6 Şubat Depremlerinden ağır yara alan Gaziantep’te, GTO, İMO ve diğer paydaşlar işbirliğinde Gaziantep Deprem Çalıştay’ı gerçekleştirildi. Çalıştay’ın açılışında konuşan GTO Başkanı Tuncay Yıldırım, depremin ve son 10 yılda bölgede yaşanan krizlere dikkat çekti.
VİZYON KAZANDIRACAK
Yıldırım, ‘’Depremler, maalesef insanlık tarihinde yaşanan en yıkıcı doğal felaketlerden biri… Beklenmedik anlarda ve hızla yaşamımıza müdahale ederek, bizleri büyük sınavlara tabi tutuyorlar. Her ne kadar önceden tahmin edemesek de, bu felaketlere karşı hazırlıklı olmak, zararları en aza indirme ve toparlanma süreçlerini hızlandırma açısından hayati öneme sahiptir. İnanıyorum ki; Gaziantep Deprem Çalıştayı da bu “hazırlıklı olma” noktasında hepimize vizyon kazandıracaktır. Tabii öyle görünüyor ki; çalıştayın içeriği ve çok kıymetli akademisyen, mühendis, mimar, şehir planlamacısı konuşmacıların uzmanlıkları göz önüne alındığında çalıştayın odağı daha çok kentsel planlama, yerinde dönüşüm süreçleri, güvenli yapılar olacak. Ben izninizle Gaziantep ticari hayatının temsilcilerinden biri olarak kendi misyonum çerçevesinde depremlerin ticari hayata etkilerinden bahsetmek isterim. Elbette doğal afetlerin etkilerini asla birbirinden ayıramayız… Sosyal, ekonomik, psikolojik hepsi birbiri ile bağlantılıdır.’’
DENGELER ALT ÜST OLDU
‘’Depremler, iş dünyasını geniş bir yelpazede etkileyebilir. İşletmelerimizde fiziki hasar, üretim kayıpları, tedarik zinciri sorunları, çalışan kayıpları gibi bir dizi sorunla karşılaşabiliyoruz. 6 Şubat depreminin etkilediği alan o kadar büyük ki ekonomik hasar da bu ülkede yaşayan her bir ferdi etkiledi. Hepimiz bölge ekonomisindeki zincirin bir halkasıyız. Hepimizin bir görünen bir de görünmeyen hasarları mevcut… İşletmelerimizin kimi bir ildeki müşterisini kaybetti, diğeri öteki ildeki bayisini, tedarikçisini kaybetti… Dolayısıyla tüm dengeler alt üst oldu. Biz o sebeple gerek destekler, gerek yeniden yapılanma süreçleri gerekse afetlere hazırlık olsun her alandaki çalışmaların bütüncül bir perspektifte olması gerek.’’
TANSİYONUN YÜKSEK OLDUĞU BÖLGEDEYİZ
‘’İş dünyası olarak biz de risk yönetimlerimizi, hazırlıklarımızı bütüncül yapmalıyız. İş yerlerimizi depreme dayanıklı hale getirmek, iş sürekliliği planları oluşturmak ve çalışanlarımızı bu konuda eğitmek önemli adımlar… Ayrıca, tedarik zinciri yönetimini gözden geçirerek, olası aksaklıklara karşı alternatif çözümler geliştirmeliyiz. Ama bunları yaparken riskleri sadece depremle sınırlandırmayan bir yaklaşımla yapmalıyız. Biz, doğal afetlerin yanı sıra tarih boyunca göçlerin, savaşların yaşandığı, jeopolitik tansiyonun her daim yüksek olduğu bir bölgedeyiz. Bölgeye değil, dünyanın sadece son 10 yılına bakalım… Suriye iç savaşı, pandemi, Rusya- Ukrayna savaşı, deprem ve şimdi İsrail- Filistin çatışmaları, küresel ekonomideki durgunluk, Yeşil Mutabakat… Tüm bunlar işletmelerimizi etkiledi ve etkilemeye de devam ediyor.’’
SÜRDÜRÜLEBİLİR CANLILIK VURGUSU
İşletmelerin risk yönetimi yeteneğini geliştirmek zorunda olduklarını anlatan Yıldırım, ‘’Büyük resmi görmelerini sağlamalıyız. Çünkü büyük resimde sadece doğal afetler, salgınlar, ekonomik kriz ve savaş riskleri yok… Rekabet riski var, pazar riski var, yenilik riski var, yetenek riski var… Her şeyden önce hedefimiz de sadece bugünkü hasarı tamir edip canlanmak değil, sürdürülebilir canlılık olmalı. Bu hedefe de bilimin ekseninde toplanmış ortak akıl ile yapacağımız çalışmalar ile ulaşabiliriz. O sebeple, işbirliklerimizi, projelerimizi, enerjimizi, kaynaklarımızı şehirlerimizin, işletmelerimizin, toplumun geleceğe daha güçlü bir şekilde hazırlanması için kullanmalıyız. Bölgenin üretim ve ihracat üssü olan bu şehirdeki 36 bin işletmenin çatı kuruluşu Gaziantep Ticaret Odası olarak; yaptığımız çalışmalar ile üyelerimizi geleceğe hazırlamaya, küresel gelişmeler noktasında farkındalığını artırmaya çalışırken en çok dikkat ettiğimiz şey de işte bu ortak aklı harekete geçirmek, işbirlikleri kurmak. O sebeple Gaziantep Deprem Çalıştayının paydaşlarından biri olmaktan onur duyduğumuzu da belirtmek isterim.’’
TAHRİBATI ONARMAYA ÇALIŞIYORUZ
‘’Çalıştayın organizatörü İnşaat Mühendisleri Odası Gaziantep Şubesini de Sayın Başkan Burkay Güçyetmez nezninde tebrik ediyorum. Tarifi mümkün olmayan, kelimelerin kifayetsiz kaldığı bu felakette herkes kendince bir şeyler yapmaya çalıştı ve yapmaya da devam ediyor. Tekrar etmek isterim ki kurumların birlikte hareket etmesi ve koordinasyonu bu süreçte çok çok kıymetli… Ticari hayatın bölgedeki en büyük temsilcisi Gaziantep Ticaret Odası olarak biz de yaşanan felaketin ekonomik hayatta yarattığı tahribatı onarmaya çalışıyoruz. Bu bağlamda; Depremden birkaç saat sonra şehrimizin ve bölgemizin gelişimine katkı sunmak hedefi ile kurduğumuz iştiraklerimiz GAGA ve GETHAM bir anda toplum hizmet merkezine, acil durum koordinasyon merkezine dönüştü. Depremin ikinci günü Online İmece Masası’nı kurduk. İhtiyaç sahiplerini, destek olmak isteyen birey, kurum ve kuruluşlarla buluşturduk. İhtiyaç malzemelerinin yerel tedarikçilerden satın alınmasını sağladık. Kısa vadeli çözümler için oluşturduğumuz “Online İmece Masasını” daha kurumsal bir yapıya kavuşturarak, uzun vadeli çözümler oluşturmak için de “Bölgesel Yeniden Yapılanma Merkezi”ni kurduk.’’
KİLOMETRE TAŞI OLACAK
Sözlerini sürdüren Yıldırım, ‘’Bahsettiğim planlı, kapsamlı, sürdürülebilir çalışmalara temel oluşturabilmesi adına KOBİ’lerin ihtiyaçlarını belirleyen anket çalışması ile işe başladık. Sonrasında ise bu veriler ışığında bir strateji belgesi hazırladık. Ardından, Avrupa Birliği finansal desteği ile depremden etkilenen Mikro KOBİ ve Kooperatiflere hibe desteği sağlayan bir projeyi hayata geçirdik. Depremin ve de bölgesel ve küresel düzeyde yaşanan tüm gelişmelerin ekonomik hayatta yarattığı tahribatı onarmak, daha güvenli ve güçlü bir gelecek inşa etmek adına GTO olarak aksiyonlar almaya, projeler geliştirmeye devam ediyoruz. Bu çalıştayın, Gaziantep'i daha güvenli, daha dirençli ve daha sürdürülebilir bir geleceğe taşıma konusunda önemli bir kilometre taşı olacağına inanıyorum’’ dedi.