Cezaevinden çıkan iki mahkûmun başlattığı kotracılık sanatı, zor günlerden geçiyor. Artan maliyetleri fiyatlara fazla yansıtmamaya çalışan esnaf, sıkıntılı sürecin içerisinde yürütmeye çalıştığını ifade etti.
1950’li yıllarda Sinop Cezaevi’nde yatan iki mahkûm tarafından başlatılan, sonrasında ise kentte birçok insanın geçim kaynağı haline gelen Sinop kotrası üreticileri, zor günlerden geçiyor. Mahkûmların başlattığı sanatın bir süre sonra baba mesleği haline geldiği Sinop kotrası üretimini sürdüren Sinan Demir, küçük yaşlarda kotra yapımına başladı. Gerçeğini aratmayan işçiliğe sahip ürünler, ince ve hassas detaylarıyla da ilgi çekiyor. Geçmiş yıllarda özelikle yurt dışına çok sayıda ihraç edilen kotraların satışları şimdi ise durma noktasına geldi. Kentin simgesi haline gelen kotralar, önceki yıllarda büyük rağbet görürken şimdi ise üreticiler zor günler geçiriyor.
Son yıllarda giderek artan maliyetlerin kendilerini büyük şekilde etkilediğini dile getiren Sinan Demir(57), küçük yaşlarda bu mesleği öğrendiğini ve sürdürdüğünü belirterek, “Mahkûmlar babama öğretmiş, ben de babamdan öğrendim. 45 seneden beri bu mesleği yürüttük, yürütmeye de çalışıyoruz. İlgi bu sene daha düşük olacak, satışlar düşecek. Fiyatlara da yansıtmamaya çalışıyoruz elimizden geldiği kadar. Yine de babamın sanatını yürütmeye çalışacağız” diye konuştu.
Babasının Sinan Demir’e teslim ettiği bu mesleği, kendisi de çocuklarına bırakacağını ve yürütmelerini isteyeceğini ifade etti.
