?>

Yaklaşık 5 asırdır Manisa’yı su baskınlarına karşı koruyor

Osmanlı padişahı ııı. Murat’ın manisa’da şehzadelik ve sancak beyliği yaptığı dönemde yaşanan sel felaketinin ardından yaptırılan çaybaşı deresi ıslahı sayesinde manisa o günden beri bir daha sel felaketi yaşamadı. Yaklaşık 5 asırdır manisa’yı sel felaketlerine karşı koruyan dere ıslahının yapımının ise 1567 yılında başlayan yazışmalara rağmen 1572 yılında sonra gerçekleştirildiği ortaya çıktı.

Kültür - 1 yıl önce

Osmanlı Padişahı III. Murat’ın Manisa’da şehzadelik ve sancak beyliği yaptığı dönemde yaşanan sel felaketinin ardından yaptırılan Çaybaşı Deresi Islahı sayesinde Manisa o günden beri bir daha sel felaketi yaşamadı. Yaklaşık 5 asırdır Manisa’yı sel felaketlerine karşı koruyan dere ıslahının yapımının ise 1567 yılında başlayan yazışmalara rağmen 1572 yılında sonra gerçekleştirildiği ortaya çıktı.

Spil Dağı Milli Parkı’nın Atalanı Mevkiinden kaynağını alarak Manisa şehir merkezinden geçen Çaybaşı Deresi çevresindeki tarihi binalar kadar derenin kendisi de asırlardır Manisa’nın tarihine tanıklık ediyor. Manisa’daki ilk yerleşim yerlerinin olduğu bölgede çok sayıda tarihi binanın yanında köprüler ve dere boyu uzanan duvarlarıyla dikkat çeken Çaybaşı Deresinin ıslah çalışmalarının yaşanan büyük bir sel felaketinin ardından 1567 yılında Manisa Sancakbeyliği ve İstanbul ile yapılan yazışmalarla başladığı ortaya çıktı. İlk talebin 1567 yılında yapıldığı çalışmalar ise ülke gündeminin yoğunluğu nedeniyle ancak 5 yıl sonra 1572 yılında tamamlanabildi. Yazışmalarda taşın, kirecin nereden alınacağı ve inşaat çalışmalarının Kütahya piyadeleri tarafından yapılacağı açıkça belirtilmiş. Taş ve tuğla işçiliğinin yanı sıra yer yer işlenen nişleriyle de dikkat çeken dere ıslahı çalışması yapıldığı ilk günkü gibi Manisa’nın Karaköy Bölgesini sel baskınlarına karşı korumaya devam ediyor. Dere ıslahını Kütahya piyadeleri yapıyor

Çaybaşı Deresi’nin Manisa’nın hayat kaynağı olduğuna dikkat çeken Manisalı yerel tarih araştırmacısı Erkan Akbalık, “Çaybaşı Deresi Manisa için çok önemli bir dere. Manisa için bir hayat kaynağı. Bu hayat kaynağı bazı dönemlerde tabiatın getirdiği bazı olumsuzlukları da Manisalılara yansıtmış. 1560’lı yıllarda yoğun bir yağış sonrası bir sel felaketi oluyor ve dere taşıyor. Derenin taşmasıyla birlikte yukarıdan getirdiği çok büyük taşlar ve kayalar etrafta büyük bir tahribata neden oluyor ve Manisa halkı büyük zarar görüyor. 1560’lı yıllarda Manisa’da şehzadeler mevcuttu. Şehzadelerin sancak beyliği görevi 1595 yılında bitirerek ayrıldılar. 1560’lı yıllarda şehzade mevcuttu. Böyle bir zararı telafi etmek için merkezden bir talepte bulunuyorlar. O da bu derenin etrafına bir duvar örülmesi talep ediliyor. İlk talep 1567-1568 yılında yazılan bir arşiv belgesinden bunu görüyoruz. Taşların temin edilmesinden, kirecin temin edilmesinden ve akabinde inşaatın bir sene sonra başlamasından bahsediyor yazı. İnşaat başlamıyor. Yaklaşık 4 sene sonra 1571 yılında yazı yeniden yazılıyor ve bu görev Kütahya piyadelerine veriliyor. Onların meşguliyeti sebebiyle dere ıslahı o yılda başlayamıyor. 1572-1573 yıllarında kesin bir hüküm verilerek emrediliyor gidip yapılsın diye. O dönemde derenin verdiği zarar devam ediyor. Dolayısıyla 1572 yılından sonra Kütahya Piyadeleri buraya geliyor ve derenin taş ve tuğla örgüsünü yapıyorlar.” dedi. “Dere tescillendi, izinsiz çalışma yapılamayacak”

Derenin duvarlarının da çevredeki tarihi eserler kadar önemli olduğunu vurgulayan Akbalık şunları söyledi: “Bu derenin duvarları da dere ve çevresindeki tarihi eserler kadar önemlidir. Manisalıların anlayacağı dilden konuşursak bu derenin duvarları Mimar Sinan’ın Ege Bölgesi’ndeki tek eseri olan Muradiye Camiinden belki 20 yıl daha eskidir. Bunlar da yadigardır. O dönemde yapılmıştır ve o dönemden bu döneme kadar bu dereyi muhafaza altına alarak çevresini korumuştur. En son girişimlerimizle birlikte bu derenin belgelerimizi Osmanlı arşivlerinden çıkararak Anıtlar Kurulunun kararıyla tescillenmesi gündeme geldi. Yanılmıyorsa artık tescilli olması gerekiyor. Bu çok önemli. Burada artık bir çalışma müsaade alınmadan yapılamayacak. Müsaade alındığı zamanda orijinaline uygun çalışmalar yapılması gerekiyor. Dolayısıyla köprüler, duvarlar ve çevresindeki tarihi eserlerle birlikte ümidimiz o ki çınar ağaçlarıyla birlikte hepsi tescillendiği için bütünlük arz edecektir. Koruması, devam etmesi ve bizden sonraki nesile kalması için de bunun elzem olduğunu düşünüyorum.”

Haftanın Öne Çıkanları

Bahar Apartmanı bilirkişi raporunda şok gerçekler.

2023-08-26 22:20 - Gündem

BDDK duyurdu! Konut kredileri ile ilgili yeni karar!

2023-08-25 22:53 - Ekonomi

Gaziantep Dedeman Otel yanıyor.

2023-08-26 14:13 - Asayiş

Siyaset ve İş Dünyası bu düğünde buluştu

2023-08-27 15:50 - Yaşam

SGK'ya borcu olanlar dikkat!

2023-08-26 20:03 - Ekonomi

Kafa kafaya çarpıştılar! Gaziantep'te korkunç kaza

2023-08-28 10:33 - Gündem

Gaziantep'te feci trafik kazası

2023-08-24 10:00 - Asayiş

Gaziantep Şehir Hastanesi'ne Flaş Atama! Bakan Koca Bizzat Atamasını Yaptı

2023-08-25 13:23 - Sağlık

Özgüçlü 40 Yaş Altı 40 Ceo Araştırması’nda 3. Sırada!

2023-08-24 10:22 - Ekonomi

Gaziantep Defin Listesi (28.08.2023)Pazartesi

2023-08-28 20:44 - Defin Listesi

İlgili Haberler

Başkan Köksal, “Türkiye’de ilk korumacılık Muğla’da başladı”

19:55 - Kültür

Mübadele ve mübadillerin kültürel mirası Osmangazi’de konuşuldu

19:37 - Kültür

Şehzadeler’de melodilerle taçlanan Öğretmenler Günü programı

17:16 - Kültür

Bergama’ya Tarihi Kentler Birliği’nden iki ödül

16:59 - Kültür

Emine Erdoğan, Çınar Uluslararası Kültür ve Sanat Derneği’nin karma sergisinin açılışını yaptı

16:43 - Kültür

Günün Manşetleri

Bakan Kurum: Deprem bölgesini istismar malzemesi yapmaya çalışanlara müsaade etmedik

19:28 - Siyaset

Gaziantep FK - Başakşehir FK: 3-0

18:28 - Spor

Gaziantep'te Elektrik Kesintisi 24.11.2024

17:49 - Elektrik ve Su

Gaziantep'te ölen 22 kişi defnedildi! (23.11.2024)

17:30 - Defin Listesi

Gaziantep'te bugün hangi eczaneler nöbetçi? (23.11.2024)

17:25 - Sağlık