Türkiye, sanayisinin yanı sıra gerek üretim çeşitliliği gerekse tarihi ve kültürel zenginliğiyle yöresel ürünler bakımından önemli bir potansiyel barındırıyor. Söz konusu üretimin ve çeşitliliğin korunması, artırılması ve tüketiminin özendirilmesi amacıyla 12-18 Aralık dönemi "Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası" olarak kutlanıyor.
Ticaret Bakanlığı da yerli üretimin desteklenmesine yönelik çalışmalar kapsamında, Türkiye'nin yerel değerlerinin ve coğrafi işaretli ürünlerinin tanınırlığının artırılması, bu ürünlerin markalaşmasının sağlanması ve piyasada daha fazla pazar payına sahip olması ile bu ürünleri üreten küçük yerel üreticilerin pazara girişinin kolaylaştırılmasını hedefliyor.
Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun gereği, hızlı tüketim mallarının satışının yapıldığı büyük mağaza ve zincir mağazalar ile bayi, işletme ve özel yetkili işletmelerde satış alanlarının en az yüzde 1'inin, coğrafi işaretli olarak tescil edilen veya tescil edilmemiş olsa bile meslek kuruluşlarının uygun görüşü alınarak ticaret il müdürlüklerince belirlenen hızlı tüketim malı niteliği taşıyan yöresel ürünlerin satışına ayrılması gerekiyor. Bakanlık, coğrafi işaretli ürünler ile yöresel ürünlere yönelik mevzuatın uygulanabilirliğinin ve etkinliğinin artırılmasına ilişkin çalışmalarına devam ediyor.
Tüketicilerin yerli ürünler hakkında bilgi sahibi olması ve bu ürünlerin tüketiminin özendirilmesi amacıyla perakende olarak satışa arz edilen mal veya hizmetlere ilişkin fiyat etiketlerinde bulunması gerekli unsurlar arasına "Yerli Üretim" logosu da eklenmişti. Bu logonun haksız ve yersiz olarak mevzuata aykırı kullanımına karşı idari yaptırımlar devreye alınıyor.
YERLİ ÜRÜNLER İÇİN BİLİNÇLENDİRME ÇALIŞMALARI YAPILACAK
Bakanlıkça düzenli gerçekleştirilen Tüketici Profili ve Bilinç Düzeyi Araştırması ile yerli ürün tercih eden tüketicilerin oranı, tercih etme ve etmeme nedenleri de saptanıyor. Buna göre, her iki tüketiciden biri yerli ürünleri tercih ediyor. Yerli üretimin en çok tercih edildiği ürün grupları da sırasıyla gıda ve giyim ürünleri olarak öne çıkıyor. Gelecek dönem her yıl tekrarlanması planlanan bu araştırmayla tüketimde yerli üretim ürünlerin tercih edilebilirliği izlenmeye devam edilecek ve sonuçlar doğrultusunda bilinçlendirme çalışmaları sürdürülecek.
"MADE İN TÜRKİYE" MARKASI İLERİYE TAŞINACAK
İhracatta "Made in Türkiye" markasının daha ileriye taşınması da firmaların yurt dışındaki tedarik zincirlerine gerçekleştirecekleri ara malı, yatırım malı hatta ham madde ihracatının artışı ve sürdürülebilirliği için önem taşıyor.
Bakanlık tarafından uluslararası pazarlarda "Türk malı" imajının ekonomik hayatın farklı noktalarında yer alan yabancı ithalatçılar, distribütörler, kanaat önderleri ve basın mensupları, nihai tüketiciler başta olmak üzere tüm karar alıcılar nezdinde etkin şekilde tanıtılması ve mevcut pozitif imajın kalite yönü başta olmak üzere farklı kriterleri içerecek şekilde daha da ileriye taşınmasına yönelik çalışmalar yürütülüyor.
Özellikle katma değeri yüksek, tasarım ve teknoloji yönüyle öne çıkan ve Türkiye'nin sürdürülebilir ihracat artışının sağlanmasında büyük rol oynayan yetkinlikte firmaların desteklenmesi için çeşitli destek mekanizmaları sunuluyor.
Uluslararası markalaşma noktasındaki firmaların, üretimden pazarlamaya, satıştan satış sonrası hizmetlere kadar bütün süreçleri kapsayacak şekilde yönetsel bilgi birikimi, kurumsallaşma ve gelişimlerini sağlayarak uluslararası pazarlarda kendi markalarıyla küresel bir oyuncu olabilmeleri, söz konusu markalar aracılığıyla olumlu Türk malı imajının oluşturulması ve yerleştirilmesi amacıyla başlatılan Marka ve Turquality programları da büyük önem taşıyor.
Bu kapsamda, 120 firmaya ait 125 marka "Marka Programı", 187 firmaya ait 199 marka da "Turquality Programı" çerçevesinde olmak üzere toplam 324 marka destek görüyor. Marka-Turquality programları kapsamına alınan firmaların patent, faydalı model, endüstriyel tasarım ve marka tesciline ilişkin harcamaları, sertifikasyona ilişkin giderleri, moda/endüstriyel ürün tasarımcısı istihdamına ilişkin giderleri, tanıtım, reklam ve pazarlama faaliyetleri, yurt dışı birimlere ilişkin giderleri, yönetim, tasarım, hukuk, bilişim ve sürdürülebilirliğe yönelik danışmanlık giderleri Bakanlık kaynaklarından destekleniyor.
Bu çerçevede verilen tasarım destekleri öne çıkarken tasarımcı şirketlerinin, tasarım ofislerinin ve iş birliği kuruluşlarının gerçekleştireceği tanıtım, reklam, istihdam, patent tescili, danışmanlık harcamaları ile yurt dışında açacakları tasarıma dair birimlerin giderleri gibi birçok masraflarına destek sağlanıyor.
KÜRESEL TEDARİK ZİNCİRİNE YÖNELİK ÜRETİM YAPAN FİRMALARA DESTEK
Avrupa firmaları, Kovid-19 salgını sürecinde küresel üretim ve tedarik zincirlerinde kesintiler yaşanması nedeniyle Türkiye gibi yakın ve istikrarlı merkezlere yönelirken Bakanlık bu kapsamda "Küresel Tedarik Zinciri Yetkinlik Projesi Desteği"ni (KTZ) uygulamaya aldı. Bu destekle firmalar, yazılım ve ekipman, eğitim ve danışmanlık, sertifikasyon ve ürün doğrulama gibi dünyanın başta gelen global ölçekteki şirketlere yönelik ihracat hedefleri için kritik önem taşıyan alanlarda destekleniyor. Bu çalışmalarla Türkiye'de yerli ürün kullanımının artırılması, yurt dışında "Türk malı" imajının güçlendirilmesi sağlanmaya çalışılıyor.