Çeşitli şikayetlerle başvurduğu hastanede yapılan tetkikler sonucunda “böbrek yetmezliği” tanısı koyulan Kamuran Dinçer (46) 11 yıl sonra gelen kadavradan bağış organla yeni bir hayata başladı. 11 yıldır diyaliz makinesine bağlı bir yaşam sürdüğünü belirten Dinçer, “Sadece kan grubu O olan vericilerden nakil olabilirdim. Ailemden uygun verici çıkmadığı gibi yıllarca bu kan grubundan kadavra bağışı bekledim. Diyalize gitmek günlük mesaimin bir parçası haline gelmişti. O yüzden hala o makineden kurtulduğuma inanamıyorum. Adeta hayata sıfırdan başladım. Artık özgürüm” dedi.
Manisa’nın Demirci ilçesinde yaşayan, bir enerji dağıtım şirketinde çalışan üç çocuk babası Kamuran Dinçer’i böbrek nakline götüren süreç 2013 yılında başladı. Kalbinde sıkışma hissiyle Demirci Devlet Hastanesi acil servisine başvuran Dinçer, kan değerlerinin kötü çıkması üzerine Manisa Devlet Hastanesi’ne sevk edildi. Burada yapılan ileri tetkiklerde Dinçer’e böbrek yetmezliği tanısı kondu. Nitekim Dinçer 4 gün sonra kendini diyaliz makinesine bağlanmış buldu. Dinçer aynı yıl bir üniversite hastanesinde adını kadavradan bağış bekleyenler listesine yazdırdı, 2017 yılına kadar Demirci Devlet Hastanesi’nde haftanın üç günü diyaliz tedavisi gördü. Kan grubu 0 olduğu için sadece 0 grubu vericilerden organ alabilen Dinçer’e, ailesinde çok sayıda gönüllü olmasına rağmen kan grupları uymadığı için tek bir donör bile çıkmadı. Makineden kurtulup yeni bir hayat sürme şansı 0 grubu kadavra organ bağışına kalan Dinçer iş ve sosyal yaşamını etkileyen diyaliz tedavisini eve taşıdı. Dinçer bir yandan çalışıp diğer yandan her gün evinde diyaliz yaptığı bir rutin içine girerken, doktor takibini ve üniversite hastanesindeki kaydını 2022 Ekim’de Acıbadem Kent Hastanesi’ne taşıdı. Kadavra listesine ilk başvurusunun üzerinden 11 yıl geçen Dinçer, geçtiğimiz Temmuz ayının 13’ünde hastaneden gelen telefonla büyük şaşkınlık yaşadı. Bağış organ çıktığı bildirilen telefondan nakil için hastaneye çağrılan Dinçer, eşi Gülay Dinçer (46) ile 250 kilometrelik yolu adeta uçarak geldi. Dinçer, Uzm. Dr. Işık Özgü, Uzm. Dr. Uğur Saraçoğlu, Prof. Dr. Hüseyin Töz, Doç. Dr. Ebru Sevinç Ok, Uzm. Dr. Gökhan Ekin’den oluşan ekip tarafından nakil operasyonuna alındı. Böbreğin uyum sağladığı Dinçer, makinesiz bir yaşama geçerken şifayla taburcu edildi. Sadece 0 grubu vericiden nakil mümkündü
Acıbadem Kent Hastanesi Böbrek Nakli ekibinden Uzm. Dr. Işık Özgü, Dinçer’in geniş bir ailesi olmasına rağmen ailesinden 0 grubu verici çıkmadığını, kadavradan bağışta da aynı şartın geçerli olduğunu vurguladı. Özgü, “Hastamız 11 yılını diyalizle geçirmişti. Kan grubu 0’dı. Bu kan grubu genel verici ama ancak kendi kan grubundan alabiliyor. Kendi kan grubundan kadavra bağışı ile nakil şansına kavuştu. Artık çalışan bir böbreği var, makineli günleri geride bıraktı” dedi. “Dört nakil adayından biriydim”
4 yılını haftanın üç günü diyaliz merkezinde makineye bağlanarak geçirdiğini belirten Kamuran Dinçer, yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Ailemde 4 kardeşim, annem, babam, amcam dayım bana böbreğini verecek çok sayıda insanım vardı ama kan gruplarımız uymamıştı. Bir buçuk yıl kadar önce üniversite hastanesindeki kaydımı Acıbadem Kent Hastanesi’ne aldım. Umudumu tazeledim. İnsanlarda umut hep olmalı. Umutsuz yaşam olmuyor. Şans yüzüme güldü. Bu bağış organ için hastaneye 4 aday çağrılmıştı, hatta ben yedek adaydım. Ama en uygun alıcı adayı ben oldum ve başarılı bir nakil ameliyatı geçirdim. Adeta hayata sıfırdan başladım. Böbrek bağışlayarak bana yeni bir hayat kapısı açan acılı aileye, hekimlerime sonsuz teşekkürler. 2017 yılında eğitim alıp evde kendi kendime diyaliz yapmaya başladım. Sabah işe gidiyor, döndüğümde diyalize bağlanıyordum. Diyaliz mesaimin bir parçası olmuştu. 11 yıl böyle geçti. O yüzden hala makineden kurtulduğuma inanamıyorum. Artık özgürüm.”