Alman Siyasetçi ve Yazar Christoph Hörstel, Türkiye'deki 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimleri konusunda A Haber'e konuştu.
Dünyanın kritik bir süreçten geçtiği bu dönemde, Başkan Erdoğan'ın liderliğe devam etmesinin önemine vurgu yapan Hörstel, "Ben Başkan Erdoğan'a baktığımda çalışkan birini görüyorum. Vatandaşlarına değer veren birini görüyorum. Sadece eski arkadaşları diye gidip onları ziyaret eden birini görüyorum. Detaylara önem veren birini görüyorum" tespitinde bulundu.
"BAŞKAN ERDOĞAN GÖREVİNE DEVAM ETSE ÇOK DAHA RAHAT HİSSEDERİM"
Alman Siyasetçi Hörstel, Başkan Erdoğan'ın iktidarındaki Türkiye'nin bağımsız politikalarına da değindi. Washington'ın, Türkiye'ye müdahale etmek için yeni yollar aradığını belirtti. Hörstel, "Sadece 2023 Nisanına bakarak değil, 2016'dan beri olan seçimlere bakarak bir yorum yapıyorum. Ben Türkiye politikasını şöyle yorumluyorum: Şu anda, Avrupa'da Ukrayna dışına sıçrayacak büyük bir savaşın çıkma ihtimali varken, bunun çok tehlikeli bir durum olduğunun farkındayım. Ve bu tehlikeli durumda, bir Alman ve Türkiye'nin bir dostu olarak, Başkan Erdoğan görevine devam etse çok daha rahat hissederim. O çok deneyimli biri. Ve geçtiğimiz yıllarda Türkiye'yi çok çarpıcı bir konuma taşıyan kişi. Bu Türkiye için mutluluk verici bir süreçti. Evet, kolay değildi ama Başkan Erdoğan'ın yaptıkları Türkiye'nin Washington'dan bağımsız kalmasını sağlamak için gerekliydi. Ve ben, Almanya'nın da mutlu olabilmek için aynılarını yapması gerektiğini düşünüyorum." dedi.
"2016'DA BAŞKAN ERDOĞAN VE TÜRKİYE KAZANDI"
Christoph Hörstel, "2016'da Türkiye'de ABD'nin eliyle, ABD'nin ön ayak olmasıyla gerçekleştirilen bir darbe girişimi yaşandı. Sonuçları çok açıktı. Öncelikle, Başkan Erdoğan ve Türkiye kazandı. İkinci olarak, Washington hiç bir şekilde açıkça "Evet, kötü bir şey denedik, özür dileriz Türkiye, bir daha yapmayacağız. Türkiye ile iyi ilişkiler kurmak istiyoruz' diyemedi. Bu durum uluslararası olarak oldukça kötü bir durumdu." ifadelerine yer verdi.
"NASIL BİR TÜRKİYE İSTİYORUZ?" SORUSU
Türkiye'nin geleceğine ilişkin, önemli bir soru da sordu Hörstel ve "Günün sonunda ne istediğimizden çok emin olmalıyız. Bağımsız, güçlü ve dost bir Türkiye mi istiyoruz? Yoksa Washington'ın dileklerine ve Türk iç politikasına müdahalelerine bağlı bir Türkiye mi istiyoruz? Önce Washington'ın kararlarına bağlı bir Türkiye mi istiyoruz? Bence bu Almanya da dahil her ülke için sağlıksız bir durum. Anlıyoruz ki, Başkan Erdoğan'a gelen eleştirilerin merkezinde net bir şekilde bağımsız Türkiye söylemleri var." açıklamasını yaptı.
AVRUPA İÇİN BAŞKAN ERDOĞAN'IN ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKTİ
Türkiye'nin hakkaniyetine karşı dengeli bir politika yürütemeyen Avrupa ülkelerine seslenen Hörstel, yeni dönemde Avrupa'yı, yapması gerekene teşvik edecek ismin ancak Başkan Erdoğan olabileceğini söyledi.
Hörstel şunları kaydetti:
"Türkiye'ye karşı düzgün ve dürüst olmalıyız. Ve şu anda ne yazık ki durum böyle değil. PKK hikayelerinin hala var olması oldukça üzücü. PKK hala Almanya'da bağış toplamak için reklam yapabiliyor. Ve yavaş yavaş, Türk makamları Alman müttefiklerine ulaşıyor ve gerçekten bunu yapmak istiyor musunuz, bunların kim olduğunu biliyor musunuz? diye soruyor. Ve yine yavaş yavaş, fark ettik ki, Berlin'deki bir Müslüman topluluğunun başındaki adam Gülen'e bağlı. Böyle şeyler neyse ki şimdilik durdu. Ama mesela, İsveç'in durumuna bakarsak sırf PKK'lı arkadaşlarıyla aralarına mesafe koyamadıkları için kendi NATO üyeliklerini engellediler. Böyle şeyler pişmanlık verici. Ve böyle devam etmemeliyiz. Türkiye'ye doğru ve dürüst bir dost olmalıyız. Ve bence Avrupa'yı doğru yola yönlendirecek olan Başkan yine Başkan Erdoğan olacaktır. Çünkü o Türkiye'yi geçtiğimiz yıllarda oldukça güçlendirdi."
"14 MAYIS TARİHİ BİR SEÇİM"
Alman Siyasetçi ve Yazar Christoph Hörstel'in Türk halkına bir de temennisi vardı. Hörstel, "Tarihi bir seçime gidiliyor. Türk halkının dünyada bazılarının onların özgürlüklerine bağımsızlıklarına ve güçlerine kastettiğini bilmesini umut ediyorum. Seçim günü kim sizin dostunuz, kim sizin yolunuza çıkmaya çalışıyor, bilin. Ve dostlarınızla yola çıkın." dedi.