İstanbul Tuzla’da bir villada 18 yıl hizmetli olarak çalışırken işten çıkartıldığı, çıkartılırken haklarını alamadığı iddiasıyla 12 yıldır hukuk mücadelesi veren kadın, Kastamonu’dan Ankara’ya yürüyecek.
İstanbul Tuzla’da bir villada 1993 ile 2010 yılları arasında sigortalı olarak çalışan Nazmiye Bağ, tazminatsız bir şekilde işten çıkarıldığı gerekçesiyle 2010 yılında hukuk mücadelesi başlattı. Yerel mahkemenin yapılan incelemeler neticesinde 12 yıl çalışmışlığına karar vermesi üzerine dosya Yargıtay’a 4 kez temyize gitti. İşverenler tarafından yapılan temyiz sonucu 12 yıl çalışmışlığına karar verilen Nazmiye Bağ’ın çalışmış olduğu süre yazları çalışmadığı gerekçesiyle 6 yıla kadar düşürüldü. Yargıtay’ın kararı onamasının ardından Nazmiye Bağ, bireysel olarak Anayasa Mahkemesine müracaat ederek kararın lehine verilmesini talep etti. Halen dosyası Anayasa Mahkemesinde bekleyen Nazmiye Bağ, 12 yıldır sürdürdüğü hukuk mücadelesini duyurabilmek için Kastamonu’dan Ankara’ya kadar yürümeye karar verdi.
Kastamonu Valiliğinden yürüyüş için gerekli izinleri alan Nazmiye Bağ, sırtına sardığı Türk bayrağı ile Ankara’ya kadar yürümek için yola koyuldu. Nazmiye Bağ, hizmetli olarak çalıştığı 17 yıl 8 aylık süredeki haklarının kendisine verilmesini talep etti. “20 senelik emeğimin karşılığını alamıyorum”
1992 yılında villada hizmetli olarak işe başladığını söyleyen 63 yaşındaki Nazmiye Bağ, “Villada 20 yıl çalıştım. 20 yıl sonra benim işten çıkmamı istediler. Çıkma sebebim de Bodrum’dan yazlık aldılar, oğullarına fabrikayı devrettiler. Beni işten çıkardılar. Çıkarınca ben de ’Keşke bir iki ay önce haber verseydiniz’ dedim, ’Niyeymiş o’ dediler. Ben de ’İş arardım, borçlarım var. Düğün yaptım, kredi çektim, ev aldım’ dedim. ’Bana mı sordun’ dediler, ben de ’Hayır ama burada çalıştığım için buradaki maaşıma güvenerek aldım’ dedim. Hakkımı vermeyince ben de mahkemeye başvurdum. 12 yıldır hukuk mücadelesi veriyorum. 20 senelik emeğimin karşılığını alamıyorum. Onun için Ankara’ya yürümeye karar verdim. Hakkımı istiyorum. Ben 12 yıldır nerelere başvurduysam bir sonuç alamadım. Mahkemelerden 12 yıl kazandım, hakime hanım ’yazları çalışmadı’ diye 6 yılımı çıkardı. Her senenin 5 ayını çıkardı. Nerden ispat etmiş? Ben yazları ne yedim ne içtim? Ben çocuklarımı okutuyordum. Ben yazları çalışmasam ne yer ne içerdim. Başka bir işte çalıştığımı ispat etsinler mahkemelerle uğraşmayacağım. Ben ne yedim ne içtim oradan maaş almasam. Ben hakkımı arıyorum, 20 yıllık emeğimi almak istiyorum" dedi.
Geçirdiği trafik kazasına değinen Bağ, "En son ben bir trafik kazası geçirdim, çarpan kişi doktordu, işe gidemeyeceğim için üç beş kuruş para verdi. O parayı da gittim, 15 bin lirasını avukata verdim. Kendini çok övdü fakat şimdi telefonlarıma cevap vermiyor. O kadar mesaj atıyorum geri dönüş yapmıyor. Bana yazık günah değil mi?” dedi. "Ben hakkımı istiyorum, dilenmiyorum"
12 yıldır kendisini mağdur ettiklerini söyleyen Nazmiye Bağ, “Bana yazık günah değil mi? Ben yazları Tuzla’da villaları vardı orada çalışıyordum. Havuzluydu, bütün ailesi ordaydı. Hepsine 20 sene boyunca ben baktım. Havuzlu villaydı, inmeyle çıkmayla dizlerim kireçlendi. O merdivenlerden ine çıka yürüyemiyorum. Torunlarını büyüttüm. Torunlarıyla benim resimlerim var, mahkeme bunu bile kabul etmedi. Böyle bir şey yok. 26 tane tanığımı kabul etmedi. Tanık dediğin üç tane olur, üç tanıkla mahkeme biter. Bunlar habire atıyorlar, mahkemeyi de sonuçlandırmıyorlar. Yargıtay’dan iki defa geri geldi. Yargıtay burada söyledi. İyi araştırılsın, araştırılmadık husus kalmasın fakat hakime hanım hiç araştırmadan benim 12 yılımı da 6 yıla indirdi. Böyle bir adalet var mı? Kazanılmış bir mahkeme nasıl 6 yıla iner. Benim yazın çalıştığım dosyalardan ispatlı, tanıklardan, polisler tarafından bir sürü dosyam var. Daha nereye gideyim ben, kimseyle başa çıkamadım. Şu anda da eşim rahatsız, o yoğun bakımdayken bayrağımı takıp Ankara’ya yürümeye karar verdim. Başka çare bulamayınca Ankara’ya yürümeye karar verdim. Valilikten izin aldım. Ben hakkımı istiyorum, ben dilenmiyorum. Ben dilenci değilim, sadece hakkımı verin bana. 32 sene ne demek. Ben hakkımı arıyorum, adalet istiyorum” diye konuştu.