?>

Zafer Algöz ve Can Yılmaz’a Kitap Fuarı’nda büyük ilgi

Kocaeli’de kitap fuarı’na gelen usta oyuncu zafer algöz ve yazar can yılmaz’a büyük ilgi gösterildi. önce söyleşide vatandaşlarla buluşan ikili, ardından yeni kitaplarını imzalayarak hayranlarıyla fotoğraf çektirdi. Zafer algöz, yeni kitabının ilk imzasını kocaeli kitap fuarı’nda attı.

Kültür - 3 yıl önce

Kocaeli’de Kitap Fuarı’na gelen usta oyuncu Zafer Algöz ve yazar Can Yılmaz’a büyük ilgi gösterildi. Önce söyleşide vatandaşlarla buluşan ikili, ardından yeni kitaplarını imzalayarak hayranlarıyla fotoğraf çektirdi. Zafer Algöz, yeni kitabının ilk imzasını Kocaeli Kitap Fuarı’nda attı.

Bu yıl 12.’si düzenlenen Kocaeli Kitap Fuarı’na ünlü oyuncu ve yazarlar Zafer Algöz ile Can Yılmaz da katıldı. İkili önce yapılan Kongre Merkezi Akçakoca Salonunda yapılan söyleşide vatandaşlarla buluştu. Can Yılmaz, söyleşide uzun süre yazdıklarını yayınlamaya cesaret edemediğini söyleyerek gençlere cesur olmaları nasihatinde bulundu. Zafer Algöz ise misyon edindiğini ve tanıtmak istediği insanları kitaplarla sunduğunu söyledi. Söyleşinin ardından Zafer Algöz ve Can Yılmaz kitaplarını imzalamak üzere standa geçti. Yoğun katılım gösteren vatandaşlar imza attırıp fotoğraf çektirdi. Öte yandan, Zafer Algöz yeni kitabı “Ken Taç Dis”in ilk kez Kocaeli Kitap Fuarı’nda gördü ve yeni kitabına ilk imzasını da burada atmış oldu. “Kendime güvensizliğimden dolayı yazdıklarıma önem vermezdim”

Söyleşide ilk olarak Can Yılmaz söz aldı. Yılmaz, “Her zaman söylediğim gibi; yaşadığım hayat aynı olduğu için, bu yaşa kadar yaşadıklarım aynı olduğu için söyleşilerde de aynı şeyleri söylüyorum. Uzun müddet kitap yazabileceğime inanmıyordum. Küçük yaşlarda hikayeler yazar ve roman yapmaya çalışırdım ama ne yazık ki bizim milletimize özgü olabilir, kendine güvensizlik ortamında yetişiyoruz. Kendime güvensizliğimden dolayı yazdıklarıma önem vermezdim. Benim için önemliydi ama başkası için önemli olacağını düşünmezdim. Ahmakça olduğunu düşünüp çoğunu imha ettim. Zaman geçtiğinde yazdıklarımın aslında çok kötü şeyler olmadığını bana başkaları söyledi. Bana kalsa yine sunmazdım. Tesadüf eseri bir gün yazdığım bir senaryoyu çok beğenip satın aldılar. ‘Kendime senelerce haksızık etmişim’ dedi. Kendi kendimi oto kontrol altına almak 20 seneme mal oldu. ‘Kim ne yapsın benim yazdıklarımı?’ diye düşünmekten 20 sene kaybettim. Hayatla ilgili gençlere verebileceğim en büyük düstur şu olabilir; yaptığınız iş ne olursa olsun bunu kendi kafanızda bitirmeyin. Bunu kim okuyacak demeyin. Girişi, gelişmesi, sonucu olan bir hikaye yazmışsınız. Karakterler oluşturmuşsunuz. Bunu insanlara sunmaktan çekinmeyin. Kendinizi küçümsemeyin, yaptığınız işi küçümsemeyin. Ben bu hünerimi 20 sene sonra ortaya çıkarabildim, siz de başka hünerlerinizi ertelemeyin. Hayatla ilgili en önemli kriter bence, ‘Benden bir halt olmaz’ dememek” ifadelerini kullandı. “Öykülerimde hep kaybeden adamlar var çünkü ben de bir kaybedenim”

Öykülerinin temelini neyin oluşturduğuna değinen Yılmaz, “Öykülerimde hep kaybeden adamlar vardır. Çünkü kendim de genelde hep kaybeden bir adamım. Çünkü hiçbir zaman geriye getiremeyeceğim 20 yılımı ah, vah ederek kaybetmişim. Mesela bir kitabın tamamını komedi yazmak üzerine tasarlamıştım, sonra yayıncı, ‘Bunun komedi olduğuna emin miyiz?’ demişti. Kitaptaki 16 karakterin tamamı ölüyordu. Yani kendinizi illaki içselleştiriyorsunuz. Yazdığınız her şeye içinizden bir şeyler mutlaka monte ediyorsunuz” şeklinde konuştu. “Kitap okumak yalnızlığı tercih etmektir”

Yılmaz’dan sonra söz alan usta oyuncu Zafer Algöz, “İlber Hoca Türkiye’nin en çok okuyan insanlarından biri. Bunu neden söylüyorum? Bir gün bir sohbet sırasında bir tespitte bulundu. ‘Biz Türklerin kodlarında okumak diye bir alışkanlık yoktur, biz muhabbeti severiz’ dedi. Bir yolculukta ‘Hemşehrim yolculuk nereye?’ diye başlar kırk yıllık tanışır gibi konuşursun. Türkiye’de bir insanın yılda kitap okumaya ayırdığı zaman 6 saattir. Bunun şöyle bir nedeni olduğunu düşünüyorum; eğitim sisteminin ezberciliğe dayalı olması ve test çözmeye yönlendirmesinin etkisi var. Ülkemizdeki talihsizliklerden biri de ülkemizdeki pek çok insan hayatı boyunca yapmak istemediği mesleği icra etmek durumunda kalmış. Eğitim sisteminin yeniden okumaya ve araştırmaya yönelik bir metoda dönmesi lazım. Ülkede okuma kültürünün artması buna bağlı. Nüfusumuzun da yüzde 60’ı genç ve bunları okumaya yönlendirmemiz lazım. Kitap okumak bir yalnızlıktır. Yani yalnızlığı tercih etmektir. İçimizden birisi kalkıp kitap okuduğunda hiçbirimiz ‘neden okuyorsun, gel sohbete katıl’ demeyiz. Ben de şöyle bir misyon edindim; meslek hayatım boyunca karşılaştığım pek çok insanla ilgili bilinmeyen şeyleri anlatıp sunmak istedim. Mesela öğrencilik dönemimde konservatuvardaki Sadık Dayı benim kahramanımdı. Çünkü en komik ve en tatlı olan oydu. Onu bütün insanlar tanısın istedim ve kitabımda anlattım. Bir cezaevi müdürünün yazdığı tiyatro oyununda mahkumları oynatması üzerine bir haber görmüştüm ve çok hoşuma gitmişti. Sedat Bey’di müdür, onun da bu fikri çok hoşuma gitmişti ve onu da kitabımda yazıp herkese tanıtmak istemiştim” dedi. “Kitap basıldığından beri ben de ilk kez burada, İzmit’te göreceğim”

Yazarlık serüvenine de değinen Algöz, “Yıllar önce Candaş Tolga Işık, yazarlık yapma teklifinde bulundu. Ben de oyuncu olduğumu ve yazar olmadığımı söyledi. O da ‘Ayda bir, hayat tecrübelerini yazsan bile bizim için yeterli’ dedi. Sonra ben de yazmaya başladım. Zaman geçtikten sonra da Can Yılmaz, ‘Neden kitap yazmıyorsun’ dedi. Beni cesaretlendirdiği için teşekkür ederim. Böyle böyle üçüncü kitabımı çıkarmış oldum. Kitabım basıldığından beri ben de daha hiç görmedim. Bana şans getirmesi için ilk kez İzmit’te bu fuarda kitabın çıkmasını istedim” diye konuştu. “Okuyan insandan zarar gelmez”

Son olarak okumakla ilgili de nasihatlerde bulunan Algöz, “Yazılı kitapların birçok türü var ama biz oyuncular için en uygun olan kitaplar romanlardır. Çünkü romanlarda yazarlar çok detay var. O detaylar size çok ipucu verir, nasıl çekeceğinizi anlatır. Bizim toplumumuzda en çok şundan şikayet edildiğini duydum, ‘Abi kitap okuyamıyorum canım sıkılıyor’. İnsan ömrünün yaşamının 3’te 1’i uyumakla, 3’te 1’i beklemekle, 3’te 1’i geri kalanlarla geçer. Okuyan insandan zarar gelmez, okumayan insandan zarar gelir. Çünkü okuyan insan tekamül eder, gelişir, Her şeyiyle de sizi bir gelişimin içine sokar. Yurtdışında metrolarda, hatta market kuyruklarında bile ellerinde kitap var. Çünkü hayatın 3’te 1’i beklemek dedik ya O beklemek denen vakitte neden boş boş bekleyeyim” dedi.

Haftanın Öne Çıkanları

Sağlık-Sen Gaziantep’te büyük yarış başladı

2022-05-20 23:37 - Gündem

O yarışmada Özel Deva Okulları Türkiye birincisi oldu.

2022-05-21 13:31 - Eğitim

Kısmetse Olur Yarışmacısı Cansel Çördük'ten Olay Paylaşım!

2022-05-16 19:07 - Magazin

Okulda skandal! Öğretmen evinde öğrencisiyle cinsel ilişkiye girdi, onları kocası yakaladı

2022-05-18 11:44 - Yaşam

Erşan Kuneri dizisiyle tartışma başladı! Erotik film yıldızlarının bilinmeyenleri...

2022-05-20 14:06 - Magazin

Cizre’de cinayet anı güvenlik kamerasında

2022-05-21 10:22 - Asayiş

Sıla Türkoğlu ve Halil İbrahim Ceyhan'dan Kötü Haber

2022-05-19 14:59 - Magazin

Şahinbey Kaymakamı Şahin’in görev yeri değişti.

2022-05-20 10:57 - Gündem

Babacan’dan Gaziantep mitingi öncesi zehir zemberek açıklama!..

2022-05-19 21:10 - Siyaset

TRT spikeri Işıl Açıkkar'ın acı günü!

2022-05-20 16:53 - Magazin

İlgili Haberler

Ünlü yazar ve şair Nurullah Genç Ahlat’ta söyleşi yaptı

23:08 - Kültür

Muğla Tanıtım ve Turizm Geliştirme toplantısı yapıldı

21:32 - Kültür

Nartugan film festivali ödülleri sahiplerini buldu

21:00 - Kültür

Eğil ilçesinin tanıtımına katkı sağlayacak protokol imzalandı

17:38 - Kültür

Quick Sigorta sponsorluğundaki ‘Sarı Kırmızı Kareler Fotoğraf ve İçerik Yarışması’ sonuçlandı

17:26 - Kültür

Günün Manşetleri

Kaymakam adaylığı sınav ilanı Resmi Gazete'de

02:43 - Gündem

Erkan Erdem, “25 Aralık, Bir Şehrin Onurlu Direnişinin Tarihidir”

01:02 - Gündem

Başkan Tiryaki, “Gaziantep, Milli Mücadelenin Ruhudur”

00:50 - Gündem

Gaziantep Milletvekili Mehmet Mustafa Gürban’dan Kur Korumalı Mevduat Tepkisi: “Vatandaşımız Kobay Olarak Kullanıldı”

23:07 - Siyaset

DSÖ, Suriye'deki sağlık ihtiyaçları için 56,4 milyon dolarlık acil yardım kampanyası başlattı

22:42 - Dünya