Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde 6 Şubat günü meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki deprem, ülkemizin 11 şehrinde eşine az rastlanır bir tahribata yol açtı. 42 binin üzerinde vatandaşımız hayatını kaybederken, on binlercesi yaralı olarak hastanelere kaldırıldı.
Milyonların aklında aynı soru: "Oturduğum ev güvenli mi?" İşte test süreci böyle işliyor!
Diğer taraftan deprem nedeniyle binlerce bina ve bağımsız birim ağır hasar aldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na bağlı ekiplerin sahada yaptıkları çalışmalar neticesinde bölgedeki 90 bin 609 binanın 'acil yıkılacak' statüde olduğu kaydedildi.
13 milyon insanımızın yaşadığı 11 şehirdeki 198 bin binanın ise az veya orta hasarlı olduğu söyleniyor. Bu sebeple Hazine ve Maliye Bakanlığı çatısı altındaki Doğal Afet Sigortaları Kurumu'nda (DASK) yüz binlerce dosya açıldı. Öyle ki ilk iki haftada 221 binin üzerinde başvuruda bulunulduğu öğrenildi.
Konutların yüzde 45’i sigortasız
Depremin yol açtığı maddi zararı karşılayan kuruma gelen dosyalar arasında sadece konut yok. Enkaz altında kalan ve 'milli servet' olarak yorumlanan otomobiller de kapsam dahilinde gösteriliyor.
İstanbul | 427 TL |
Ankara | 233 TL |
İzmir | 518 TL |
Bursa | 454 TL |
Kocaeli | 567 TL |
Konya | 119 TL |
Haber 7'ye konuşan Sigorta Uzmanı Servet Yazıcı, "Sigorta zengin işi değil, sigorta gariban işidir" derken, vatandaşın sigorta sürecinde dikkat etmesi gereken noktalara değindi. İşte, Yazıcı'nın açıklamaları:
MÜLKE DAİR BİLGİ VERİRKEN HASSAS DAVRANILMALI
Türkiye'de sigortacılığın en az bankacılık kadar güvenilir bir zemin üzerine inşa edildiğinden söz eden Sigorta Uzmanı Servet Yazıcı, sigorta işlemlerindeki bilgi paylaşımı aşamasında azami ölçütte hassas davranılması gerektiğinden bahsetti:
"Poliçe veya sigorta ile alakalı verdikleri bilgilerin doğru olması gerekiyor. Aman dikkat... Yani 100 metrekarelik daireyi 80 metre söylememesi gerekiyor. İçeride 50 bin liralık eşya varsa bunu 40 bin lira göstermemesi gerekiyor. Bunlar daha sonra hasar durumunda tespit ediliyorlar. Bu tespitler sonucunda ikinci mağduriyetlerin önüne geçmek adına poliçe düzenlenirken bu bilgileri doğru vermek gerekiyor. Herhangi bir muafiyet olmamalarını talep etmeleri gerekiyor. Bu en önemli meselelerden birisidir."
ÇOĞUSU İÇİN SİGORTA, 'KÖPRÜDEN ÖNCEKİ SON ÇIKIŞ' MAHİYETİNDE
İnsanların sigorta sayesinde zarar görmeden bir gün önceki durumlarına dönebileceklerini aktaran Yazıcı, açıklamasına şu sözlerle devam etti:
"Toplumumuzda sigortalılık bilinci halihazırda henüz yeterli seviyeye ulaşmış değil. İnsanlar sigortanın zenginler tarafından yaptırılacağını, orta halli insanların sigorta yaptırmasının ihtiyaç olmadığını ve lüks olarak görüldüğü toplumun çoğunluğunda hakim. Biz bunu kırmaya çalışıyoruz. Çünkü sigorta zengin işi değil, sigorta gariban işidir. Sigorta ortalama olarak her vatandaşın yaptırması gereken bir üründür. Eviyle, arabasıyla, canıyla alakalı… Çünkü sigorta insanı, bir olaydan zarar görmeden bir gün önceki hale geri dönmenizi sağlayan bir dayanışma kurumudur."
Kasko yapılmış bir aracın kaybedilmesi durumunda güncel piyasa değeri üzerinden sahibine ödeme yapıldığını belirten Sigorta Uzmanı Yazıcı, benzer bir mantığın konutta olmayışını şöyle anlattı:
"Depremde hasar gören binanız, konutunuz, eşyalarınız sigortalanıyor. Ama araç sigortasındaki gibi piyasa değeri üzerinden değil, yıkılan binanın yeniden yapılacak olması durumunda oradaki bir bağımsız bölüm sahibi olarak size düşen bedeli DASK, 'karkas inşaat' dediğimiz yeniden yapım maliyetini ödüyor.
Her mahalle için tazminat hesaplama modeli vardır. Dairenin maliyeti 1 milyon ise DASK, burası için metrekareye veya binanın yapımına göre 400 bin lira öderse 600 bin liralık fark ve eşyalar kalıyor. Bunlar için ise konut sigortasından faydalanılıyor. Buradaki masraf, yeniden yapımda size düşen bedeli karşılamak.
Yani eviniz 10 milyon da edebilir, 5 milyon da edebilir. DASK ve konut sigortası bunu ödemez. Yeniden yapım maliyetini ve eşyaların yeniden alınma maliyetini öder."
MTA, güncel Türkiye Diri Fay Haritası'nı Haber 7 ile paylaştı! 5 yıllık projeden ilk detay
İŞ YERİNDE 'MUHASEBE' DETAYI
Konut ve araç arasındaki farkı anlattıktan sonra iş yerindeki sürece değinen Servet Yazıcı, muhasebe kayıtlarının ve sigorta tutarının ne denli önemli oluşunu şu şekilde özetledi:
"İş yeri sigortasında ise içeride bulunan emtianın, teminatlarınızın bedeline bakarak muhasebe kayıtlarınızla karşılaştırılarak bir ödeme yapılır. Yani örneğin sizin içeride 1 milyonluk malınız var. Ancak bu muhasebe kayıtlarında 800 bin lira görünüyor. Sigortanızda ise 1 milyon 200 bin liralık bir teminat var. 800 bin lirayı alırsınız. 200 bin liralık malı alamazsınız. Çünkü muhasebe kayıtlarınız baz alınmıştır. Tam tersine, içeride 1 milyonluk malınız var ise, sigortanızda 800 bin liralık değerleme yapılmış ise, hasar durumunda yine 800 bin lira alınır. Kalan 200 bin lira alınamaz. Genel manada böyle özetlenebilir."
FİYAT NASIL BELİRLENİYOR?
Haber 7'ye yaptığı açıklamanın son bölümünde DASK fiyatının yıldan yıla nasıl belirlendiğini ele alan Sigorta Uzmanı Servet Yazıcı, ücret üzerinde ana etkiye sahip dört maddeyi şöyle listeledi:
"Biz şunu sıkça görüyoruz; bir deprem olduğunda insanlar koşa koşa deprem sigortasını yaptırıyor. Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK), Başkanlık Sistemi’nden önce Başbakanlığa bağlıydı. Şu anda Hazine Müsteşarlığına bağlı. Bütün sigorta şirketleri bu kurum adına poliçe düzenliyor. Hangi şirketten alırsanız alın, DASK alıyorsunuz, Bunun fiyatını belirleyen 4 etken var: İlk olarak, binanın adresi. İki, yapım yılı. Üç, binanın kaç katlı olduğu. Dört, dairenin metrekaresi. Başka kriter yok. Bu 4 kritere göre fiyat hesaplaması yapılıyor."