Ankara’da ’İnci anne’ lakaplı İnci Aksoyoğlu (62), barınağında baktığı 500’ü aşkın köpeğe sağlık durumundan dolayı artık bakamadığını belirterek, hayırsever ve hayvan severlerden en büyük sorunları olan mama, klinik ve personel ücretleri için yardım istiyor. 20 yıldır köpek barınağı işleten Aksoyoğlu, her biri mağdur köpeklerine kendisi gibi bakacak birisini bulduğunda barınağı ona bırakacağını söyledi.
Ankara Keçiören’de ’İnci anne’ lakaplı 62 yaşındaki İnci Aksoyoğlu, 20 yıldır kendi barınağında sokak köpeklerine bakıcılık yapıyor. Kimi kör, kimi şiddete maruz kalmış kimi terk edilmiş köpeklerle bir arada yaşayan Aksoyoğlu, artık yaşlandığı ve dizine protez takılması gerektiğinden dolayı artık barınağı işletemez hale geldi. Aksoyoğlu, günde 18 adet aldığı kilosu 225 lira olan 15 kilogramlık kuru mamalardan, 7 bin 500 lira olan personel maaşından ve hepsi mağdur olan köpeklerin 30 bin lirayı aşkın klinik masrafının altından kalkamadığı için artık hayvan severlerden ve hayırsever iş adamlarından yardım istiyor. Barınağındaki 500’ü aşkın köpeği için ilan açarak para istediğini dile getiren Aksoyoğlu, artık dilenci konumuna geldiğini, masraflara yetişmediğini dile getirdi. Hayvan severlere ve hayırseverlere seslenen İnci anne, ölmeden önce tek dileğinin ‘çocukları’ olarak niteliği köpeklerinin masraflarının karşılanmasını istiyor. İnci annenin en büyük dileği ise köpeklerine kendisi kadar iyi bakacak birinin, herhangi bir ücreti olmayan barınağı kendisinden devralmasını ya da yardımlarla istihdam edilecek personelin başında durarak onlara yardımcı olmak istiyor. “Yemekleri, mamaları, klinikleri derken çok zorlanıyorum”
İnci Aksoyoğlu, İHA muhabirine yaptığı değerlendirmede, 20 yıldır sokak hayvanlarına baktığını belirterek, “Hep mağdur bize gelen ‘çocuklar’. Siz bakmayın şu an sağlıklı olduklarına, buraya geldiklerinde çok kötü şartlarda gelen çocuklar var. Bu köpekleri hep kısırlaştırıyorum. Yemekleri, mamaları, klinikleri derken çok zorlanıyorum. Çok zorlanıyorum” dedi. “‘Ne olur mama’, ‘ne olur klinik’ diye diye artık dilenci oldum”
Barınakta karşılaştığı en büyük sorunun mama ve eleman sorunu olduğunu söyleyen Aksoyoğlu, “Bir tane eleman var. O bir tane elemana da 7 bin 500 lira para veriyoruz. İkinci bir eleman alamıyoruz. Çünkü bütçemiz yetmiyor. Mama ve klinik paralarına da yetişemiyorum. Onlar için de ilan açıyorum. ‘Ne olur mama’, ‘ne olur klinik’ diye diye artık dilenci oldum. Utanıyorum artık. Çok üzülüyorum. Ben şunu istiyorum: İkinci bir eleman. Mama sorununa, klinik borcuna destek. Ne olur. Büyük iş insanlarından destek istiyorum. Ben kendime istemiyorum. Ben asla kendime para istemiyorum. Benim ikinci bir elemanımın parasını ödeyecek, hayvanlarıma mama sponsoru olacak, klinik borçlarını ödeyecek kim olursa destek bekliyorum. Çünkü bunlar artık benim çocuklarım gibi oldu” diye konuştu. “Gözleri kör olanlar, işkenceye uğramışlar, tecavüz mağduru olanlar, belediyeler tarafından dağlara taşlara atılmış olanlar, uyuz olanlar, ölmek üzere bulmuş olduklarımı var”
Barınaktaki köpeklerin hastalıklarını ve barınağa nasıl geldiğini anlatan İnci anne, “Buradakiler, sakat. Gözleri kör olanlar, işkenceye uğramışlar, tecavüz mağduru olanlar, belediyeler tarafından dağlara taşlara atılmış olanlar, uyuz olanlar, ölmek üzere bulmuş olduklarımı var. Hep böyle mağdur hayvanlar var. Buradaki köpeklerin hiçbirini ‘Ne kadar tatlı, alayım da bizim barınağa götüreyim’ diye bir şey yok. Hepsi mağdur” dedi. “’İnci anne ne olur üç tanesi sende dursun. Sen al ben sana mamasını da getireceğim, desteğini de yapacağım’ deyip atan gitti, atan gitti”
Barınakta 500’ü aşkın köpeğin bulunduğu bilgisini veren Aksoyoğlu, “Buraya hayvanlar en çok, hayvan sever gibi görünenlerin, ‘İnci anne ne olur üç tanesi sende dursun. Sen al ben sana mamasını da getireceğim, desteğini de yapacağım’ hepsi tarafından atan gitti, atan gitti. Bir daha ne telefon numarasını bulabiliyorsun ne de kendini bulabiliyorsun bu insanların. Hayvanlar bu şekilde çoğaldı burada. Kapının önüne atıp kaçanlar var” ifadelerini kullandı. “Benim gibi güzel bakacak bir gönüllü istiyorum”
Kendisinin artık bakacak gücünün olmadığını belirten Aksoyoğlu, “Sağlığım çok kötü. Dizimin protez olması lazım. Zorlanıyor muyum değil, artık can çekişiyorum. İnsanlara şunu da söylüyorum: Gelin, bakın, gönüllü olarak burayı yürütmek isteyen olursa ben gelir gösteririm. Arada da yavrularımı sevmeye gelirim. Sadece ben yavrularımı sevmeye geleyim. Ama alsınlar. Benim gibi güzel bakacak bir gönüllü istiyorum. Alsınlar çünkü benim gücüm yetmiyor artık. Ben çok hastayım artık. Sağlığım çok bozuldu beni” diye konuştu. “Gözüm kapanmadan onları emanet edebileceğim güvenli bir yer olması lazım. Alsınlar insanlar parça parça bu yavruları. Kapatayım gideyim”
Şu an barınağı bırakıp gittiğinde ne olacağı sorusu yöneltilen İnci anne, şunları söyledi:
“Belediyeler gelecek, tek tek hepsini alıp götürüp atacaklar. Ne yapacaklar? Benim gibi mi bakacaklar? Ne olacak? Hepsi meçhule gidecek. Benim emek verdiğim bu canların hepsi meçhule gider. Alacaklar, toplayacaklar, götürecekler sonra da barınaklar arasında paylaştıracaklar, ondan sonra dağlara taşlara bırakacaklar. Benim gibi, ‘çiçek’ gibi mi bakacak? Ben ‘çiçek’ gibi bakıyorum ama nereye kadar? Ben bittim artık. Tükendim, bittim. Ne olur birileri sesimi duysun artık ya. Bunlar keyfi alınmış ‘çocuklar’ değil. Allah rızası için. Burada iki çalışana sponsor olsalar, her gün geldiğim gibi yine gelirim. Başlarında dururum, ‘Yavrum şunu yap, bunu yap’ derim ama yok ki. Veremiyorum ki. Bir tane elemanın parasını bile veremiyorum. Ben ne yapayım? İnsanlar sadece evlatlarını gözünün önüne getirsin. Benim gibi düşünmeyebilirler belki ama düşünenler de vardır. Bunlar benim çocuklarım. Gözüm kapanmadan onları emanet edebileceğim güvenli bir yer olması lazım. Alsınlar insanlar parça parça bu yavruları. Kapatayım gideyim.”