ABD'nin etkin düşünce kuruluşlarından Foreign Policy Research Institute (Dış Politikalar Araştırma Enstitüsü) 'Doğu Akdeniz doğalgaz politikalarında uzun ve sıcak bir yaz” başlıklı bir analiz yayınladı. Enstitünün üst düzey isimlerinden Joshua Krasna imzalı analizde dünyadaki doğal gaz fiyatlarının yükselmesi ve Avrupa pazarının Rusya'dan bağımsız bir doğalgaz akışı sağlama talebi dolayısıyla Doğu Akdeniz'de “doğal gaz savaşları yaşanmaya başladığı” iddiasına yer verildi.
BORU HATLARI YETERSİZ
Doğu Akdeniz'de zengin enerji yatakları bulunmasına karşın yetersiz boru hatları olması ve doğalgazın sıvılaştırılması için yeterli tesis imkanına yalnızca Mısır'ın sahip olmasının büyük problem oluşturduğuna dikkat çekilen analizde İsrail ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nin (GKRK) yeni tesisler açma girişiminde bulundukları bilgisine de yer verildi.
YAKINLAŞMALARIN SEBEBİ DOĞALGAZ
Bölgedeki doğalgazı üretme ve taşıma yarışının “beklenmedik politik yakınlaşmalar doğurduğu” bilgisine yer verilen yazıda GKRK, Mısır, İsrail, Yunanistan, Lübnan ve Türkiye'nin bu yarışta sürekli yeni hamleler yapmak zorunda kaldıklarına değinildi. Analizde yer alan bilgilere göre doğalgaz yarışı içinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, New York'ta İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşürken, Netanyahu da GKRK Başbakanı ile adada görüşme gerçekleştirdi. Düşünce kuruluşunun New York'taki BM kulislerinden elde ettiği bilgilere göre bu buluşmaların temel sebebi doğalgaz!
TÜRKİYE-MISIR GERİLİMİNİN TEMELİ
Doğalgazın bölgede dış politikaları baştan sona değiştirdiği ifade edilen yazıda Mısır ile Türkiye'nin arasındaki gerilimin temel sebebi olarak da bu kaynağın ortaya çıkarılmasındaki anlaşmazlıklar olduğuna vurgu yapıldı. Türkiye'nin doğalgaz kaynakları için kendi münhasır ekonomik bölgeleri ilan ettiği alanların GKRK'nin kabul ettiği alanlarla çatışmasının en çok Mısır'ı etkilediği iddiası da analizde yer verildi.
TÜRKİYE OLMADAN GERÇEKÇİ PROJE OLAMAZ
Analizdeki bilgilere göre ABD enerji sektörü yöneticileri İsrail'in doğalgazını GKRK'den Yunanistan'a ve buradan da İtalya ve dolayısıyla AB'ye ulaştıracak 'EastMed Doğalgaz Hattı Projesi'ne artık “ölü bir proje” gözüyle bakmaktalar. ABD enerji sektörü uzmanları ayrıca denizaltından Türkiye olmadan gerçekleşecek bir doğalgaz hattı projesinin, fiyatlar 2021 yılı öncesine gelirse işlevsiz kalacağını ve Türkiye olmadan en az 6 milyar avroya mal olacağı görüşündeler. Analizde AB'nin ayrıca yeşil enerjiye geçiş projesini hızlandırması dolayısıyla da bölge ülkelerinin zaman kazanabilmek için Türkiye'yi mutlaka “taşıyıcı ülke olarak hesaba katmak zorunda oldukları” uyarısında bulunulmakta.
TÜRKİYE GÜÇLÜ GÜZERGAH OLARAK GÖRÜLÜYOR
Analizde Türkiye'nin bu doğalgaz stratejisi içindeki konumuna ayrıca yer verildi. Türkiye'nin GKRK ve İsrail'le olan gergin ilişkileri dolayısıyla 2022 yılına kadar “doğalgaz oyununun dışında tutulduğu” ancak Türkiye'nin münhasır bölge ilan ettiği alanlarda sondaj çalışmaları yapması ve İsrail ile ilişkilerini düzeltmesinin ardından güçlü seçenek pozisyonuna kavuştuğu bilgisine yer verildi. ABD'deki sektör uzmanlarının değerlendirmelerine göre İsrail, Türkiye'yi Doğu Akdeniz doğalgazının aynı anda AB'ye, Kafkaslara ve Orta Asya'ya aktarabilecek güçlü bir güzergah olarak görmekte. Yine de Türkiye'nin GKRK ile gergin ilişkileri dolayısıyla iki ülke henüz bu yönde bir adım atabilmiş değiller.
İBRE TÜRKİYE'YE DÖNÜYOR
Diğer yandan analizde yer alan kulis bilgilerine göre İsrail enerji sektörü ve dış politikası da ikiye bölünmüş durumda. Ülkede bir kısım Yunanistan ve GKRK ile ilerlemeyi önerirken diğer kısım ise Türkiye alternatifi üzerinden ihracatın sağlanması fikrindeler. Ancak son gelişmeler Türkiye lehine dönmeye başlamış durumda. Analizdeki bilgilere göre İsrail Enerji Bakanı Israel Katz'ın Türk ve Mısırlı mevkidaşlarıyla yaptığı görüşmeler ve ABD'nin bölgedeki ilişkileri normalleştirme için atadığı arabulucu, eski Büyükelçi Dan Shapiro ile bir araya gelmesinin arka planında Türkiye seçeneğinin ağır basması bulunmakta.