Yaşar Üniversitesi Lojistik Yönetimi Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Pervin Ersoy Ataç, afet sürecinde lojistik desteğin başarılı bir şekilde gerçekleşmesi halinde yüzde 80 oranında etkili olacağını söyledi.
Yaşar Üniversitesi İşletme Fakültesi Lojistik Yönetimi Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Pervin Ersoy Ataç, Kahramanmaraş'ta meydana gelen depremde en temel sıkıntının bölgeye lojistik açıdan destek sağlanamaması olduğunu söyleyerek, "Lojistik açıdan başarı sağlanırsa yüzde 80 oranında afet sürecinde başarı yakalanabiliyor. İzmir özelinde de limanlarla çevrili olduğu için deniz yolu bir alternatif olarak gündeme gelmeli. Limanlardan alternatif küçük araçlarla ürünlerin sevkiyatı yapılmalı. Deniz kısmı ile ilgili çalışmalara ağırlık verilmelidir" dedi.
"En temel sorun trafik"
Afet anında en temel sorunun trafik olduğunu vurgulayan Ataç, "İzmir depreminde de temel sıkıntı trafikti. Yalnızca deprem özelinde değil, en ufak bir yağışta da en büyük sıkıntı bir yerden bir yere ulaşamama sıkıntısı oluyor. Yapılması gereken alternatif yolların planlanmasıdır. Alt güzergahlar belirlenmeli, belki daha küçük araçlarla yardımlar ulaştırılmalı. Planlamalar ilçe bazında olmalı. Her ilçenin altyapısı farklı. Herkese aynı plan dayatılamaz. İl bazında genel plan olmalı ama ilçe bazında da plan yapılması önem taşıyor" diye konuştu.
Stratejik noktalara tıbbi malzeme ve ekipman depolanmalı
Afet öncesi süreçlerde ilaç ve sağlık malzemeleri ile ilgili planlar yapılmasının da hayati öneme sahip olduğunu söyleyen Ataç, "Bölge nüfus dağılımına göre önceden planlanan stratejik noktalardaki depolara gerekli tıbbi malzeme ve ekipmanın depolanması afet esnasında bölge ihtiyacını karşılamak için önemli. Bu ürünlerin uygun şartlarda saklanması (soğuk zincir gerektiren durumlarda bu zincirin bozulmadan ürünlerin uygun sıcaklık ve nemde depolanması), ilaçların son kullanma tarihlerinin sık sık kontrol edilmesi ve gerekli durumlarda stokların güncellenmesi, uygun şekilde paketlenmesi ve etiketlenmesi ihtiyaç durumunda bu ürünlere hızlı erişim için çok önemli. Ayrıca, evlerimizde acil durumlar için hazırlayacağımız acil durum çantası yardım ekipleri gelene kadarki süreçte kendimiz ve çevremizdeki kişilerin sağlığını korumak için oldukça önem arz ediyor" şeklinde konuştu.
"Afet sonrası raporlama yapılmalı"
Afetin meydana geldiği anda afet bölgesine hızlı şekilde yanıt verilmesinin önemine dikkat çeken Ataç, şunları belirtti:
"Afet öncesi iyi senaryolar planlandıysa hızlı şekilde müdahale edilebilir. Zaman insan hayatına eşittir. Yaşanan afetin ardından da önemli olan kısım süreçlerin raporlanması ve değerlendirilmesidir. Her afet sonunda raporlama yapılması gerekiyor ki ders alınarak ilerlenebilsin."
"İmara açıldığı için toplanma alanları sürekli değişiyor"
Toplanma alanlarının imara açılması nedeniyse sürekli değiştiğini aktaran Ataç, alternatif yerlerin afet toplanma alanı olması gerektiğini belirtti. Ataç, "Afet toplanma alanları açık. Bu nedenle hijyen, temizlik, güvenlik, ısınma gibi konularda sıkıntı meydana getiriyor. Alternatif yerlerin toplanma alanı olması gerekiyor. Bu alanlar, imara açılabiliyor. İmara açıldığı için toplanma alanları sürekli değişiyor. Daha güvenli alanlar olmalı. Okullar, stadyumlar, üniversiteler gibi. Binaların altında gıdalar ve su için depolar oluşturulabilir. Bölgesindeki kişiler belli bir süre orada yaşayabilirler" ifadelerini kullandı.