Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’a getirilen depremzedeleri ziyaret etti
GALERİNİN DEVAMIKahramanmaraş'ta meydana gelen iki bağımsız depremin akabinde muhalif basın, 57. Türkiye Hükümeti döneminde yaşanmış Gölcük depremini tez olarak ileri sürüp, bir süredir eski ile yeniyi provokatif bir üslup üzerinden kıyaslama girişimindeydi.
Özellikle muhalif Ayşe Arman'ın 99 Depremi'ni 'çadırda soba' güzellemesi ile yaymaya çalışması fakat Bülent Ecevit'in 'uyandırılmaya kıyılamadığı' gerçeği çok konuşulmuştu.
Arman, AFAD'da gönüllü olarak çalıştığı söylenen Zeynep Özkorkmaz'ın yazısını 'izinsiz' bir şekilde paylaşmış ve 'sansasyonel' cümle kalıplarıyla metni yeniden inşa etmişti.
Özkorkmaz, muhalif ismin bu paylaşımı karşısında bir açıklama yaparak: “Yazımı benim rızam olmadan tek başına sansasyonel olabilecek cümleleri ve kelimeleri çekerek başlık atıp sanki ben röportaj vermişim gibi yansıtan ve bundan nemalanan haber ve paylaşımlarda art niyet, siyasi çarpıtma görüyorum. Bilginin sağlıklı yayılabilmesi için el birliği ile silinmelerini sağlamamız gerekiyor" ifadelerini kullanmıştı.
ÇAYIR ÇİMENDE YARDIM BEKLEYEN HALK
Devam eden günlerde Gölcük depremi sırasında yaşanmış aciziyet, vatandaşın hastane önünde tedavi için sıra beklediği görüntüler ve dönemin ünlü isimlerinin Ecevit iktidarı aleyhindeki açıklamaları öne çıkmıştı. Bu kez de deprem sahasında çekilmiş bir fotoğraf gündeme geldi.
Farklı sosyal medya platformları üzerinden yayınlanan bir fotoğrafta, Bülent Ecevit ve eşi Rahşan Ecevit'in deprem sahasında incelemelerde bulunduğu ve çayır çimende tedavi için yardım bekleyen bir aileyi ziyaret ettiği görülüyor. Ecevit çiftinin yanında koalisyon hükümetinden kurmaylar, milletvekilleri ve bir de televizyon kanalı var.
ÇAYIR ÇİMENDEN ÇAM VE SAKURA'YA!
Çayır çimende yardım bekleyen vatandaşların isteklerine yetişemeyen Türkiye'nin 24 yıl içerisindeki değişimi ise birçok kesimin takdirini topladı.
Kahramanmaraş'ta yaşanan asrın felaketinin akabinde yaralılar havayoluyla dönemin en modern hastanelerinden Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'ne taşınmış, devlet imkanları altında tedavilerini görmüştü.
Sadece Çam ve Sakura'da değil, Türkiye'de inşa edilmiş ve faaliyete geçmiş tüm şehir hastanelerinde ve yenilenmiş devlet hastanelerinde vatandaşa hizmet verildiği biliniyor.