Unutulmaya yüz tutmuş meslekler, Esenyurt Kardeş Kültürler Festivali’nde hayat buluyor. Festival çerçevesinde yılların tecrübesiyle işin ustaları unutulmaya yüz tutan 16 farklı mesleği tanıtıyor.
Esenyurt Belediyesi ve il dernekleriyle birlikte düzenlediği 2. Kardeş Kültürler Festivali 23 Ekim tarihine kadar ziyaretçilerini bekliyor. 7 farklı bölgeye özgün yöresel kültürlerin sergileneceği festivalde aynı zamanda unutulmaya yüz tutmuş 16 farklı meslek Zanaatkarlar Sokağı’nda tanıtılıyor. Sedef işleme, ahşap oyma, cam işleme, feretiko bezi dokuma, keçe, lüle taşı, kılıç ve bıçak yapımı, su kabağı yapımı, naht sanatı, çini sanatı, sıcak cam sanatı, tel kırma işleme, gümüş işleme, deri işleme, tahta baskı ve seramik sanatları nasıl yapıldıkları usta eller tarafından gösteriliyor. Ziyarete gelen vatandaşlar el işi ürünleri burada nasıl yapıldığını uygulamalı olarak öğrenme fırsatı buluyor. En dikkat çeken işlerin başında su kabağı yapımı geliyor. Kabağın içi tamamen boşaltılıp ampul yerleştiriliyor. Ardından belirli bölümleri renkli boyanıp oyuluyor. Ardından geceleyin rengarenk parlayan sanat eserlerine dönüşüyor.
Geleneksel ahşap oyuncak yapımı ise ailelerin en çok önem verdiği mesleklerden birisi durumunda. Çocuklarını telefon, tablet ve bilgisayardan kurtarmak isteyen ebeveynler onların ruhsal gelişimlerine katkıda bulunmak için ahşap oyuncakları tercih ediyor. Birçok pedagog ise çocuklara ahşap oyuncak verilmesini tavsiye ediyor.
Lüle taşı yapım standında ise taşın adeta bir ahşap gibi oyulduğunu gören vatandaşları büyük ilgi ile izliyor. Taşı yumuşatmak için birkaç saat suda beklettikten sonra usta eller yardımı ile sanat eserine oyularak dönüşüyor. Lüle taşı en çok pipo yapımında kullanılıyor. “Bütün belediyelerin misyonu olması gerekiyor”
Kültür Bakanlığının sanatçısı olduğunu dile getiren geleneksel ahşap oyuncak yapım ustası Adnan Karagülle, “Bizim burada amacımız çocuklar eskiden oynanan doğal ahşap oyuncaklar ile oynayabilsin. Biz bu işe eğitimi de ekledik. Çocuklar deneyerek öğreniyorlar. Bir çocuğun gelişiminde önemli katkılar oluşuyor. Esenyurt Belediyesi bizi bu etkinliğe çağırdı, bunun bütün belediyelerin misyonu olması gerekiyor. Çünkü geleneksel kültür mirasını taşıyanlar unutulmaması için bu tarz yerlerde olmamız gerekiyor” diye konuştu. “Mesleğimizi tanıtmaya çalışıyoruz”
Esenyurt’ta mesleğini tanıtabildiği için mutluluk duyduğunu belirten 40 yıldan daha fazla bir süre lüle taşı ustası olduğunu söyleyen Hüseyin Savun, “Vatandaşlara yaptığımız işi öğretmeye çalışıyoruz çoğu yaptığımız işi bilmiyorlar. Burada uygulamalı olarak çalışıp gösteri yapıyoruz. Elimizden geldiğince mesleğimizi tanıtmaya çalışıyoruz. Bu tarz etkinlikler gerçekten çok güzel insanlar bu mesleği öğreniyor. Kimisi geliyor alçı diyor bilmediği için. Biz elimizden geldiğince öğretmeye çalışıyoruz. Taşın çıkartmaya çalışan bulamadığımız için 50 veya 100 sene sonra bu meslek yok olabilir” dedi. “Festivale geldiğimde bize kıymet verildiğini gördüm”
Kütahya’dan geldiğini ifade eden 30 yıllık çini ustası Emine Pehlivan, “Bu festivalde çinimizi tanıtmamız çok güzel. Vatandaşlar çinimizi sadece porselen olarak biliyor. Porselen fabrikasyon bir işçiliktir. Bizim yaptığımız çini sadece el işi ile yapılandır. Daha çok hanımların evlerinde ailelerine katkıda bulunmak için yaptıkları bir meslektir. Bizim değerimizi bilmiyorlar gibiydi, ama bu festivale geldiğimde bize kıymet verildiğini gördüm. Çok güzel ağırlıyorlar bizi gerçekten usta olarak görüyorlar” şeklinde ifade etti.