AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 3 günlük İzmir programını ve Büyükşehir Belediyesinin çalışmalarını değerlendirdi. "Üç günlük program eşittir elde var sıfır" ifadesini kullanan Başkan Sürekli; “Teşkilat toplantıları kendilerini bağlar ama CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu İzmir’e gelmiş, günlerce kalmış ve tabelasını değiştirdikleri ikinci el atık ayrıştırma tesisinde kurdele kesmenin ötesine geçememiştir” diye konuştu. Apayrı bir telden çalıyorlar
İzmir’in körfez kirliliği, pis koku, alt yapı, trafik gibi başlanıp arkası gelmeyen, söz verilip tutulmayan işler gibi pek çok yerel sorunu olduğunu söyleyen Başkan Sürekli, açıklamasını şöyle sürdürdü: “İzmir bunca sorunun altında, onlar apayrı bir telden çalıyorlar. Bunu bilerek yapıyorlar. Genel başkanları 3 gün bu şehirde kalıyor ama sokağa çıkamıyor, vatandaşla yüzleşemiyor. Çünkü, ne duyacaklarını iyi biliyorlar, işlerine gelmiyor. Şehrin dört yanında, mahalle aralarına sirayet eden koku, muhakkak Seferihisar’da da duyuluyor. Ama, otelde düzenledikleri salon toplantılarından duymaları zor. ‘İzmir kokuyor’ yazılı pankart açan vatandaşlara arkasını dönenler, bu şehre azap çektirenlerdir. Göstermelik işlerle, birbirlerini alkışlamanın ötesine geçemeyenlerdir. Kürsüye çıkıp iktidara yüklenmeyi, algı yönetmeyi biliyorlar ama; iş hizmet etmeye geldi mi ortada kocaman bir hiç. İzmir’deki beceriksizliklerini örtbas etmenin kolay yolunu kendilerince bulmuşlar: Sokağa çıkma, merkezi idareye yüklen, gündem değiştir, bol keseden at!” Tabelayı değiştirince iş yapmış mı oluyorlar
Büyükşehir Belediyesinin İzDönüşüm Atık Ayrıştırma Tesisi’ni "İzmir’in çöp sorunu kalmayacak" vaadiyle açmasını eleştiren AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, “Atık ayrıştırma işi, neredeyse çeyrek asırdır ilçe belediyelerince lisanslı firmaların tesisleri üzerinden yürütülüyor. Kurdelesini kestikleri tesis de bunlardan biri. Kendi yaptıkları değil, ikinci el bir tesis. Ne hikmetse, hali hazırda yürütülen işe İZDOĞA soyunmuş. Tabelasını değiştirince iş yapmış olmuyorlar. Ayrıca; ambalaj atıklarının toplanan diğer çöplerin maksimumundaki payı, yaklaşık yüzde 20. Hadi bunu doğru planlayıp dönüştürdüler diyelim; geriye kalan çöpler ne olacak? Sonuç itibariyle; batık bir tesisi, onlarca milyona satın almış, allayıp pullayarak açmışlardır. Ne kadar çöp ayrıştırmaya girecek ve dönüşecek; bütçe planlaması var mıdır, belediyeye yükü nedir; kimse bunlardan söz etmemiştir. Çöpü sorun olarak değil, kavram olarak ortadan kaldıracaklarını iddia etmeleri; iflah olmaz bir oyuncu ve hayalperest olduklarını göstermektedir. Parmaklarını dahi oynatmadıkları Harmandalı Çöplüğü tüm tehlikesi ve çıplaklığıyla orada durmaktadır. Ne yazık ki; İzmirlilerin aklıyla dalga geçmekte sınır tanımadıkları ortadadır” diye konuştu. Biz, 1,5 yılda konut teslimine başlarken, onlar sadece anıt açtılar
CHP’li Büyükşehir Belediyesinin İzmir’in kronik sorunlarını bu türlü taktiklerle çözmüş gibi yapmakta usta olduğunu belirten AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, açılışını yaptıkları tesisin bunun tek örneği olmadığını hatırlattı. Sürekli, konuya ilişkin şunları söyledi: “Aynısını körfez kirliliği, deprem kredisi, deprem dönüşümü gibi pek çok konuda yapmışlardır. Buca Metrosu’nun temelini, projeyi bitirmiş gibi atan ve ihalesindeki soru işaretlerini halen gideremeyen de onlardır. Anlaşmasını yapmadıkları deprem dönüşüm kredisi için Cumhurbaşkanımızın onayını beklediği yalanını söyleyen onlardır. Körfezi Gediz’in kirlettiğini söyleyip çark eden; ardından da Çiğli Katı Atık Bertaraf Tesisinde zaten yapmaları gereken rutin revizyonlarla sorunu kökten çözmüş gibi yapan da onlardır. Depremin ardından yaptıklarını İzmirlilerin parasıyla, bir apartmandan ibaret deprem dönüşümünü de depremzedelerin parasıyla yapan da kendileridir. Biz, 1,5 yılda konut teslimine başlarken, onlar sadece anıt açtılar. İzmir’in güvenerek hizmet yetkisi verdiği CHP’li yerel idarenin icraat tablosu budur. Önceki dönemden devralıp çivi çakmadıkları Opera Binasını, Buca-Otogar Viyadük ve Tüneli’ni; yine milyonlarca lira vererek aldıkları tesisleri, sattıkları belediye mallarını saymıyoruz bile. Şirketlerin boylarını aşan borçları, isyan eden müteahhitleri, ‘başka bir tarım mümkün’ diyerek yürüttükleri şaibeli sistemi, onca yerel sorun varken yaptıkları, saydırdıkları heykelleri, olmayan işlerin reklam giderlerini saymıyoruz bile Maalesef; sadece İzmirlileri değil, genel başkanlarını da inandırmaya çalıştıkları tablo başka, gerçek bambaşkadır.” Herkes başlar ama iradesi olan bitirir
"CHP’nin İzmir’de diline pelesenk ettiği ’Engelleniyoruz’ yalanı, iş yapamamalarının verdiği psikoloji ile sığındıkları bir liman" diyen Kerem Ali Sürekli, sözlerine şöyle devam etti: “Son üç yılda büyükşehir belediyelerinin merkezi idareden aldıkları pay yüzde 500 arttı. İzmir’de kaynakların nereye, nasıl kullanıldığı muamma. Sorumlu ve yetkili oldukları ama beceremedikleri her konuda ‘engelleniyoruz’ yalanına sığınıyorlar. Çünkü; bir yandan yatırımlarımızı sürdürürken, ne zaman istedilerse yanlarında olduk, önlerini açtık, çözüm bulduk. Buca Metrosu, Konak Tüneli, Özkanlar Pazaryeri, Çiğli Tramvayı gibi nice örnek var. Ama, Büyükşehir Belediyesi’nin AK Partili İlçe Belediyeleri cezalandırmasının önüne geçemedik. Bu ilçelerdeki yatırımları engellemeleri; götürmekle mükellef oldukları hizmetleri geri çekmelerini esefle izliyoruz. Karabağlar’daki kentsel dönüşüm, Bergama’daki Millet Bahçesi, Kiraz’daki devlet hastanesi gibi pek çok yatırıma taş koyuyorlar. Çağrılarımız işe yaramıyor. Peki biz vazgeçer miyiz? Hayır; vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. İzmir’in gerçeklerine yerelde de genelde de sırtımızı dönmeden; nerede ihtiyaç varsa, nerede milletin hizmet beklentisi varsa; orada olmaya devam edeceğiz. Herkes başlar ama iradesi olan bitirir. 21 yılımız bu iradenin eserleriyle doludur. İzmir’de de böyle olacak.”