Ankara’da, kendisine 27 sene önce ‘majör depresif bozukluk’ teşhisi konulan Elmas Kılıç’ın hastanede tedavi olmayı reddettiği için kaçtığı iddia edildi. Kaçtığı sırada yanında yüklü miktarda altın olduğu belirtilen Kılıç’ın yaşamından endişe eden ailesi ise kendilerine gelecek umutlu haberi bekliyor.
Olay, 9 Kasım 2021 tarihinde Mamak ilçesi General Zeki Doğan Mahallesi’nde meydana geldi. İddialara göre, akli sağlık sorunları olan ve 27 sene önce ‘majör depresif bozukluk’ teşhisi konulan Elmas Kılıç (60), hastanede tedavi olmayı reddederek ailesi ile tartışmaya başladı. Tartışmadaki kargaşadan yararlanan Kılıç, bir anda gözden kaybolarak kayıplara karıştı. Kılıç’ın kaçtığını fark eden ailesi ise durumu polis ekiplerine bildirdi. Ellerindeki kayıp ilanıyla birlikte 1 yılı aşkın süredir annesini arayan Serkan Kılıç, babası Faruk Kılıç ile birlikte endişeli olduklarını belirterek, kendilerine gelecek umutlu haberi beklediklerini söyledi. Kaçtığı sırada yanında 19 bin lira değerinde altın olduğu öğrenilen Kılıç’ın kaçırılma ihtimali de bulunurken, polis ekipleri tarafından kadının bulunmasına yönelik çalışmaların devam ettiği kaydedildi. "Depresyon hastasıydı"
Eşinin sürekli evden kaçtığını söyleyen Faruk Kılıç, “Eşimi hastaneye yatıracaktım, hastaneye müracaat etmiştim. Her sene hastanede tedavi altına alınırdı, depresyon hastasıydı. İlaçlarını kullanmadığı için polis eşliğinde yatırıyorduk hastaneye. Olay günü evraklarını çıkarttıktan sonra polisi aradık. Eşim polisi aradığımı duyunca dışarıya çıktı, dışarıda durduramadık. Oğlumu çağırdım. Eşimi biraz oyaladıktan sonra polis aracına bindirdik, hastaneye götürecektik. Polis, kimlik isteyince, ‘Kimliğim yanımda değil’ dedi. Kimliği yanındaydı oysaki, yalan söylemiş. Kimliği olmayınca yatışını yaptıramıyorlarmış. O yüzden de polisler arabadan indirdi. Gece yarısına kadar dolaştık beraber, ikna edemedik. Ekipler tekrar geldi, bindiremedik araca. Tam o esnada kaşla göz arasında kayboldu. Bir daha da bulamadık. Giderken de üzerinde altınları ve kimliği vardı. Altınların değeri o zaman 19 bin lira civarındaydı” diye konuştu. "Bu sefer hiç bulamadık"
Bir seneyi aşkındır eşinden haber alamadığını belirten Kılıç, "Parası var mıydı yok muydu bilmiyorum. Daha önce de gittiği oluyordu. Ben buluyordum hep. Belki de bu şekilde 30 sefer kayboldu. Sonrasında bulup eve getiriyordum. İlaçlarını içmediğinden oluyordu. Bu sefer hiç bulamadık. 13 aydır bulamıyoruz eşimi. Her gün karakola gidiyorum. Gece gündüz kendi çabalarımla arıyorum ama bulamıyorum. Aramızda hiçbir sorun yoktu. 1995’ten beri böyle gidiyordu sürekli. Kimseyi rahatsız etmezdi. İyi birisiydi, kötü huyu yoktu" ifadelerini kullandı.
Sözlerinin sonunda eşine de seslenen Kılıç, "Seni seviyorum, çocuklarımızın yanına gel. Sokaklar iyi yerler değil" çağrısında bulundu. "Kaybolduğu gün üzerinde altınlar vardı"
Talihsiz kadının oğlu Serkan Kılıç ise, “Annem 9 Kasım 2021’den beri kayıp. Kendisi depresyon hastası, kaybolduğu gün üzerinde altınlar vardı. O gün babam beni aradı; annemi hastaneye yatıracaklardı. Annem de babamın polis ile konuşmalarını duymuş. Annemi eve götürmek için ikna edemedik. Polis ve ambulans çağırdık hiçbir şekilde netice alamadık. Polis arabaya bindirdi annemi, mahalleye getirdi. Polis annemden kimlik istedi. Annem hastaneye gitmemek için kimliğini polise vermedi. Daha önce de annem hastanede yattı. O gün polis ve ambulans çağırdık ama annemi hastaneye götüremedik. Daha sonra annem kayboldu, o günden beri annem yok. 13 aydır kayıp. Hasta olduğu için daha önceden de çıkıyordu. Bütün mahalle tanıyor annemi. Gecenin 2’sinde 3’ünde çıkıyordu. Bir hafta, üç dört gün kayboluyordu” şeklinde konuştu. “Üzerindeki altınlar yüzünden korkuyoruz”
Annesinin hayatından endişe ettiğini ifade eden Kılıç, “Her tarafı aradım. Gittiğim güzergahlara resim dağıttım. Haber yaptırmak için etrafa sordum. Kayda değer bir sonuç alamadım. Ben annemin üstünde altın olduğunu bilmiyordum. Sonradan babam söyledi. Altınların o zamanki değeri 20 bin lira ise şu an 50-60 bin liradır. Annemin bulunmasını istiyorum. Üzerindeki altınlar yüzünden korkuyoruz. Başına bir iş geldi mi, biri bir yere mi attı, zorla mı tutuluyor? Bilmiyoruz” diye konuştu.