Prof. Dr. Murat Baş, şekerin doğru tüketimine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Baş, şekerin korkulması değil, kontrol edilmesi gereken bir gıda olduğunu belirterek, “Şekerden kaçmamız gerekmiyor, şekeri yönetmemiz gerekiyor” dedi. Acıbadem Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı ve Gastroenteroloji Diyetisyenliği Derneği Başkanı Prof. Dr. Murat Baş, dengeli ve sağlıklı beslenme hakkında açıklamalarda bulundu. “Önemli olan sağlıklı beslenmeye ne kadar bağlı kaldığınızdır”
Prof. Dr. Murat Baş, “Sağlıklı beslenme aslında günlük almamız gereken enerji, vitamin, mineral, karbonhidrat, protein ve yağların aslında kişiye özgü olarak planlanması ve hem hastalıklardan korunmak amacıyla hem de kilo kontrolü amacıyla günlük yaşama adapte edilmesi diyebiliriz. Genel anlamda artık günümüz dünyasında yiyecekleri iyiler ve kötüler diye ayırmaktan kaçınıyoruz. Çünkü önemli olan sağlıklı beslenmenin planı içerisinde sağlıklı beslenmeye bağlı kalmak. Önemli olan sağlıklı beslenmeye ne kadar bağlı kaldığınızdır. Çünkü sağlıklı beslenmeye bağlı kaldığınızda aslında ara sıra beslenme planınıza ekleyeceğiniz daha sevdiğiniz yiyecekleri tolere etme şansınız aslında yükselir.” dedi.
“Sofra şekerini çıkarıp yerine bal, pekmez eklemek gibi bir takım alışkanlıklar ortaya çıkmaya başladı”
Prof. Dr. Baş, bir yiyeceğin içerisinden şekeri çıkarıp yerine başka bir şeker tadı koyduğunuzda yine aynı şekerin eklendiğini vurguladı. Baş, “Mesela şu tarz alışkanlıklar başladı. İşte bir tarifin içerisinden bir malzemeyi çıkarıp onun yerine alternatif malzemeler arama arayışı başladı. En çok da bu şekerde yapılıyor. İşte sofra şekerini çıkarıp yerine bal, pekmez eklemek, yerine akşamdan ıslatılmış hurma eklemek gibi bir takım alışkanlıklar ortaya çıkmaya başladı. Ama bir yiyeceğin içerisinden şekeri çıkarıp da yerini başka bir şeker tadı koyduğunuzda aslında yine şeker eklemiş oluyorsunuz. Biz buna eklenmiş şeker diyoruz. Yani bir yemek yapan kişinin yiyeceği sonradan eklediği her türlü tat veren malzemeye biz eklenmiş şeker diyoruz. Bu dünyadaki tanımda da bu şekilde geçiyor. Ve siz şekeri çıkarıp yerine bal koyduğunuzda aslında o yiyecekten daha fazla yeme lüksüne sahip değilsiniz. Ya da o yiyeceğin aslında daha sağlıklı olduğunu iddia etme potansiyeline sahip değilsiniz. O yüzden de kişilerin reçetelerde yaptığı birtakım değişiklikler aslında kişilerde şöyle bir eğilim oluşturuyor. Ben bu yiyeceği artık daha sağlıklı bir hale getirdim. Daha fazla yiyebilirim. Ve kişi şekeri çıkarıp da bal ya da pekmez eklediği yiyecekten ya da kekten aslında daha fazla kalori alıyor. Onu sağlıklı olarak gördüğü için çünkü daha fazla yeme eğilimi gösteriyor. Bütün eklenmiş şekerler bizim için aynı aslında “ ifadelerini kullandı. “Şekerden kaçmamız gerekmiyor, şekeri yönetmemiz gerekiyor”
Prof. Dr. Baş, devamında, “Bütün şekerlerin 1 gramı dört kalori enerji verir. Ve vücudun şöyle bir algısı yok. Ben bir yiyeceği tükettim işte yiyecek sindirildi ve şu emilim aşamasına geldi. Vücut şunu algılamıyor. Bu şeker baldan geldi. Bu şeker işte masa şekerinden geldi diye bir algıya sahip değil vücut. Gelen şekeri çünkü glikoza dönüştürüp zaten kanda dolaştırmak zorunda. Başka bir yeteneği yok vücudun. O yüzden de bütün şekerler aynı aslında. Gıda etiketleri başlığı altında işte gibi bal gibi işte gibi nişasta bazlı şeker gibi glikoz şurubu gibi birçok farklı şeker türünü etikette görebilirsiniz. Şimdi şekerden kaçmak mı gerekiyor, Bence bunu düşünmemiz gerekiyor. şekerden kaçmamız gerekmiyor aslında. Şekeri yönetmemiz gerekiyor. Günlük aldığınız enerjinin yüzde 10 kadarını eklenmiş şekerden alabilirsiniz. Sadece günlük limiti aşmamak önemlidir. ” ifadelerini kullandı.