Çelikler Holding Afşin-Elbistan Termik Santralinde kül döküm sahasında meydana gelen göçükle ilgili açıklamada bulunan Jeoloji Mühendisi Mehmet Kuruçay, “Yer altı su seviyesi kömür seviyesinin altına indirilmediyse mutlaka göçük olacaktır” dedi.
EÜAŞ’nin (Elektrik Üretim A.Ş.) 1979 yılından 2018 yılına kadar geçen 39 yıllık sürede işletmesini yaptığı Türkiye’nin en büyük termik santrallerinden biri olan Kışlaköy Afşin-Elbistan Termik Santralinin, Çelikler Holding’e devri sonrasında meydana gelen göçükte ihmal olabileceği ifade edildi.
39 yıl kamunun işlettiği Kışlaköy Kömür İşletmesinin Çelikler Holding’e 6 yıl önce devredilmesi ve sonrasında özel sektörün gerekli susuzlaştırma yapmadığından göçüğün oluşabileceği öğrenildi.
Zemin sularının yeterince sondaj kuyularıyla çekilmemesi faciaya davetiye çıkardı. 6 yıl boyunca kaygan zemine döküm yapılması nedeniyle meydana gelen göçükte can kaybı olmazken kamunun işlettiği Afşin-Elbistan B Termik Santrali kömür arzının karşılanamaması nedeniyle en az 6 ay üretim yapamadığı için kamunun zararı milyarlarca lira oldu.
İhmaller sonucu göçüklerin oluşabileceğini ve 2011 yılındaki göçüğünde ihmaller neticesinde oluştuğunu ifade eden Jeoloji Mühendisi Mehmet Kuruçay, “Elbistan’da 2011 yılında ilk göçük olmuştu b ünitesinin olduğu sahada. Arkasından 11 Şubat’ta bir göçük daha olmuştu. Bu göçüklerde 9 işçimiz toprak altında kalmış onları kaybetmiştik. Bu göçüklerin nedenlerinin en önemlilerinden bir tanesi kömür sahalarında işletmelerin yapılırken yer altı su seviyesini kömür seviyesinin altına düşürmek zorundasınız. Kuyuların rasatları yapılır ve su seviyesinin düştüğü yerlere göre üretime karar verilir. Maalesef 2011 yılına kadar yapılan üretimlerde mutlaka bir hata yapıldı ki o göçük meydana geldi” dedi. "Şev eğimlerinin normale yakını olup olmadığını, palya yüksekliklerinin nasıl olduğunu hesaplamak zorundasınız"
2011 yılında meydan gelen göçük sonrası 9 işçinin hala toprak altında yattığını ifade eden Kuruçay, “Açık işletmelerde siz bir şev ve palya oluşturmak zorundasınız. Palyaların yüksekliği ve şevlerin eğimi bunların hepsi kazaların oluşmasına ilişkin etkenlerdir. Biz bundan ders almak zorundaydık orada 50 milyon metreküp toprağın altında 9 kişi hala yatıyor. B ünitesinin olduğu açık işletmede oldu bu olay. A ünitesinde yıllardan beri yapılan saha çalışmasında bu zaman kadar her hangi bir kaza olmamıştı. Bu son göçük olmaması gerekirdi normal şartlarda. Başımıza 2011 yılında dünyanın en büyük açık işletme kazalarından bir tanesi meydana gelmişti ve bunu niye olduğunu araştırıp önünüze koyduğunuz takdirde drenaj ve yeraltı su seviyelerinin yeterli olup olamadığını, şev eğimlerinin normale yakını olup olmadığını, palya yüksekliklerinin nasıl olduğunu hesaplamak zorundasınız. Son göçük bu hatalardan dolayı olduysa çok vahim. Ben hem stajımı orada yaptım, hem DSİ’de çalıştım ve hem de yer altı su seviyelerini kontrol eden biri olarak yer altı su seviyesi kömür seviyesinin altına indirilmediyse eğer mutlaka göçük olacaktır. 2011yılında meydana gelen göçüğün daha büyüğünü de yaşamak zorunda kalabiliriz. Onun için orayı işletenlerin daha dikkatli olması gerekir bu şakaya alınacak bir durum değil” ifadelerini kullandı.