Haber7-Özel
28 Mayıs seçimleri sonrası, 14 Mayıs’taki milletvekili genel seçimine ilişkin kesin sonuçların ilan edilmesinin ardından TBMM Genel Kurulu toplandı. Toplantıyı “en yaşlı üye” sıfatıyla MHP lideri Devlet Bahçeli yönetti. Üçüncü kez cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan milletvekillerinin yemin etme törenine katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yemin törenini takip etmek için Genel Kurul’a geçerek kendisine ayrılan locaya geldiği esnada herkes ayağa kalkarak yüzde 52.1 oyla yeni seçilen cumhurbaşkanını ayakta alkışladı. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın da ayağa kalktığı sırada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise ayağa kalkmamayı tercih etti.
Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanlığı makamına ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik bu tutumunu tecrübeli gazeteciler Haber7'ye değerlendirdi. Seçim öncesi Kılıçdaroğlu'nun herkesle helalleşme, herkese hoşgörülü davranma sözlerini hatırlatarak yaptığı eliyle kalplerden bahseden uzmanlar, Kılıçdaroğlu'nun sahte davranışlarının bittiğini ve gerçek yüzünün tekrar ortaya çıktığını söyledi.
HERKES KALKMIŞ BİR KİŞİ OTURMUŞSA PROBLEM O KİŞİDEDİR
Kılıçdaroğlu'nun ayağa kalkmamasına yönelik Kanal7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet, Türkiye'deki kutuplaşmayı hatırlattı. Türkiye'de siyasetteki kutuplaşmadan en fazla şikayet ediyor görüntüsünü en çok muhalefetin dillendirdiğini belirten Acet, "Türkiye'deki asıl kutuplaştırıcı tutumun muhalefet cephesinden özellikle de CHP cephesinden geldiğini gösteriyor. Cumhurbaşkanı bu ülkenin birliğini temsil eden bir makamdır. Dolayısıyla orada yeni seçilmiş bir cumhurbaşkanı olarak TBMM'ye giriş sırasında dikkat ettiyseniz hemen hemen herkes ayağa kalkarken Kılıçdaroğlu kalkmıyor. Herkesin ayağa kalkması zaten cumhurbaşkanlığı makamına bir saygının işaretidir. Herkes ayağa kalkmış bir kişi oturmuşsa problem o oturan bir kişidedir. Görüntü de bu tutumu ele veriyor." dedi.
Kılıçdaroğlu'nun öteden beri Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın zaferlerinden rahatsız olduğunu söyleyen Acet, "Erdoğan'ın seçim zaferlerine, ülkeyi yönetmesine karşı bir hazımsızlık, rahatsızlık, hoşgörüsüzlük, tahammülsüzlük zaten bu çevrelerde vardı. Bunun da çeşitli zamanlarda tezahürünü görümüş oluyoruz. Dolayısıyla Türkiye'de siyasette bir kutuplaşma olmuşsa bunun büyük çoğunluğunun CHP çevresinden gelen dil ve tutumla alakalı olduğunu düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
O FOTOĞRAF YILIN FOTOĞRAFIDIR
Konu hakkında görüşlerini beyan eden Akşam yazarı Emin Pazarcı, Kemal Kılıçdaroğlu sürekli olarak kendinde olmayanları ön plana çıkarmaya çalıştığını söyleyerek o fotoğrafın yılın fotoğrafı olduğunu belirtti. Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanlığı hayalleri ve Çankaya Köşkü'ne gidip oturma hayalleri kurduğunu fakat şimdi locadan olup biteni izlemek zorunda kaldığını söyleyen Pazarcı "İlginçtir kendi vekilliğini verdi Demokrat Parti, Gelecek Partisi ve DEVA Partisi'nden milletvekillerinin yeminini izledi. Bu gerçekten ironiktir. Limyat'a pirinçe giderken eldeki bulgurdan oldu Kemal Kılıçdaroğlu. Onun tabi bir hezeyanı var, onun bir tepkisi var. Onu da sayın cumhurbaşkanına karşı gösterdi. Bence Kemal Kılıçdaroğlu kendine yakışanı yaptı. Farklı bir davranış beklemiyordum ben kendisinden." şeklinde konuştu.
BUNDAN SONRASI İÇİN DE MESAJ
Kılıçdaroğlu'nun ayağa kalkmamasına ilişkin Takvim yazarı Ekrem Kızıltaş ise "Seçimden önceki o kalp yapması ve benzer şeyler, sevgi pıtırcığı gibi manzaralar falan, tamamen seçmenin bir anlamda ilgisini çekerek oy tahsiline yönelik davranışlardı. Ama Meclis Genel Kurulu'na misafir olarak gidip orada herkes Türkiye Cumhuriyeti devletinin Cumhurbaşkanı geldiğinde normal şartlar altında orada makama saygı gereği herkes ayağa kalkmışken oturması zannediyorum bundan sonrasına yönelik izleyeceği politikanın da bir tür mesajını vermiş oldu." dedi.
SAHTE DAVRANIŞLARDIKılıçdaroğlu'nun seçim döneminde kalp yapması, dindarlık pozu vermesi gibi davranışlarının sahte olduğunun altını çizen Kızıltaş sözlerini şöyle sürdürdü;Yani o seçim öncesi verdiği bütün mesajlar, daha önceki helalleşme çağrıları gibi, birinci turdan ikinci tura geçerken, daha önceki bütün alışkanlıklarını unutturacak şekilde milliyetçilik pozları vermesi, yine oluşturduğu masanın unsurlarından olan diğer taraflarla mesela işte kah dindarlık pozu vermesi gibi şeyler bunlar sahte davranışlardı. Ama Meclis'te gösterdiği davranışın gerçekten kendisini yansıttığını düşünmek gerek. Şurası da bir gerçek milletimiz de bu tür şeyleri istiyor. Herkesle barışacağı, herkesle helalleşeceği gibi mesajlar veren bir kişinin bütün ülkemizin saygı duyduğu makama ve kişiye karşı bu davranışını halkımız değerlendirecektir.