Samsun’da cuma hutbesi okuyan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Dijital bağımlılık, kişiyi gerçek hayattan koparmakta, sevdiklerini ihmal etmesine, ömür sermayesini boşa harcamasına sebep olmaktadır. Bunları biz duyurmayacağız da kim duyuracak. Bunları camilerimizde, hutbelerimizde, minberlerimizde, kürsülerimizde, cami dışı seminerlerimizde anlatmaya gayret ediyoruz" dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, cuma namazını Samsun’da Büyük Cami’de kıldırdı. Cuma hutbesini okuyan Erbaş, bağımlılık konusuna dikkat çekti. Erbaş, "Dijital bağımlılık, kişiyi gerçek hayattan koparmakta, sevdiklerini ihmal etmesine, ömür sermayesini boşa harcamasına sebep olmaktadır. Bunları biz duyurmayacağız da kim duyuracak. Bunları camilerimizde, hutbelerimizde, minberlerimizde, kürsülerimizde, cami dışı seminerlerimizde anlatmaya gayret ediyoruz. Bazı mecralarda kişi ve aile mahremiyeti hiçe sayılmakta, yalan, iftira ve asılsız haberlerle kul hakkı yenmektedir. Doğru olup olmadığını bilmediği halde ortaya atılan bir yalan 100 binlerce paylaşılarak o yalanın zarar verdiği insanlar adeta büyük bir sıkıntıya sokulmaktadır" diye konuştu. "Dua en büyük güçtür"
İsrail’in Filistin’de yaptığı zulme dikkat çeken Ali Erbaş, "Bir acımıza, yüreğimiz dağlayan acımızı bugün 90 bin camimizde paylaşacağız. Dünyanın gözü önünde zalimce işgalcilerin çocuk demeden, masum, bebek, kadın, ihtiyar demeden bombalar yağdırarak katlettiği insanlar var. Onlar için dualar edeceğiz. Dua en büyük güçtür. Kabul olunmadı zannetmeyin, bugün olmazsa yarın, yarın olmaz diğer gün. Belki de kabul olunuyor biz farkında değiliz. ’Bir kötülük gördüyseniz elinle düzelt’ diyor Peygamber Efendimiz (Sallallahü aleyhi ve sellem). Biz de elimizde geleni yapmaya gayret ediyoruz. Dilimizden geleni söylüyoruz. Sınırlarımızın içerisinde ve ötelerinde askerlerimiz vatanımızı korumak, zalimlerim zulümlerini ortadan kaldırmak için mücadele ederken şehit oluyorlar" şeklinde konuştu. Korunması gereken 5 şey ve bağımlılık
Ali Erbaş okuduğu hutbede şunları söyledi:
"Yüce dinimiz İslam 5 şeyin dokunulmazlığını bütün insanlığa ifade etmektedir. Din, can, akıl, nesil ve mal biz bunlara korunması gereken 5 şey diyoruz. Dinimize umayan, fıtratımızı bozan, bedenimize ve ruhumuza zarar veren, neslimizi ifsat eden her türlü zararlı alışkanlığı ise yasaklamıştır. Bu 5 şeyi korumak farz, bunlara zarar veren şeyler haramdır. İnsanı uyuşturan ve aklı işlevsiz hale getiren alışkanlıkların başında alkollü içecekler gelmektedir. Peygamber Efendimiz (Sallallahü aleyhi ve sellem) bir hadislerinde, ‘Sarhoş eden her şey içkidir ve her türlü içki haramdır’ buyurmaktadır. İçki, bütün kötülüklerin anasıdır. İçki sebebiyle nice yuvalar dağılmaktadır. Yaralanmalı veya ölümlü nice trafik kazaları yaşanmakta, nice hayatlar ve umutlar sönmektedir. Bunun içindir ki, alkollü içeceklerin üretilmesi, içilmesi, alınması ve satılması dinimizde haram kılınmıştır. İnsanlığı felakete sürükleyen zararlı alışkanlıklardan biri de kumardır. Kolay yoldan para elde etme aracı olarak görülen kumar, haksız bir kazançtır. Pençesine düşürdüğü kimseyi yalnızlığa, çaresizliğe, birçok bela ve musibete sürüklemektedir. İslam’a göre şans oyunları ve kumarın her türlüsünü oynamak ve oynatmak haramdır. Yarınlarımızın umudu gençlerimiz arasında yaygınlaşan başka bir tehlike ise uyuşturucu ve madde bağımlılığıdır. Anne baba sevgisinden, aile şefkatinden uzak kalan gençlerimiz; özenti, arkadaş çevresi veya merak sebebiyle çeşitli uyuşturucu türlerine müptela olmaktadır. ’Bir defa kullanmakla bir şey olmaz’ diyerek kandırılan gençlerimiz, uyuşturucu bataklığına çekilmektedir. İnternet ve sosyal medya gibi sanal ortamlar da ölçüsüz ve sorumsuzca kullanıldığında zararlı bir alışkanlığa dönüşmektedir. Bazen bakıyorum cadde, sokakta, elinde telefon neredeyse kendisine araba çarpacak. Kazalarda oluyor bu şekilde. Bu nasıl bir bağımlılıktır. Yapılan araştırmalarda bu bağımlılığın yaşandığı en fazla topluluk bizim toplumumuzdur."