Güney Afrika Cumhuriyeti’nin başvurusu üzerine toplanan Adalet Divanı’nın karar duruşmasının yapıldığını anımsatan Bursalı, “17 kişiden oluşan Uluslararası Adalet Divanı önemli kararlar aldı. Ve bu kararların tamamı ezici bir çoğunlukla alındı. Kararlara bakıldığında ise İsrail’in soykırımının artık tescillendiğini söylemek mümkün. Adalet Divanı, İsrail aleyhine ileri sürülen iddiaların “makul seviyede” ispatladığına hükmetti. Bu da demek oluyor ki artık bu soykırım karşısında kimse sessiz kalamayacak. Kimse bile isteye İsrail’in soykırım suçuna ortak olamayacak. Olanlar ise hem adalet hem de tarih karşısında muhakkak mahkum olacak” dedi.
“MAZLUM FİLİSTİN HALKI İLE DAYANIŞMAMIZ SÜRECEK”
Bursalı, yapılan duruşmada Adalet Divanı’nın, Gazze'de yaşanan insani trajedinin son derece farkında olduğunu ve can kayıplarından derin endişe duyduğunu bildirdiğini ifade etti. Alınan karaları değerlendiren AK Partili Bursalı, “Uluslararası Adalet Divanı, İsrail’in saldırılarına maruz kalan Gazzelilerin, Soykırım Sözleşmesi'nin 2. maddesindeki "korunan grup" tanımını karşıladığını belirtti. Dolayısıyla Gazze’de öldürülen her bir Filistinli uluslararası hukuk nezdinde de masum sivil. Bunu özellikle Türkiye defalarca dile getirmesine karşın İsrail, saldırgan tutumundan vazgeçmedi. Hastanelere, okullara sığınan masumlara ölüm yağdırdı. Türkiye olarak bizim Filistin meselesine bakışımız da duruşumuz da çok net. Bu nedenle dün olduğu gibi bugün de yarın da Filistin halkı ile dayanışmamız sürecek” ifadelerini kullandı.
“İSRAİL’E ARTIK DUR DEMENİN VAKTİ GELDİ”
İsrail yönetiminin Uluslararası Adalet Divanı’nın kararlarından sonra bile tutumunun değişmediğini belirten Bursalı şunları kaydetti.
“Adalet Divanı, İsrail’in davanın düşürülmesi talebini reddetmesi gözünü kan bürümüş yöneticilere ilk tokat oldu. Devamında açıklanan kararlar da keza aynı şekilde. Ancak kararları değerlendiren İsrail Başbakanı Netanyahu, davayı ‘çirkin’ olarak niteledi. Üstüne bir de ‘ülkemizi ve halkımızı savunmak için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz’ dedi. Bu İsrailli yöneticilerin şımarıklığından başka bir anlam ifade etmiyor. Onların bu şımarıklığının asıl nedeni ise sözde dünyanın güçlü devletlerinin arkasında olduğunu bilmeleri. Fakat bu kararlardan sonra o İsrail destekçisi devletlerin de başlarını ellerinin arasına alıp iyi düşünmesi gerekiyor. Soykırıma ortak mı olacaklar yoksa soykırım suçlusu İsrail’e karşı mı çıkacaklar. Onlar için artık İsrail’e dur demenin vakti geldi.”