?>
NEREDE O ESKİ BAYRAMLAR!..
Hayatınızdaki İlk kurban bayramını aklı yetercesine hatırlayanınız varmı?..
Ben hatırlıyorum!...
Eminim çoğunuz da hatırlıyorsunuzdur.
Kurban demek bizim için bir hafta evvelden bayrama hazırlanmak demekti.
Ailece hemde...
Bayrama yakın zamanda bübiler, teyzeler, yengeler, konu komşu, hısım akraba Bayram telaşına düşer
el birliği ile hazırlık yapardı.
Ev ekmekleri odun ateşinde hayatlı evin içinde yapılırdı.
Sıkmaçlar, bazılar, katmerler ve yanında tavşan kanı çay.
Sabah namazı ile işe başlanır ve işler öğlen olmadan erkenden biterdi.
Yokluk vardı. Bu yüzden el birliği ile bir haftalık iş yarım günde biterdi.
Sular kesilebilir korkusuyla kuyusu olan evden satıllarla su taşınır, depolanırdı.
Bayram kahkeleri hazır alınmaz akşamları yine el birliğiyle evde yapılır mahalle fırınında pişirlir, misafire ikram edilirdi.
Tatlı olarak baklava yerine evde sütlaç yapılırdı.
Yemeye kıymaz, yiyince tadına doymazdınız.
Bayram alış verişleri önceden yapılır, bayramlıklarla uyuyan bizler bayram gününe kadar elbiselerimiz ve ayakkabılarımızı koynumuzda saklardık.
Mahalle bakkalı, bugünkü AVM’lerin çapında olmasada ‘ne ararsan var’ mini markete dönerdi.
Bayram öncesi kurbanlık koyun eve getirilir, beslenir kesilmeden önce suyu içirilirdi.
Arefe günü mezarlar ziyaret edilir dualar okunurdu.
Koyun kesilir, ilk önce et kavurması yapılır yenirdi. Akşama kebaplar yapılır, haydan huydan, taşkaladan yemekler yenirdi. Bereket denilen gerçek o gün sofrada olurdu.
Sofranın etrafında bütün aile fertleri bulunurdu.
Olan olmayan diye ayrım yapılmaz, zengin fakir diye insanlar sınıflandırılmazdı.
Bayramlaşma merasimi evin en büyüğünün elinin öpülmesi ile başlardı.
Çocuktum, bayramlaştığım büyüklerimden azdan çoktan harçlıklarımı alırdım.
Bayramlık elbiseleri ve cebi para dolu bir çocuk olarak keşke hergün Bayram olsun ve kalsın isterdim.
Anam rahmetli, bayram gününü oruçlu karşılardı.
Kesilen hayvanın etiyle orucunu açar, şükrederdi.
Rahmetli Babamdan dolayı evimiz büyük eviydi.
Herkes bize gelir, bayramlaşır ve misafir olurdu.
Ne güzel günlerdi.
Bitmesin isterdim bayramları.
Çocukluğumda yaşadığım bayramları arıyorum.
Bayram traşı, bayram banyosu, bayram temizliği, bayram namazı.
O güne özeldi.
Anlamlıydı.
Bunları yapmak zorundaydık.
Bayram çünkü...
Bayram, Bayram gibi olmalıydı.
WhatsApp yoktu, Twitter yoktu, Facebook yoktu, İnstagram yoktu, internet yoktu, bilgisayar yoktu, cep telefonu yoktu, televizyon yeni gelmiş siyah beyaz akşam saat 5’ten sonra yayın yapardı.
Buzdolabımız yoktu.
Çamaşır makinemiz yoktu.
Bulaşık makinemiz yoktu.
Arabamız yoktu.
Kendimize ait bir odamızda yoktu.
Var olanların kıymetini biliyor, mutlu oluyorduk.
Bayramlaşmayı sosyal medyadan değil, birebir ziyaretler gerçekleştirerek yapıyorduk.
Sadece akraba değil, mahalledeki bütün komşularla bayramlaşıyorduk.
Korktuğumuz, çekindiğimiz büyüklerimizle bile bayramda tek yürek oluyorduk.
Biliyorduk onları, onlarda bizleri biliyordu.
Ne yapıyoruz, ne ediyoruz , hangi okula gidiyoruz, ne iş yapıyoruz haberdarlardı.
Kimin muhtaç kimin kıskanç olduğunu gözlerimizle görüyorduk.
Bizler, o yokluk yıllarında bayramlarda daha da mutluyduk.
Şimdi herşey var çok şükür ama insanlar Bayramı eskisi gibi yaşayamıyorlar.
WhatsApp, Twitter, Facebook ve İnstagram mesajları ile bayram kutluyor sahte durum paylaşımları yapıyoruz.
Biz bunları yaptıkça özümüzden uzaklaşıyoruz.
Sanal bir dünyada sahte mutlu insanlar topluluğu olarak yaşıyoruz.
Oysa Kurban, Allah’a yakınlaşma vesilesidir.
Bayram ise birlik, beraberlik ve kaynaşmaya vesiledir.
Gelin eskiden olduğu gibi bu Kurban bayramını özüne uygun bir şekilde geçirelim.
Sevelim, sevilelim, birlikte hareket edelim.
Sanal dünyaya ve mutluluğa kapılıp bayramda kendimizi kurban etmeyelim.
Bu duygu ve düşüncelerle eş, dost, akran, arkadaş ve akrabalar başta olmak üzere tüm islam aleminin mübarek kurban bayramını kutlar, hayırlara vesile olmasını yüceler yücesi Allah’tan niyaz ederim.
**2018 yılında kaleme aldığım bu yazıyı aradan geçen onca yıla rağmen aynı duygularla paylaşarak takdirlerimize bırakıyorum.
Arif Kurt
9 Temmuz 2022/Gaziantep
İ
YAZARIN DİĞER YAZILARI
-
Bahçeli’nin çağrısına Güneydoğu ne diyor?..
26-10-2024
-
Erdal’a yazıyorum…
12-10-2024
-
Baba Müslüman, Anne Hristiyan katil Yahudi ve İran…
01-10-2024
-
Demedi Demeyin…
02-09-2024
-
O zaman dinle…
28-08-2024
-
Kınalı Ali’den Kanadalı Ali’ye…
06-08-2024
-
Netanyahu zamane Firavun’udur.
01-08-2024
-
Erkan, Hakan, Sudan, Atilla, vefa ve vefat…
23-07-2024
-
Gaziantep Hepimizin!..
17-06-2024
-
Birliğe değil bir kişiye tabi olanlar kaybetti.
02-04-2024
-
Gaziantepli Fatma Şahin’i bilir!.. Fatma Şahin’i Türkiye bilir!..
17-02-2024
-
Bedenini Kaleler üzerine bina etmiş gizemli şehir Mardin…
22-12-2023
-
Kilis’i neden seviyorum?..
11-12-2023
-
Siyah Sancak ve boynumuzun borcu!!
05-11-2023
-
Gerisi geride kalabilir.
25-08-2023
-
Abdulkadir Konukoğlu ve güven…
18-07-2023
-
Kahpelik Özğürlük değildir İsveç…
29-06-2023
-
Mardin, Süryani Bahe, Altunkaya ve Vali’nin hikayesi…
19-06-2023
-
Ne istersen var bizde…
05-06-2023
-
Çayı koyun yeniden başlıyoruz..
16-05-2023
-
Seçimin sonucunu Aktörler mi, Faktörler mi belirleyecek?..
07-05-2023
-
Son Peygamber kılavuz.
01-05-2023
-
Tarihi seçime 19 gün kaldı!..
25-04-2023
-
Fakir Hakir’e karşı!..
11-04-2023
-
Daim beyler bey olur!.. Bir efsanedir Berber Yaşar!..
06-04-2023
-
Sakın bunları unuturuz sanmayın!..
03-04-2023
-
Anahtar halk mı, Ankara mı? Göreceğiz!..
27-03-2023
-
Benim kararım seçimlik değil , nesilliktir.
20-03-2023
-
Beterin beteri var dostum.
09-03-2023
-
Siyaset ve spor konsomatrisleri!..
27-02-2023
-
Ertelendik Hayattan…
17-02-2023
-
Simsarlar ve Adaylar..
05-02-2023
-
Mezarsız kahraman Şehitkamil!..
21-01-2023
-
İngiliz işgal günlerinde Antep’te bir vatansever gazeteci ve Fatma Şahin…
11-01-2023
-
Oyuncular, Yancılar ve Ayrancılar…
08-01-2023
-
İnsanı büyüt ki Devlet büyüsün!..
05-01-2023
-
Mehmet Akif Ersoy’un ardından
27-12-2022
-
Ayıntablıların Protestosu.
25-12-2022
-
Erdoğan’ı anlamayan-anlatamayan yakınındakiler!..
16-12-2022
-
TGK ve Efendi olasın Kilis..
11-12-2022
-
Millet ittifakını Cumhur ittifakı parlatıyor.
06-12-2022
-
SUÇLU AYAĞA KALK!..
29-11-2022
-
Ümit Özdağ Deli mi, Veli mi anlamadım!..
24-11-2022
-
Anlayan anlamayanlara anlatsın!..
21-11-2022
-
Rahmetli Anamdan öğrendiğim ama çözemediğim bir mevzu!..
11-10-2022
-
Osmanlı’nın kurulduğu şehir Kütahya ve TGK..
01-09-2022
-
NEREDE O ESKİ BAYRAMLAR!..
09-07-2022
-
Tecelli rengi kırmızı post ve Konya.
15-05-2022
-
Konut fiyatları ve kiraları yabancıya satış mı artırıyor? Arif Kurt Yazdı
22-04-2022
-
Asi ve Asil şehir Diyarbakır!..
28-03-2022
-
İngilizler dinledi ben utandım…
28-03-2022
-
Mezecileri sevindirmeyin...
24-10-2018
-
Hiç ve piç...
06-11-2020
-
Nurlu ve onurlu bir madalya hikayesi
26-12-2020
-
Mezarsız kahraman ŞehitKamil 101 yaşında...
21-01-2021
-
Başka yolu yok artık-
15-02-2021
-
Arsız ve hırsız...
27-03-2021
-
Hasankeyf'in kaderi
12-04-2021
-
Sendeki bana ait olan nedir?..
20-04-2021
-
Soykırım ve Ermenilerin 4T'si...-
26-04-2021
-
Piyon değil Şampiyon...
26-05-2021
-
Kasada AKP'li, masada CHP'li!..
21-06-2021
-
Sıkıntı var beyler…
19-08-2021
-
Adıyaman, Nemrut ve GGF
25-09-2021
-
Bu sene o sene Trabzon
14-11-2021
-
Hey yavrum hey; askeri ve ekonomik ihanete gel!..
24-11-2021
-
Ah Niğde vah Niğde, Seni böyle bilmezdim Niğde!..
12-01-2022