Gülten Ceylan çifti, 18 aylık çocuklarında bazı hareketlerin ters gitmesinden şüphelenerek doktorların yolunu tuttu. Avrupalı doktorların, "Hiçbir şey yok. Gelişim ile bunlar ortadan kalkacak" dediği Miran’ın otizmli olduğu ortaya çıkınca ailesi çareyi Türkiye’de buldu. Kocaeli’nin Başiskele ilçesinde doğa ile iç içe ve kaliteli eğitim sayesinde ilk kez "Baba" diyen Miran, herkesi duygulandırdı.
Almanya’da yaşayan Ali-Gülten Ceylan çifti, 18 aylık olan çocukları Miran’ın kendileri ile hiç temas kurmadığını anlayınca, bir şeylerin ters gittiğini fark etti. Aile Miran’ı doktora götürdü. Avrupalı doktorlar Miran için ilk olarak, "Hiçbir şey yok. Gelişim ile bunlar ortadan kalkacak. Her şey normal" dedi ancak iki yaşını da geçen Miran’ın hareketleri düzelmeyince aile tekrar doktora gitmeye karar verdi. Uygulanan testlerin ardından Miran’a otizm teşhisi konuldu. Avrupa’daki eğitim yetersiz kaldı
Bunun üzerine Ceylan ailesi özel eğitim arayışına girdi. Ergoterapi, logopedi gibi birçok yöntemi deneyen aile, çocuklarında gelişimi fark edemeyince, Miran için tekrar arayışa girdi. Aile devam eden arayışlarından sonra Kocaeli’nin Başiskele ilçesinde bulunan Atlantis Danışmanlık Merkezi ile tanıştı. Bir süre sonra Türkiye’ye gelen aile, uygulanan 4 haftalık yoğun eğitim sonrasında Miran’ın ağzından ilk kez 6 yaşında ilk kelimeleri duydu. Doğa ile iç içe, hayvanlar ile terapi ve kaliteli eğitim sayesinde ilk kez, "Baba" diyen Miran, herkesi duygulandırdı.
Yaşanan süreci anlatan baba Ali Ceylan, "Oğlum Miran’ın 18 aylıkken bizlere bakmadığını fark ettik. O dönem kendimizce testler yapmaya başladık. Sevdiği şarkılara reaksiyon gösteriyordu ama bize reaksiyon göstermiyordu. Biz bunun üzerine gitmeye karar verdik ve Miran’ı çocuk uzmanlarına gösterip kontrollerden geçirdik. O yaşta bize tanı koyulamayacağını, her şeyin normal olduğunu, gelişim ile birlikte bunların ortadan kalkacağını söylediler. 2 yaşını geçtiğinde biz tekrar doktorları ziyaret ettik. Uzmanlar Miran’a otizm tanısı koydular. Almanya’da farklı farklı eğitimlere başvurduk. Yaklaşık 4 yıl geçti, fazla bir mesafe kat edemediğini fark ettik. Akabinde Türkiye’deki özel eğitime, Atlantis’e ulaştık. Buraya gelmemiz biraz zaman aldı. Kendimizi bu duruma hazırlamamız gerekiyordu. Buraya geldikten sonra bunun yanlış bir karar olduğunu fark ettik. Keşke hemen gelseydik" dedi. "Bir kelime için 2 bin 500 kilometre yol geldik"
Oğlunun konuşamamasının kendileri için çok zor bir süreç olduğunu söyleyen Ali Ceylan, "Miran istediklerini ifade edemediği dönemlerde hırçın oluyordu. Biz bunun logopedi üzerinden gitmeye çalıştık. Bir verim alamadık. 18 aylıkken bir sefer, ‘Anne’ dedi. Burada geçirdiğimiz 4 haftalık eğitim programı akabinde, ömründe hiç demediği kadar, ‘Anne’ dedi. Bir sefer de benden bir şey istediğinde, ‘Baba’ diye seslendi. Bu da bizim çok değerli. Çocuğumuzdan herhangi bir kelime duymadığınızda bu bizi zorluyor. Keşke bir şeyler söyleyebilse, istedikleri ifade etse ve bizde ona yardımcı olabilsek. İlk ‘Baba’ dediğinde hazır değildim, ister istemez insan duygulanıyor, duygulandım. Bir kelime için 2 bin 500 kilometre yol geldik. Hiç sıkıntı yok. Tekrar geleceğiz" diye konuştu.
Avrupa’da devamlılığı olan eğitim programının olmadığını söyleyen Ali Ceylan, "Haftada bir sefer, 45’er dakika. Bu yeterli gelmiyor. Buradaki devamlılık önemli. Burayı özel yapan eğitmenler, doğası, hayvanlar. Çocukların bunlarla iç içe olması farklı" ifadelerini kullandı.