Kafamda deli sorular…
“Milleti yaşat ki devlet yaşasın.” Bu söz, bu coğrafyaya aittir. Çünkü bizde milletin kendisi devlettir; yani vatanın sahibi de, devletin sahibi de millettir. Ancak bugün geldiğimiz noktada, Sayın Devlet Bahçeli, terörist başını Gazi Meclis’e, terörü bitirmesi için davet ediyor. Devlet, milletini mi unuttu? Yoksa bu millet, devlet olmayı mı?
Elbette ki “devlet aklı” diye bir olguyu kabul ediyorum. Her hareketin halka sorulamayacağını ya da açıklanamayacağını kabul ediyorum. Ancak burada cinayetler var, hak sahipleri var. En azından bu hak sahipleri muhatap alınmayı ya da bir açıklamayı hak etmiyorlar mı?
Bu topraklarda yaşayan vatanseverlerin “Kürt sorunu” diye bir sorunu asla olmamıştır. Ama terörist başının ve onun gibilerin bir “Türk sorunu” vardır. “Kürt sorunu” diye bir sorun, onun ve onun gibilerine aittir. 1071’den bu yana bu topraklar Türk, Kürt ve Araplarla savunulmuş ve korunmuştur. Bizler, hele de mevzu bahis vatan ve din olduğunda, hep bir olmayı başarmışızdır.
Sayın Devlet Bahçeli’ye saygım sonsuzdur; ancak yıllardır patlayan bombalar, durdurulan otobüsler, pusuya düşürülen polislerimiz, askerlerimiz adına akıttığımız her damla kanı “evlat kanı” olarak algılayan bir anne olarak soruyorum: Neden?