13. Kocaeli Kitap Fuarı’na katılan ve aşırı internet kullanımı konusunda uyarıda bulunan Yazar Salih Zengin, "Hepimiz Google’ın paltosunun altındayız. Biz ve çocuklarımız birçok bilgiyi Google’ı kullanarak öğreniyoruz. 1970 ve 1980’li yıllarda bir çocuğun günlük ekran başında kalma süresi 1 saat 40 dakika iken şu an 8 saate çıkmış durumdadır. Teknolojik gelişmeler çocukların ekran başında geçirdiği süreyi arttırıyor. Bu da beraberinde teknolojik bağımlılığı getiriyor" dedi. Türkiye’nin en büyük kitap fuarı olma unvanını taşıyan Kocaeli Kitap Fuarı, Kocaeli Kongre Merkezi’nde 13. kez kapılarını açtı. Türkiye’nin en ünlü yazarları ve yayınevlerinin katıldığı dev organizasyona Kocaeli’nin yanı sıra çevre illerden de ziyaretler akın ediyor. Çocuk edebiyatının önde gelen yazarlarından Salih Zengin, "Ya Tablet Ya Kitap" adlı söyleşisi ile kitapseverlerle bir araya geldi. Söyleşide konuşan Yazar Salih Zengin, "Günümüz çocuklarının, anne ve babalarının ikilem arasında kaldığı konulardan birisi kitap mı, tablet mi? Durum tespiti yapacak olursak Dostoyevski der ki, ’Hepimiz Gogol’un paltosunun altından çıktık.’ Günümüzde ise hepimiz Google’ın paltosunun altındayız. Çocuklarımız ve biz bugün birçok bilgiyi Google’ı kullanarak öğreniyoruz. Bugünün çocukları ve gençleri, bir konu hakkında bilgi edinirken hemen internete başvuruyor. Örneğin Kız Kulesi hakkında bir bilgiyi beyni tutmak istemiyor, bunun yerine ’İki kelimelik anahtar kelimeyi Google’a yazarım, oradan öğrenirim’ diyor. Çocukların dünyasını tanımamız gerekiyor" diye konuştu. "Bir çocuğun günlük ekran başında kalma süresi 1 saat 40 dakika iken şu an 8 saate çıkmış durumda"
Orta yolu bulunması gerektiğini ifade eden Zengin, "Kitap ve tabletin yani ikisinin ortasını bulmamız gerekiyor. İkisinin de eş zamanlı olarak kullanabilmesi gerekiyor. Çocuk doğduğu dünyayı doğru kabul eder. Her çocuk 10-12 yaşına kadar dünyayı olağan kabul ediyor. 30 yaşına kadar dünyada ortaya çıkan teknolojileri dünyayı değiştirecek olan bir enstrüman olarak görüyor. 30’undan sonra ise ortaya çıkan yeni teknolojik ve dijital gelişmeleri tabiri caizse bir kıyamet alameti olarak görüyor. Asıl bizim sormamız gereken kitap ile tablet arasında nasıl bir bağ kuracağız. İlk yazılar kil tabletlere yazıldı. Şimdi ise dijital bir tablete parmakları ile yazıyor. Aslında dünya tabletten tablete geçiş yaptı. Anne ve babaların çocukların tablet ile çok ilgilenmesi onları endişelendiriyor. 1970 ve 1980’li yıllarda bir çocuğun günlük ekran başında kalma süresi 1 saat 40 dakika iken şu an 8 saate çıkmış durumdadır. Teknolojik gelişmeler çocukların ekran başında geçirdiği süreyi arttırıyor. Bu da beraberinde teknolojik bağımlılığı getiriyor” şeklinde konuştu.