21 Kasım’a Giderken Merhum Mehmet Bedri İncetahtacı…

Yaşı 40’ın üzerinde olanlar hatırlar. Gaziantep Milletvekili, 1999’da, 21 Kasım’da şüpheli bir trafik kazası sonucu hayatını kaybetmişti. Tanıyanlar için Bedri Hoca’dır, benim ise ağabeyim… Aramızdaki yaş farkı nedeniyle yaşamından çok ölümüne tanıklık ettiğim ve bu ölümü büyük bir gıpta ile izlediğim ağabeyim. Tam 25 yıl geçmesine rağmen hâlâ hatıralarda taze; hele yaşamın bu kadar vefasız olduğu bu dönemde… Dedim ya, gıpta ile izliyorum ve sorguluyorum: Neden, ne yaptı ki? Altı üstü 39 yıl kaldı bu dünyada, nasıl bu kadar insana dokunmuş olabilir diye… Sonra yine izlerken, hatıralarımda birleştirip cevaplıyorum. Mesela, hiç “ben” dediğini hatırlamıyorum. Hep bir davası vardı; öyle ki bu dava için sürekli okurdu, aklınıza ne gelirse… Hem de öyle ki Meclis’teki adı “ayaklı kütüphane” imiş. Ama yanlış anlamayın; okumuş olmak için okumazdı, hayata geçirmek için okurdu. Her kesimden arkadaşı vardı. Mesela Hüseyin Beyaz da (Gaziantep’in önemli isimlerindendir) çevresindeydi, Adil Özberk de (Gaziantep’in pek çok talebe yetiştiren âlimlerindendi). Bilen bilir, Yaşar’ı da vardı, Mustafa’sı da… Milletvekili oldu ama hep Bedri Hoca kaldı. Allah rızası o kadar önemliydi ki onun için “Evlatlarım şehit olsa,” diye dua eder, o zaman “Ölümlerine bile üzülmem,” derdi. Yaptığı hiçbir şey tanınmak ya da yükselmek için değildi; davası İslam, derdi Allah rızasıydı. Öyle ki belediye seçimlerinde Şahinbey ilçesinin başkan adayı iken seçimler lehine sonuçlanır gibi olunca, sevinçten değil, kul hakkı ile ölmekten korkmuş, telaşlanmıştı. O kadar sevdi ki Rabbini, onun yolunda yaşamayı… Hiç “ben” olmadı. Rabbim de onu sevdi, sevdirdi; inşallah şehadet ile sevindirdi. Öyle ki öldükten sonra dahi yaşayan insanlarda eyledi. Bazı insanlar görüyorum şimdi; “Yeni Bedri Hoca ben olacağım” diyen, “Onun yolundayım” diyen, “Aynı davada yol alıyoruz” diyen… Bunlara benim oğullarım da dâhil. Rabbim uzun ömürler versin onlara. Ben şimdi onların yaşamlarını izliyorum ve dua ediyorum: Bedriler çoğalsın diye. Ama Bedri olmak için değil; Allah rızası, kul duası için yaşayan Bedriler… Rabbim sana merhametiyle muamele etsin, Delal oğlu Bedri… Ruhuna Fatiha. Allah hepinizden razı olsun.