Bulgaristan’ın Varna kentinde “Balkanlarda Huzur ve Barışın Tesisinde Dinin ve Din Adamlarının Rolü” ana temalı 9. Balkan Ülkeleri Diyanet İşleri Başkanları Toplantısı sonuç bildirgesinin okunmasıyla sona erdi. Bulgaristan’ın Varna kentinde düzenlenen 9. Balkan Ülkeleri Diyanet İşleri Başkanları Toplantısı sona erdi.
Türkiye, Bulgaristan, Kuzey Makedonya, Kosova, Romanya, Karadağ, Bosna Hersek, Hırvatistan ve Slovenya’nın katılımıyla yapılan toplantının sonuç bildirgesi Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş tarafından kamuoyuyla paylaşıldı. Bildirgede, aynı inancın, tarihin, coğrafyanın ve kültürün mensuplarının, ortak değerlerin tezekkür, tefekkür ve tedebbür ufkuyla ele alınarak daha iyi bir hayatı ve geleceği beraberce inşa edilmesi kararlaştırılan açıklamada “Balkan coğrafyasında insanlığın barış ve huzur içerisinde yaşayabilmesi için dini idare başkanları olarak birlikte çalışılması hususunda fikir birliğine varılmıştır” denildi. 8 maddeden oluşan sonuç bildirgede, "Aynı inancın, tarihin, coğrafyanın ve kültürün mensupları olarak bizler, ortak değerlerimizi tezekkür, tefekkür ve tedebbür ufkuyla ele alarak daha iyi bir hayatı ve geleceği beraberce inşa etmeyi ve her şeyden önemlisi Balkan coğrafyasında insanlığın barış ve huzur içerisinde yaşayabilmesi için dini idare başkanları olarak birlikte çalışılması hususunda fikir birliğine varılmıştır. Zira bizler insanlığı aydınlatmak, hidayete erdirmek, karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için gönderilen evrensel bir dinin mensuplarıyız. Asırlarca ilim, irfan ve hikmetle insanlığın inkişafına zemin hazırlayan bir medeniyetin mirasçıları ve temsilcileriyiz. Dolayısıyla bugün bize düşen; İslam’ın rahmet ilkeleri ve evrensel mesajlarıyla bütün insanlığı barışa, huzura, iyiliğe ve hayra çağırmaktır, İslam’ın insanlığa huzur ve esenlik veren mesajını dünyanın dört bir yanına ulaştırmaktır. İslam medeniyetinin en başarılı tecrübelerinden birisi olarak tebarüz eden Balkan coğrafyası, dinimiz İslam’ın var ettiği ve bu yönüyle de bir lütf-u ilahi olan muhteşem medeniyetimize yönelik kökleşmiş inanç, güven, sevgi ve bağlılığın en önemli yapıtaşlarından biridir. Bu doğrultuda, asırlardır bu kadim coğrafyada Müslümanların rehberliğinde birlik-beraberlik, barış ve huzur içerisinde yaşayan bütün unsurların bugün de aynı duygularla hiçbir art niyet gütmeden aynı ideal için yani barış ve huzur için gayret sarf etmesi hayati derecede önemlidir" ifadelerine yer verildi. “İlmi gelenek ve kurumlarımızı bozucu etkiye sahip paralel yapılarla mücadele edilmeli”
Bildirgede, paralel yapılarla mücadele edilmesi gerektiğine vurgu yapılarak, "Genel olarak tüm dünyada ve özel olarak Balkan bölgesinde ortaya çıkan ve İslam’ı tahrif eden, yanlış yorumlayan akımlara karşı tedbirli olmamız gerekmektedir. Bu örgütler FETÖ örneğinde olduğu gibi paralel yapılar kurup kendilerini kamufle etmekte, İslami kavramları, insani ve vicdani değerleri istismar etmektedir. Kadim dini ve ilmi geleneğimizin yüzyıllardır oluşturduğu kurumlar ve dini kabullerin güncellenerek çağa uygun yorumlanması bir gerekliliktir. Ancak kurumsal boşluklardan yararlanarak ilmi gelenek ve kurumlarımızı bozucu etkiye sahip bu türden paralel yapılarla mücadele edilmeli, İslam’ın sahih yorumlarından sapan radikal yapılara karşı ilmi ve fikri hazırlıklar yapılmalıdır" denildi. “Sahih bilgiyle donanmış kadrolara ihtiyacın olduğu açıktır”
Bildirgede, İslam’ın yüce değerleriyle insanlığı buluşturmanın yegane zemini sahih dini bilgidir. Dinin hayat veren ilke ve değerlerini doğru bilgi ve yöntemle edinemeyen insanlar hurafelere sarılmakta, yanlışlara düşmekte ve istismara açık hale gelmektedir. Dolayısıyla İslam’ın hakikatlerini insanlığın idrakine sunmak ve Müslümanların dini hayatına en güzel şekilde rehberlik etmek için İslam’ın ana kaynaklarından beslenen, sahih bilgiyle donanmış kadrolara ihtiyacın olduğu açıktır. Bu kadroları yetiştirmek, sahih dini bilgiler ışığında topluma rehberlik etmek ve daha huzurlu bir geleceğin inşasına öncülük etmek ise Müslüman liderlerin ve dini teşkilatların en önemli ve öncelikli sorumluluğudur. Bölgede Müslüman gençler üzerinde, onları İslami hassasiyetlerden uzaklaştırma faaliyetlerine karşı tedbir almak hepimiz için çok önemlidir. Bu bağlamda Balkanlar’da, her seviyede din eğitimi alanında iş birliğinin geliştirilmesi her geçen gün önem kazanmaktadır. Müslümanlarca yürütülen din eğitimi ve hizmetlerinin kurumsallaşması için ortak stratejiler belirlenmeli, farklı tecrübelerden istifade edilmelidir" denildi. “Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın bir an önce barışla sonuçlanması en büyük temennimizdir”
Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın bir an önce bitmesinin temenni edildiği bildirgede, "Dünyada sık sık acı yüzünü gösteren ve sonuçlarıyla bütün insanlık üzerinde derin yaralar açan savaş ve çatışmaların sona ermesi, dünyamızın daha yaşanabilir bir hale gelmesi ve barış iklimine kavuşması, temel ahlaki umdelerin bütün zihinlere ve vicdanlara hakim olmasıyla mümkündür. Kelime anlamı da barış olan yüce dinimiz İslam’ın ana mesajlarından birisi de şüphesiz insanlığın barış ve kardeşlik içerisinde yaşamasını sağlayacak ahlâkî değerlerdir. Bu çerçevede doğurduğu sonuçlarla bütün dünya üzerinde menfi etkiler bırakan Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın bir an önce barışla sonuçlanması en büyük temennimizdir. Bu itibarla insanlığın barış içerisinde bir arada yaşayabilmesi adına bölge ülkeleri Diyanet İşleri Başkanları olarak gerginliğin taraflarını bir an önce savaşı sonlandırmaya, huzur ve barış ortamını sağlamaya davet ediyoruz. Bu savaşın bir an önce sona ermesi ve savaştan etkilenen halkların çektikleri sıkıntının ortadan kalkması için Balkan Diyanet İşleri Başkanları ve Başmüftüleri olarak dua ediyoruz" denildi. “Aileye yönelik çalışmalara ilişkin deneyimlerin paylaşılması hayati önem arz etmektedir”
Ailenin korunması İslam’ın en çok önem verdiği hususların başında gelmektedir. Aile yapısını tehdit eden ve aile kurumunun zarar görmesine sebep olacak, cinsiyetsizliği teşvik başta olmak üzere her türlü zararlı akım, faaliyet ve yapıya karşı acilen tedbir alınması gerekmektedir. Bu konuda Diyanet İşleri Başkanlıklarımızın/Başmüftülüklerimizin yapmış olduğu Aileye yönelik çalışmalara ilişkin deneyimlerin paylaşılması hayati önem arz etmektedir. Yukarıda işaret edilen hususlarda istişare ve çalışmalar yapmak üzere Balkan Ülkeleri Diyanet İşleri Başkanlıkları ve Başmüftülükleri arasında iş birliği sürdürülecek ve geleneksel Balkan Ülkeleri Diyanet İşleri Başkanları ve Başmüftülükleri İstişare Toplantılarına devam edilecektir. Bu vesileyle gerçekleştirdiğimiz toplantı ve burada aldığımız kararların Balkan coğrafyası başta olmak üzere tüm bölgede barış, huzur ve esenliğe katkı sağlamasını temenni ediyoruz" ifadeleri yer aldı.