Törende konuşan TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı, TRT World Citizen'in, çaresizliğin yerine imkanı, yok saymanın yerine itibarı, hukuksuzluğun yerine adaleti koyma iradesi sergileyen, insanlık adına iyilik cepheleri açanları ödüllendiren bir platform olduğunu söyledi.
Sobacı, bu yüzyılın temel meselesinin irade koyma meselesi olduğunu belirterek, çünkü ahlaki, insani ve vicdani bir irade sergileyebilenlerin gücü ve sayısının dünyanın akıbetini belirleyeceğini dile getirdi.
İnsanlık terazisinin bir kefesinde iradesini hakkaniyet ve adalet için sergileyenlerin, öteki kefesinde ise çıkarları için her şeyi meşrulaştırma çabasında olanların eylemlerinin olduğunu kaydeden Sobacı, "Bugün bu terazi, yüz günden fazla bir süredir şiddetli bir sarsıntı içinde. İsrail'in kendi çıkarları için Filistin ve Gazze topraklarında gerçekleştirmekten çekinmediği hudutsuz, kuralsız, acımasız katliamlarıyla terazinin acı kefesi orantısız bir şekilde dolup taşıyor. 7 Ekim'den bu yana İsrail Gazze'de 10 binden fazlası çocuk olmak üzere 24 binin üzerinde insanı katletti. 2 milyona yakın insan yerlerinden edildi. Şu anda gıda, sağlık hizmetleri gibi en temel ihtiyaçlara dahi ulaşılamayan, giriş ve çıkışa izin verilmeyen Filistinlilerin vatanından bahsediyoruz." dedi.
Sobacı, bu acı gerçeğin karşısında kimi ülkeler, uluslararası medya organları ve siyasetçilerin İsrail için utanmadan savunma hakkından bahsedebildiğini ifade ederek, İsrail'in buna sırtını dayayıp öteki olarak gördüklerinin ya psikolojilerini ya da hayatlarını kanlı bir tünele çevirdiğini söyledi.
Gazze'nin dünya üzerinde açılmış ve kimsenin bigane kalamayacağı devasa bir yara olduğunu vurgulayan Sobacı, sağlam bir irade ile hakkın hak sahibine teslim edilmesi için mücadele eden ülkelerin ve insanların sayısının artması gerektiğini belirtti.
Sobacı, bir yerde soykırım varken, katille kurban belliyken, kelime oyunlarının kıymetiharbiyesinin de inandırıcılığının da olmadığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Zira, 'Annemle birlikte ölseydim' diyen Gazzeli çocuğun, 'Yavrum aç öldü' diye feryat eden annenin, çocuğunun kefenine kek koyan babanın acısının olduğu yerde kelimeler hükmünü yitirmiştir. Dünyanın bu hal-i pürmelali içerisinde, davranışlara sirayet edecek adil bir perspektifin oluşmasında medyaya büyük görev düşüyor. Bu görevin hakkını, Gazze'de 110'dan fazla gazeteci öldürülürken sesini çıkarmayan sözde uluslararası medya değil; haklının yanında olabilme iradesi gösterebilen medya kuruluşları verebilir. Bu bağlamda, insani yardımda cömertliğiyle nam salmış Türkiye'nin kamu yayıncısı olarak bizler, kavramların arkasına gizlenen ikiyüzlülüğü ortaya koyarak; medya, yayın ve yapım alanında 8 milyar insanın temsili için var gücümüzle çalışıyoruz. Olayları dünyaya tüm çıplaklığı ile anlatıyoruz. Çünkü tanık kılmanın, mesuliyeti de beraberinde getireceğine inanıyoruz."
- "TÜRKİYE GÜCÜNÜ VE IRADESİNİ HER DAIM MAZLUMDAN, HAKLIDAN VE BARIŞTAN YANA KULLANMIŞTIR"
Binlerce kilometre ötedeki insanları düşünebilmek ve onlar için harekete geçebilmenin adil ve vicdanlı bir yaklaşım gerektirdiğinin altını çizen Sobacı, "Bu yaklaşım, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın, insanlığa bir şifa reçetesi olarak sunduğu 'daha adil bir dünya' tasavvuru ile mümkündür. Yok sayılan, görmezden gelinen ya da sınıflandırılan milyarlarca insan için sergilenen bu güçlü irade dışında, ortaya konulan ne başka bir çözüm ne de bir girişim söz konusudur. Nitekim Türkiye gücünü, imkanlarını, teknolojisini ve iradesini her daim mazlumdan, haklıdan ve barıştan yana kullanmıştır." diye konuştu.
Sobacı, son 20 yıldır her alanda gerçekleştirilen büyük atılımlarla Türkiye'nin bugün kendi otomobilini, tankını, İHA'sını, SİHA'sını, SİHA gemisini, helikopterini, savaş uçağını üreten, sismik araştırmalar yapan, uzaya astronot gönderen bir ülke olarak bölgesinde lider ve dünyada söz sahibi bir konuma geldiğini belirtti.
Türkiye Yüzyılı'nda yükselişin hız kesmeden devam edeceğini ve bu ilerleyişin dünyaya barış ve esenlik olarak yansıyacağını vurgulayan Sobacı, "Sayın Cumhurbaşkanı'mızın, çıkar kavgalarının, akıl ve vicdan sınırlarını zorlayan kötülüklerin karşısına koyduğu, 'herkes için özgürlük, herkes için barış, herkes için adalet, herkes için refah, herkes için huzurlu ve güvenli bir gelecek' sözleri bunun nişanesidir. İnsani terazinin adalet ve iyilik kefesinin ağır basması da buna bağlıdır." dedi.
- "YILIN DÜNYA VATANDAŞI" ÖDÜLÜNÜ ALTUN TAKDİM ETTİ
Programa, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İstanbul Valisi Davut Gül, AK Parti İstanbul Milletvekili Seda Gören Bölük, TRT Yönetim Kurulu üyeleri, TRT çalışanları ve projelerinde yer alanlar ile davetliler katıldı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, "Yılın Dünya Vatandaşı" kategorisinde ödül almaya hak kazanan Dr. Ghassan Abu-Sittah'a ödülünü takdim etti.
"İletişimci" kategorisinde ödül kazanan Motaz Azaiza'nın ödülü Ece Edil Akman'a takdim edilirken, "Gençlik" kategorisinde Aditi Mayer, "Eğitimci" kategorisinde Nelly Cheboi ve "Yaşam Boyu Başarı" kategorisinde José Andrés'e ödülleri protokol üyeleri tarafından verildi.
Programda ayrıca ödül alanların hayatlarının anlatıldığı kısa filmler gösterildi.
- 2018'DEN BU YANA 20 KİŞİ ÖDÜLLENDİRİLDİ
"Pozitif Değişime İlham Olmak" ilkesiyle 2017'de yola çıkan ve küresel insani sorunlara çözüm yolları arayıp farkındalık oluşturarak toplumsal dönüşüme katkı sunmayı amaçlayan TRT World Citizen, oluşumunu yeryüzündeki her dünya vatandaşının bu dönüşümde rol alabileceğine olan inancı üzerine inşa etti.
TRT World Citizen, empati, dayanışma, işbirliği, güçlendirme ve sürdürebilirlik kavramları üzerine şekillenirken, bulunduğu topluma küresel ölçekte katkı sağlayan bireylere 5 kategoride ödül veriyor.
TRT'nin yayıncılık ve sosyal sorumluluk bilincine paralel olarak TRT World Citizen, ödül alan bireylerin hikayelerini dünyaya duyurmalarına yardımcı olarak, tüm dünyaya pozitif değişime ilham olma çağrısında bulunuyor.
Ödül sahipleri, dünyanın farklı noktalarında aynı amaç için mücadele veren kişilerden seçiliyor. Törenlerde, ilk düzenlendiği 2018'den bu yana 13 farklı ülkeden 20 kişiye ödül takdim edildi.