Kentte özel bir şirkette hasar danışmanı olarak çalışan Rohat Balkı, 3 Ocak'ta 2 saat izin alıp iş yerinden ayrıldı. Balkı, işe dönmeyince, tüm aramalara rağmen ulaşamayan mesai arkadaşları, durumu annesi Ruken Gökçen'e haber verdi. Gökçen de hem arayıp hem de mesajla ulaşmaya çalıştığı oğlundan haber alamadı.
Gökçen, aynı akşam oğlunun cep telefonunun Konyaaltı Sahili 14 numaralı plajın yakınındaki bir bankta bulunduğu bilgisi üzerine polis merkezine gitti. Ruken Gökçen, telefonu teslim aldı. Tüm çabalarına rağmen oğlunun izine rastlayamayınca kayıp başvurusunda bulunan Gökçen ve yakınları, kent genelinde yapılan aramalarda da Balkı'nın izine ulaşamadı.
BUGÜN SAHİLDE ARANDI
Gökçen ve yakınlarının girişimleriyle Rohat Balkı'nın son görüldüğü nokta olan Konyaaltı Sahili'nde arama yapılmasına karar verildi. Antalya Emniyet Müdürlüğü Deniz Limanı Şube Müdürlüğü Sualtı Grup Amirliği ve Antalya Sahil Güvenlik Sualtı Eğitim Merkezi bünyesinde Dalış, Emniyet, Güvenlik ve Arama Kurtarma (DEGAK) ekipleri, bugün Rohat Balkı'nın telefonunun bulunduğu noktaya geldi. Hazırlıklarını tamamlayan ekiplerin kıyı boyunca su altında yaptığı aramaların yanı sıra çalışmalarda dron ve su altı robotu da kullanıldı. Sabah saatlerinde başlayan çalışmalardan da sonuç alınamadı.
'HAYATINDAN ENDİŞE ETMEYE BAŞLADIM'
Çalışmaları endişeli gözlerle izleyen Ruken Gökçen, iş yerinde öğle yemeğine çıkan oğlunun dönmediğini belirterek, "3 Ocak günü iş yerinden telefon aldım. Sonra ben de kendisini aradım, telefonu hep kapalıydı. Akşam birileri arayarak telefonu sahilde bulduklarını söyledi. Geldik ve telefonunu karakoldan aldık, kayıp başvurusunda bulunduk. O günden sonra kendisinden haber alamadık. Şu ana kadar kötü bir haber almadık, kötü bir şey de duymadık. Artık korkmaya ve hayatından endişe etmeye başladım. Gören, duyan olursa bize haber versin. Eğer bir kırgınlık, bir dargınlık, bir öfke varsa çıksın gelsin. Bir 'alo' desin, yaşadığını bilelim, bu yeter bana. Yeter ki yaşadığını bileyim. Kötü bir şey yok ancak olumlu bir haber de yok. Herkes perişan, eğer ki bir yerlerdeyse haber versin. Bir 'yaşıyorum' desin yeter. Hayatta olduğunu bileyim tek isteğim bu" diye konuştu.