Dünyaca ünlü Polonyalı fenomen bas gitarist Kinga Glyk, Türkiye’deki ilk konserini verdi. Glyk konser sonrasında özel açıklamalarda bulundu.
İngiliz şarkıcı Eric Clapton’ın Tears in Heaven şarkısını yeniden yorumladıktan sonra internete yükleyerek ünlenen Polonyalı fenomen bas gitarist Kinga Glyk, Türkiye’deki ilk konserini CSO Ada Ankara Sahnesi’nde gerçekleştirdi. Caz müzisyeni ve vibrafoncu Eric Glyk’in kızı olan Kinga Glyk, müzik hayatına 11 yaşında başladı. 18 yaşına kadar davulcu ağabeyi ve babası ile oluşturdukları PIK adlı üçlü grupta yer alan Kinga, ilk albümü olan "Registration"ı 18 yaşında kaydetti. Öte yandan Kinga, daha sonra kendi triosuyla birlikte Jazz Open Stuttgart ve Saint Moritz Caz Festivali gibi uluslararası büyük festivallerde sahne aldı. Türkiye’de ilk defa sahne alan Kinga Glyk, CSO Ada Ankara’da verdiği konser sonrası İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine özel açıklamalarda bulundu. “Çoğu zaman içgüdülerimi takip etmek ve sevdiğim şeyi oluşturmak istiyorum”
Fenomen basçı Kinga Glyk, 11 yaşından beri bas gitar çaldığını ifade ederek, “Bu benim her zaman çalmak istediğim enstrümandı. O yüzden çok mutluyum, bunu yapabilirim çünkü bu benim, erken yaştaki hayalimdi. Genellikle hissettiklerimi oluşturmak istiyorum. Çoğu zaman içgüdülerimi takip etmek ve sevdiğim şeyi oluşturmak istiyorum, melodiye ve uğultuya odaklanmayı gerçekten seviyorum, çünkü müzikte gerçekten takdir ettiğim en önemli şey bu. Kendimi bir tarza hapsetmek istemiyorum” dedi. “Tears in Heaven derin bir anlamı olan gerçekten güzel bir şarkı”
Eric Clapton’ın Tears in Heaven şarkısını öğretmeni sayesinde tanıdığını belirten Glyk, “Öğretmenim, bas çalmaya başladığımda bana Jeff Berlin’in bas için yaptığı düzenlemeyi gösterdi. Çalmaya başladığımda, sol elim akorlarla oynayamayacak kadar küçüktü. Bu yüzden biraz büyüdüğümde, bas için Tears in Heaven’ın bu şeklini yeniden öğrenmeye karar verdim. Derin bir anlamı olan gerçekten güzel bir şarkı. Gerçekten ilham verici ve bu şarkının bu kadar çok insana ulaşması beni mutlu ediyor ama bu benim şarkım değil. Bu benim aranjmanım bile değil, sadece o şarkıyı yeniden yorumladım. Bu yüzden herhangi bir telif hakkım yok” diye konuştu. “Hayatımda olan her şeyin nasıl düşündüğüm üzerinde gerçekten etkisi olduğunu düşünüyorum”
Yeni bir albüm veya şarkı yaparken sadece müzikten ve belirli şarkılardan ilham almadığını vurgulayan Glyk, “Hayatımda olan her şeyin oluşturduğum şeyler üzerinde, müzik ve çevremdeki hayat hakkında nasıl düşündüğüm üzerinde gerçekten etkisi olduğunu düşünüyorum. Ama türlerde, farklı müzik türlerinde çok açık olmaya çalışıyorum, bu yüzden sadece caz ya da pop dinlemiyorum. Çok açık olmaya çalışıyorum. Etrafımda klasik insanlar olduğu için mutluyum. Onlarla da müzik hakkında çok konuşuyoruz. Bu yüzden açık olmak ve farklı şeyler dinlemek benim için çok önemli diyebilirim” ifadelerini kullandı.
“Türk bir aile ile aile masasında yemek yemek daha farklı olurdu”
Türkiye’de gerçekleştirdiği konserin kendisi için yeni bir deneyim olduğunu ve ilk kez Türk yemekleri yapacağının altını çizen Kinga Glyk, sözlerine şöyle devam etti:
“Türk yemekleri hakkında çok şey duydum. Buraya gelip denemek zorundaydım. Bu yüzden burada olmaktan çok mutluyum. Farklı ülkeleri seviyorum, farklı kültürler ve insanlar görüyorum, onlarla tanışıyorum ve keşfediyorum. Bu yüzden işimin seyahatle de bağlantılı olduğu için çok mutluyum. Türk bir aile ile aile masasında yemek yemek daha farklı olurdu. Çünkü otellerde, genellikle ortak kültür yemekleri bulunuyor.”