Alaca Group Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Alaca, ticaret hayatının hemen her alanında nitelikli iş gücü ile ilgili sorunların her geçen gün giderek arttığını ve ara eleman bulunamaması noktasında ciddi bir sorun yaşandığını belirterek, bu konu ile ilgili daha öngörülü çalışmaların yapılabileceğini söyledi.
Bireylerin yetenekli olduğu alanlarda kendilerini geliştirerek uzmanlaşma yoluna gitmeleri gerektiğini ifade eden Alaca, “Ülkemizin mühendise de ihtiyacı var, çiftçiye de ihtiyacı var. Bana göre bu iki mesleğin önem sırası aynıdır. Bu sebeple bireylerin kendilerini yetenekli gördükleri alanlarda yeterlilik kazanarak uzmanlaşması onlar için doğru bir yol haritası olacaktır” dedi.
Yönetici ve işverenlerin iş gücü ile ilgili ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu belirten Alaca, “Ticaret hayatının hemen her alanında nitelikli iş gücü ile ilgili sorunlar her geçen gün artmaktadır. Maalesef gerekli önlemler alınamaz ise veya alternatif çözümler üretilemez ise bu sorun daha da büyüyecektir. Çünkü artık çıraklar ya bulunamıyor ya çok zor ikna ediliyor ya da ancak aile baskısı ile bir işe yerleştirilebiliyorlar. Bunun akabinde ise usta-çırak ilişkisi oluşturulamadığından ya da daha zor oluşturulduğundan alanda ciddi boşluklar oluşuyor. Bu boşluklardan dolayı gerek mahalle esnafı, gerek sanayici olsun her yönetici veya işveren iş gücü ile ilgili sorunları aşmakta güçlük çekiyor” diye konuştu. "Peki genç nüfusun bu kadar yoğun olduğu bir ülkede neden böyle bir sorun yaşanıyor?" sorusuna yanıt veren Alaca, “Bunun aslında temelde iki sebebi var diyebiliriz. Birincisi; elbette ki ekonomik sebepler. Ülkemizin de dahil olduğu gelişmekte olan ve genç ekonomilerde akademik eğitimli bireyler çok daha avantajlı şartlarda çalışabiliyorlar ve akademik eğitimli bireyler açığından kaynaklı çok daha yüksek kazançlara sahip olabiliyorlar. Bunu da çok rahat koşullarda masa başı işlerde yapabiliyorlardı. Bundan dolayı da üniversitelere inanılmaz bir ilgi oluştu. Fakat, üniversite sayısı ile üniversite mezun sayısı ve istihdam alanları aynı oranda gelişmedi. Ayrıca üniversitelere yoğun ilgi artarken sektörlerdeki ara eleman ihtiyacı göz önünde bulundurularak üniversitelere öğrenci alımları doğru programlanmadı, bu da talep fazlasına sebep olurken, aynı zamanda akademik alanda yeterli fakat sahada tecrübesiz bir güruha sebep oldu. İkincisi; psikolojik etkenler. Üniversite mezunlarının daha itibarlı çalışma koşullarına sahip olduğu yanılgısı gerek bireylerde gerekse ailelerde bir toplum baskısı oluşturdu. Dolayısıyla herkes üniversite okumalıymış gibi bir hataya düştü. Bu aslında bir dönem herkesteki ’çocuğum memur olsun’ hatası ile aynıdır. Oysa ki doktor, mühendis, iş insanı bir toplum ve ekonomi için ne kadar vazgeçilmez ise çiftçi, motor ustası veya ara eleman da o derece önemlidir” ifadelerini kullandı. Nitelikli iş gücünün artırılması noktasında mevcut programların yeniden ele alınması gerektiğinin altını çizen Alaca, "Bu noktada mevcut programlar yeniden ele alınmalı ve yeni plan ve programlar da desteklenmelidir. Bildiğim kadarıyla ilgili bakanlıklar ve bazı işveren temsilcilikleri halihazırda konu ile ilgili bir takım çalışmalar yürütmektedirler. Bu gibi çalışmaları da çok yerinde bulduğumu ifade etmek isterim” şeklinde konuştu.