Kocaeli’de 14 yaşından küçük 2 kuzenine cinsel istismar uyguladığı iddiasıyla tutuklanan şahsın yargılanmasına başlandı. Suçlamaları kabul etmeyen sanık savunmasında, "Ben nişanlanma arifesinde olduğum ve A.D. bana aşık olduğu için böyle bir iftira attı. A.D. kıskançlığı sebebiyle bana iftira attı" dedi.
İddiaya göre, 14 yaşından küçük A.D. ve E.Ç. isimli çocuklar, üniversite öğrencisi olan kuzenleri M.Ç. tarafından nitelikli cinsel istismara maruz bırakıldı. M.Ç.’nin, küçük kızların özel bölgelerine dokunduğu, bilgisayar oyunu oynatma bahanesiyle onları kucağına aldığı ve istismar ettiği iddia edildi. Olayların duyulması üzerine mağdur aileleri sanıktan şikayetçi oldu. Gözaltına alınan sanık, ifadesinin ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. "A.D. kıskançlığı sebebiyle bana iftira attı"
Hakkında, "Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı" ve "Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Bırakma" suçlarından dava açılan sanığın, Kocaeli 7. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmasına başlandı. Duruşmaya tutuklu sanık M.Ç., taraf avukatları, aileler ve tanıklar katıldı.
Savunması için söz hakkı verilen M.Ç., suçlamaları kabul etmeyerek, "Ben nişanlanma arifesinde olduğum ve A.D. bana aşık olduğu için böyle bir iftira attı. A.D. kıskançlığı sebebiyle bana iftira attı. Kuzenim A.D. diğer kuzenim E.Ç.’yi kendi tarafına çekerek benim hakkımda iftira atmıştır. Ben kesinlikle ikisine de herhangi bir eylemde bulunmadım. Benim iki mağdurla da gönül ilişkim olmamıştır. Üniversite son sınıf öğrencisiyim, tutuklu olduğum için okulumu bitiremedim. A.D.’yi öptüğüm ve cinsel organını ellediğim hususunu kabul etmiyorum" dedi. "Küçük bir çocuğun böyle duygular yaşayacağını sanmıyorum"
Olaya ilişkin bildiklerini anlatan tanık kuzen, "2 mağdur ve sanık M.Ç. benim kuzenim olur. Kuzenim A.D. bir keresinde bizim eve geldi ve hep beraber kızlarla sohbet ettik. Sohbet esnasında sanık M.Ç.’nin adı geçince A.D. tedirgin oldu. Ne olduğunu sorduğumda A.D. bana, teyzemin evine bilgisayarla oynamaya gidince M.Ç.’nin özel bölgelerine dokunduğunu ve onu zorla öptüğünü söyledi. Durumu öğrenince olayları anneme, annemde teyzeme anlattı. Bu olay sonrasında A.D. bana, diğer kuzenim E.Ç.’nin de M.Ç. tarafından istismara maruz kaldığını söyledi. Kuzenim A.D.’nin herhangi bir psikolojik sorunları yok. Ben A.D’nin sanığa karşı duygusal bir hissi olduğunu düşünmüyorum, öyle bir şeye de şahit olmadım. Küçük bir çocuğun böyle duygular yaşayacağını sanmıyorum" diye konuştu. "M.Ç.’nin onu zorla odaya kilitlediğini, özel bölgelerine dokunduğunu söyledi"
Tanık olarak dinlenen A.D.’nin arkadaşı, "Arkadaşım A.D. bir keresinde teyzesinin evine gittiğinde bana mesaj atarak, kuzenlerinin hepsinin evden gittiğini sadece sanık M.Ç.’nin evde kaldığını ve ondan korktuğunu söyledi. Sanığın kendisine bir şey yapabileceğinden korktuğu için görüntülü konuşmak istedi ancak ben uyuyakaldım. Birkaç gün sonra karşılaştığımızda A.D. bana, M.Ç.’nin onu zorla odaya kilitlediğini, özel bölgelerine dokunduğunu ve kendi özel bölgesini ellettirdiğini söyledi. Ayrıca A.D. henüz 9 yaşındayken de M.Ç.’nin kendisine bilgisayar oyunu oynatma bahanesiyle kucağına oturttuğunu ve onu taciz ettiğini söyledi" şeklinde konuştu. "M.Ç., ’Evet dayı olaylar doğru, ne yapayım kaçayım mı?’ dedi"
Sanıktan şikayetçi olan A.D.’nin babası H.D., "Kızımın rehber öğretmeni bize olayları anlatmasıyla durumu öğrendik. Bu konuyu ailecek görüştük. Kayınbiraderim R.Ç., M.Ç.’yi telefonla arayarak durumun doğru olup olmadığını sordu. M.Ç. de dayısı R.Ç.’ye, ‘Evet dayı olaylar doğru, ne yapayım kaçayım mı?’ dedi. Bu konuşmayı kendi kulaklarımla duydum ve şikayetçi oldum" ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, mağdurların dinlenmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.