TIR şoförlüğü yapan 2 çocuk babası Necati Saraç (35) 13 Aralık'ta ateş ve öksürük şikayetiyle Feriha Öz Acil Durum Hastanesi'ne başvurdu. Kovid testi pozitif çıkınca karantinaya girdi ama durumu kötüleşince tekrar hastaneye başvurdu. Nefes darlığı olduğu için hastaneye yatırılan Saraç, yaklaşık 10 gün Feriha Öz Acil Durum Hastanesi'nde tedavi gördü. Ama durumu daha da ağırlaştı ve yoğun bakıma kaldırıldı. Değerleri sürekli kötüye gidiyordu, çünkü akciğerleri harap haldeydi. Doktorları onu yapay kalp akciğer cihazı ECMO'ya bağlamaya karar verdi. Saraç, ECMO tedavisi için Feriha Öz Acil Durum Hastanesi'nden Sancaktepe Prof. Dr. İlhan Varank Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne nakledildi. 70 günü yoğun bakımda olmak üzere 3 ayı geçecek yaşam mücadelesi böylece başlamış oldu.
ONU GERİ ÇEVİREBİLECEĞİMİZE DAİR UMUTLAR ÇOK AZDI
Saraç'ın tedavisini gerçekleştiren ekipten Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Yücel Özen, hastanın kendilerine geldiğinde durumunun oldukça kötü olduğunu anlatarak "Önce Feriha Öz Acil Durum Hastanesi'ne başvurmuş. Ateş, öksürük şikayetiyle. Orada yapılan tetkiklerinin ardından yatışı gerçekleştirilmiş. 10 gün, normal serviste tedavi görmüş. Değerlerinin bozulması üzerine yoğun bakıma alınarak solunum cihazına bağlanıyor. Durumu yine kötüleşince ECMO için bize danışıldı. Hastanın durumunu değerlendirdikten sonra ECMO'ya bağladık ve buraya naklettik. Yaklaşık 51-52 gün ECMO'da takip ettik. Durumu gerçekten ağırdı ve onu bu durumundan geri çevirebileceğimize dair umutsuzluğa düşen arkadaşlarımız da oldu açıkçası. Ama biz hiçbir zaman ümidimizi kaybetmedik" dedi.
TAM İYİLEŞTİ DERKEN İKİNCİ KEZ YOĞUN BAKIMA ALINDI
51 gün sonra ECMO'dan çıkarılan Saraç'ın durumu tam iyiye gidiyor derken tekrar yoğun bakıma kaldırıldığını anlatan Doç. Dr. Özen, aşısız olmasının çok büyük bir etken olduğuna işaret ederek şunları söyledi: "İkinci yoğun bakım dönemi 10-15 gün sürdü ve değerleri düzelince tekrar servise transfer ettik. Bir haftadır serviste kendisi, durumu gayet iyi. Ama totalde 70 günü yoğun bakımda geçen uzun bir hastane süreci oldu. Hem hasta için tramvatik, hem ailesi için çok zor bir olay. Uzun süre yoğun bakımda yattığı için kaslarında gelişen güçsüzlüğü tedavi etmeye çalışıyoruz. Fizik tedaviyle ilk kez birkaç gün önce yardımla yürümeye başladı. 35 yaşında, hiçbir kronik hastalığı yok. Ama aşısız bu hastamız. Omicron varyantı olduğunu düşünüyoruz. Bu da aşıların ne kadar önemli olduğunu bize gösteriyor. Nasılsa Omicron hafif seyrediyor diye Rus ruleti oynamaya gerek yok. Bu hastamız şanslıydı ECMO'ya uygundu ve tedavie debildik. Ama bu, her zaman mümkün olmuyor. O nedenle tedbiri elden bırakmamak gerekiyor. En azından kapalı alanlarda mutlaka maske kullanma ve aşı olmak gerekiyor."
BİR ŞEY OLMAZ DİYORDUM, OLDU
Necati Saraç, hayatı boyunca ilk kez bu kadar uzun süre hastanede yattığını söyleyerek aşı yaptırmadığı için yaşadığı pişmanlığı ise şu sözlerle anlattı: "ECMO cihazına bağlanmışım. Hocalarım sağ olsun onların sayesinde bu süreci atlattım. Haftalarca yoğun bakımda kalmışım çoğunu hatırlamıyorum. Ama çok kötü günlerdi. Geceyi, gündüzü, hiçbir şeyi hatırlamıyorsun. Aşı olmadım, bu yüzden çok badireler atlattım. Hocalarımız sayesinde ikinci hayatımı yaşıyorum. Ailem, annem olsun, abim olsun, hastaneye bile başvurmadılar hafif geçirdiler. Çünkü onlar aşı olmuşlardı. 70 günüm yoğun bakımda geçti. 3 ay 10 gün oldu hala hastanedeyim. Hiçbir şey dışarıdan göründüğü gibi kolay değil. Bir şey olmaz demeyin, ben öyle diyordum, aşı da olmadım o yüzden. Şimdi 3 aydır hastanedeyim."
ÇOCUKLARI ONU İLK KEZ 3 AY SONRA GÖREBİLDİ
Babasını tam üç ay hiç göremeyen Nisa Saraç (12), ilk kez servise alındıktan sonra onu ziyarete gelebildiklerini anlatarak, sağlık ekibine yazdıkları duygu yüklü mektupla bile hissettiklerini anlatmanın mümkün olmadığını söyledi ve "Babama gece gündüz demeden emek verdiler, ona çok iyi baktılar. O yüzden duygularımızı o mektuba döktük. Çok korkuyorduk. Babamın ilk hastaneye yattığı zamanlarda annem babamın yanına gidiyordu. Ben de Kovid geçirdim. Annem yoktu, babam yoktu, o günler benim için kötüydü gerçekten. Çok şükür hepsi geride kaldı, inşallah yakında evimize de gelecekö dedi. 6 yaşındaki Ayaz ise babasına kavuşmuş olmanın sevinciyle heyecandan konuşmakta zorlandı ama en çok o kötü günler geride kaldığı için mutluluğunu dile getirdi ve "O günlerin ne zaman geçeceğini bilmiyorduk. Çok özledim babamı. Bir kez servise getirdiler ilk yoğun bakımdan çıktığında, kapıdan görmüştük. Bu da ikinci ve görüşümüz. Haftalardır, aylardır görmüyordum babamı. En çok onunla beraber bisiklet sürmeyi özledim" dedi.
TEKRAR YOĞUN BAKIMA GİRİNCE YIKILDIK
Fahriye Saraç (35) ise eşinin Kovid'e aşısızken yakalandığını, kendisinin de Kovid geçirdiğini ama aşılı olduğu için evde soğuk algınlığı gibi hastalığı atlattığını söyleyerek duygularını şe şekilde ifade etti: "Çok zor geçti bizim için bu süreç. Çocukları babalarını çok özlediler. Ama hiç umudumuzu yitirmedik. Aylarca bekledik, ben eşimi ancak 2 ay sonra görebilirim, o da yoğun bakımda entübe bir şekildeydi. Çocuklar ancak 3 ay sonra görebildiler servise çıktıktan sonra. Onlar için daha zordu. Ben yine arada bir görüyordum yoğın bakımda da olsa. İkinci kez yoğun bakıma aldıklarında, bizim için çok büyük bir yıkım oldu. Tekrar sil baştan aynı şeyleri yaşadık. Ama yine de ümidimizi hiç kaybetmedik. İyileşip bize geleceğini biliyorduk. Herkes bence bütün sağlık çalışanlarına saygı duymalı. Gece gündüz burada onların ne kadar çok yorulduklarına, nasıl emek harcadıklarına şahit oluyoruz aylardır. Binlerce kez teşekkür ederiz hepsine."