi attılar. 4 tane obüs mermisi attılar. Bunların hepsi ağır silahlar. Türkiye bu noktada bir mezhep fitnesine düşmeyecek akıllı bir ülke. Ama bir başka gerçek daha var. Bu mezhep fitnesi üzerinden beslenen aktörler var ve bizi hedef almış durumdalar. Bunlarla mücadelemiz terörle mücadele kapsamında devam edecek. Sonuçta bizim kimsenin toprağında da gözümüz yok, kimseye eyvallahımız da yok.” “Çok gözükmese bile bizim bölgedeki en büyük mücadelemiz İran’la”

Irak ve Suriye özelindeki bölgede Türkiye’nin en büyük mücadelesinin İran’a karşı verildiğini vurgulayan Ağar, “Çok gözükmese bile bizim bölgedeki en büyük mücadelemiz İran’la. Bakıyorsunuz Türkmen coğrafyalarında İran’ın Şii Siyasal İslamı’nı kullanarak etkili olmaya çalıştığını görüyoruz. Kudüs Gücü’nün diğer yapılarını kullanarak etkili olmaya çalıştığını görüyoruz. Bu, Türkiye’nin menfaatlerini engelliyor ve önüne geçiyor. Burada büyük bir rekabet var. Bunun konusu olan alanlar neresi? Söyleyeyim; Kerkük, Süleymaniye, Erbil, Telafer, Musul, Haseke ve Halep. Şimdi buralarda Türkiye ve İran arasında çok önemli bir rekabet var. Suriye ve Irak özeliyle ilgili olarak söylüyorum. Buralarda biz İran ile çok sürtüşüyoruz. Bu bizim bir gerçeğimiz ve bu mesele sadece mezhebi değil. Sadece topografik de değil. Aynı zamanda enerji jeopolitiği de ilgili çok önemli ayakları var bu işin. Özellikle Irak’ın kuzeyindeki yerel yönetimden Türkiye’ye doğalgaz sevkiyatı ile ilgili birtakım denklemlerin kendisini göstermeye başlaması ile birlikte oradaki bu işin muhatapları İran tarafından çok büyük baskı altına alındı. Üzerlerine güdümlü füzeler dahi atıldı” açıklamasında bulundu. “Şu an karşı karşıya kaldığımız durum, yıpratma ve yıldırma politikası”

Son olarak Irak’ın kuzeyinde sivillere yönelik saldırılara, sonrasında Türkiye’nin Musul Başkonsolosluğuna saldırısına ve Suriye’deki Barış Pınarı ve Fırat Kalkanı bölgelerinde Türk askerlerine yönelik saldırılara da değinen Ağar, “Şu an karşı karşıya kaldığımız durum, yıpratma ve yıldırma politikası. Ama Türkiye’nin 1984’ten beri yıpratma ve yıldırmaya karşı ortaya koymuş olduğu mukavemet ve başarı ortada. Çok tavsiye etmem” şeklinde konuştu.

Haftanın Öne Çıkanları

Vali Gül’den Yılmaz Öztúrkmen meselesi ve iddialarla ilgili açıklama!..

2022-07-24 20:02 - Gündem

Sağlık-Sen’i sarsan karar! Başkan Kerkez açığa alındı

2022-07-28 12:07 - Gündem

Fenerbahçe, Luiz Gustavo'nun Al Nassr'a transfer olduğunu açıkladı

2022-07-27 20:21 - Spor

Pozantı’da yeni bungalov evler yapılıyor

2022-07-28 11:36 - Gündem

Naksan davasında flaş tahliyeler!..

2022-07-27 20:01 - Asayiş

Aşiret düğününde kilolarca altın takıldı! Gelin halay bile çekemedi

2022-07-25 13:46 - Yaşam

Jennifer Lopez ile evlenen Ben Affleck balayında ağzı açık uyuya kaldı

2022-07-25 15:08 - Magazin

Milletvekili Atay’dan FETÖ firarisi hakkında zehir zemberek sözler..

2022-07-24 21:12 - Gündem

Show TV'nin yeni dizisi “Gelsin Hayat Bildiği Gibi” reyting yarışında ne yaptı?

2022-07-22 11:13 - Magazin

Ak Parti Gaziantep’in acı kaybı.

2022-07-24 17:41 - Asayiş

İlgili Haberler

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda ’CHP’li belediyelerin sattığı araziler’ tartışması

21:46 - Siyaset

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi’nin ardından aile fotoğrafına katıldı

20:21 - Siyaset

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “BM Güvenlik Konseyi iflas etti”

20:18 - Siyaset

İETT’nin 2025 yılı bütçesi sunumu gerçekleştirildi

19:52 - Siyaset

Bitlis Emniyeti’ne 12 araç desteği

18:36 - Siyaset

Günün Manşetleri

Gaziantep’te Silahlı Saldırı: 2 Kişi Hayatını Kaybetti

21:25 - Asayiş

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nden Satranç Takımı Çekilişi!

20:19 - Gündem

Mehmet Tahmazoğlu’ndan Genç Taraftarlara Müjde!

20:11 - Spor

Gaziantep Dahil 9 İlde “KUYU-40” Operasyonu: 130 Şüpheli Yakalandı

20:08 - Asayiş

Fatma Şahin’den Gaziantep’e 150 Bin İstihdam Sağlayacak Dev Proje: BÜSEM

20:00 - Ekonomi