Antalya’da, 1 kişinin öldüğü, 7 kişinin yaralandığı teleferik kazasına ilişkin Kepez Belediye Başkanı CHP’li Mesut Kocagöz’ün de aralarında olduğu 5’i tutuklu 12 sanığın yargılanmasına, 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Duruşmada savunmasını yapan ve Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede kendisiyle ilgi 6 maddelik suçlamaya tek tek açıklık getiren Başkan Mesut Kocagöz, Kepez Belediye Başkanlığı adaylığı için 28.11.2023 tarihinde ANET Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Genel Müdürlüğü görevinden istifa ettiğini belirterek, "Ben 1 Aralık 2023 tarihinden önce istifa ettim. Ardından, 2023-065 sayılı karar ile istifamın kabulüne karar verilmiştir. Yine aynı tarihte 403 sayılı karar ile de yeni yönetim kurulu başkanı ve yeni genel müdür atanmıştır. Ayrıca SGK’dan da çıkışım verilmiştir. İstifa ettiğim tarihten itibaren de hiçbir ücret almadım. YSK istifamı yeterli görüp seçime girmemde sakınca görmemiştir" dedi. İlk duruşma
Konyaaltı ilçesinde 12 Nisan’da meydana gelen, 1 kişinin yaşamını yitirdiği, 7 kişinin yaralandığı ve mahsur kalan 174 kişinin 23 saatte kurtarıldığı teleferik kazasıyla ilgili, teleferik işletmecisi ANET’in önceki Yönetim Kurulu Başkanı, mevcut Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz’ün de aralarında olduğu 5 kişi tutuklandı. Kocagöz’ün tutukluluğuna yapılan itiraz ise reddedildi. Kocagöz’ün avukatları, tutukluluğa tekrar itiraz için bilirkişi raporunu bekledi. Bilirkişi raporunun dosyaya eklenmesinin ardından savcılık tarafından hazırlanan iddianame, Antalya 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 36 sayfalık iddianamede, kazada hayatını kaybeden Memiş Gümüş dahil olmak üzere, 150 kişi müşteki sıfatıyla yer aldı. Aynı iddianamede aralarında Kepez Belediye Başkanı seçilen Mesut Kocagöz, ANET Genel Müdür Vekili Ahmet Buğra Samsunlu, Okan Erol ve Serkan Yellice’nin de olduğu 12 kişi de şüpheli olarak yer aldı. Savcılık, 12 şüphelinin, ’Trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokma’ ve ’Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma’ suçlarından cezalandırılmasını istedi.
İddianamede, Mesut Kocagöz, Ahmet Buğra Samsunlu, Edip K.B., Serdar Tezcan, Okan Erol, Serkan Yellice, Suphi K.’nin asli kusurlu; Orhan K, Kazım K., Hüseyin A., Özgür E. ve Aziz A.’nın tali kusurlu olduğunun kabul edilmesi istendi. Savcılık, şüphelilerin 27’şer yıla kadar cezalandırılmasını istedi. Hazırlanan iddianame, Antalya 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi.
Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmaya tutuklu sanık Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz’ün de aralarında bulunduğu 12 sanık ve şikayetçiler katıldı. Adliye koridorlarında yoğun kalabalık nedeniyle güvenlik önlemi alındı. İlgi yoğun olunca mahkeme kapısı önünde ve dışında izdiham oluştu.
Salonda taraf avukatları hazır bulunurken, davayı CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, CHP Antalya Milletvekilleri, CHP’li belediye başkanları çok sayıda kişi izledi. İlk savunma Genel Müdür Vekili Ahmet Buğra Samsunlu’dan
Duruşmada ilk savunmayı olay tarihinde tesisin vekaleten Genel Müdürlüğünü yapan sanık Ahmet Buğra Samsunlu yaptı.
Üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini söyleyen Ahmet Buğra Samsunlu, Sulh Ceza Hakimliği’ndeki savunmasını tekrar ettiğini belirten Samsunlu, "Ben ANET‘te makine mühendisi olarak işe başladım. 2023’te vekaleten atandım. Olay tarihinde genel müdür bendim. Üst düzey bir tesistir. Binlerce aksamdan oluşmakta. Bu nedenle yılda bir bakım yapılması söz konusu değildir. Günlük, aylık ve yıllık olarak bakımları gerçekleştirilmektedir. Tesisin çalıştırılması, kontrol edilmesi, bakım, yolcuların kabulü dahil bir firma tarafından gerçekleştirilmektedir" dedi.
Sanık Özgür E. olay tarihinde tekniker olarak çalıştığını ifade ederek, olaydan iki gün öncesine kadar raporlu olduğunu ve kazayı evde öğrendiğini ifade ederek, "Bakımları rutin yapılıyordu. Son bakım 14 gün sürdü. Normalde 80 güne kadar sürerdi. Bize kısa sürmesi gerektiğini Serkan Yelleci ve Okan Erol söyledi” diye konuştu.
Sanık Edip K.B. ise emekli polis olduğunu, soruşturma evresinde verdiği ifadesini tekrarlayarak, olayda kastının, kusurunun ve sorumluluğunun olmadığını belirtti.
Sanık Serdar Tezcan da savunmasında Türkiye’de teleferik yapan tek yetkili firma (Megatower) olduklarını söyleyerek, "Firmam 2023’te denetlendi ve denetimi başarı ile tamamladım. Yetkisiz personel çalıştırmadım. Tesisin bakımlarından Serkan Yellice sorumludur. Tesisin raporlarını Serkan Yellice hazırlamaktadır. Serkan Yellice’den bakım listesini aldım. Fiyatlandırıp, Uğur beye gönderdim. Sonra bakım taleplerini Aralık ayında gönderdim. Ocak ayına kadar netleşmedi. Ocak ayında 156 kalemden 19 kalem bakımın yapılması kararı çıktı. 19 kalemlik liste acil olduğu söylendi. Ancak bakım süremiz 15 gün değildir. Bakımımız 2 ay sürmüştür. Montaj süresi 15 gün olduğu için öyle algılanmıştır" dedi.
Sanık Hüseyin A. ise sıhhi tesisatçı olduğunu belirterek, soruşturma aşamasında verdiği savunmayı tekrar ederek, "Ben emekliyim. ANET’e bağlı Megatower’de işe başladım. Ben teleferik bakımlarını yapmıyorum. Sadece su arızaları ile ilgili işleri yapıyorum" dedi.
Sanık Okan Erol ise makine mühendisi olduğunu belirterek, 2022 yılında teleferikte işe başladığını belirterek, "Benim görevim ANET ve Megatower arasındaki koordinasyonu sağlamaktır. Benim tesise direk müdahale etme yetkim yoktur. Teleferiğe müdahale yetkisi Serkan Yellice Bey’dedir. Otomasyondaki uyarıyı Suphi Kaplan’ın görmesi ve bunu Serkan Yellice’ye bildirmesi gerekiyordu" dedi.
Sanık Suphi Kaplan, tekniker olduğunu ifade ederek, suçlamaları kabul etmediğini söyledi. 156 kalem bakımın yapılması gerekirken 19 kaleme düşürüldüğünü belirten Kaplan, normalde ağır bakımın 2 ay yapılması gerekirken 14 gün yapıldığını öne sürdü. Kaplan ayrıda kaza günü otomasyon sisteminin 3-4 kez düşük ton uyarısı verdiğini de sözlerine ekledi. "Bu uyarılar resetlenince siliniyor. Olaydan önce de sistemi ben Serkan Yellice’nin talimatıyla resetledim" diye konuştu.
Sanık Aziz A. da su tesisatçısı olduğunu ifade ederek, teleferiğin bakımı, tamiri ve onarımı ile ilgisinin olmadığını belirtti.
Duruşmaya verilen 15 dakikalık aranın ardından Sanık Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz savunmasını yaptı. Savunmasına mesleğinin mali müşavir olduğunu belirterek başlayan Kocagöz, vefat eden Memiş Gümüş’e Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar dileyerek başladı. "Olaydan önce istifa ettim"
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede kendisiyle ilgi 6 maddelik suçlamaya tek tek açıklık getiren Başkan Mesut Kocagöz, Kepez Belediye Başkanlığı adaylığı için 28.11.2023 tarihinde ANET Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Genel Müdürlüğü görevinden istifa ettiğini belirterek, "Ben 1 Aralık 2023 tarihinden önce istifa ettim. Ardından, 2023-065 sayılı karar ile istifamın kabulüne karar verilmiştir. Yine aynı tarihte 403 sayılı karar ile de yeni yönetim kurulu başkanı ve yeni genel müdür atanmıştır. Ayrıca SGK’dan da çıkışım verilmiştir. İstifa ettiğim tarihten itibaren de hiçbir ücret almadım. YSK istifamı yeterli görüp seçime girmemde sakınca görmemiştir" dedi. "İstifamın ardından 4 ay 17 gün geçmiş"
Mega Tower firmasının bakımlarında eksiklik olduğu yönündeki iddiaya da yanıt veren Mesut Kocagöz, "Görevde olmadığım için bu iddiayı da kabul etmiyorum. İstifamın ardından kaza gününe kadar 4 ay 17 gün geçmiş. 137 günlük, 18 haftalık, 4 aylık yıllık bakımlar yapılmıştır. Geçmişe yönelik şahsımın suçlanmam hatalıdır. Yüklenici firmanın bakım listesinin tamamı karşılanmıştır. Ben mühendis değilim, yöneticiyim. Görevim yetkiyi işin ehline devretmektir. Türkiye’de bu işi en iyi yapan Mega Tower ile 2017 yılından beri çalışıyoruz. Şirketin İSO 9001 belgesi var. Davraz dahil birçok teleferiğe bu şirket bakım yapmıştır. ANET’te her iş ehline verilir. Yöneticilik dışında bir de denetleme görevimiz var. Bu görevi de görevde olduğum süresinde eksiksiz yaptığı düşünüyorum.
Ayrıca, eksik, yetkisiz belgesiz personel çalıştırmamdan bahsediliyor. Biz de bir personel bile sertifikasız ve eğitimsiz çalışmamıştır. Direklere 3 haftada bir çıkılır ve kontrolleri yapılır. Olay tarihine kadar 6 kez kontrol edilmiştir veya edilmesi gerekiyordu" diye konuştu.
Kocagöz, "Sayın mahkeme heyeti, 14 Nisan’dan bugüne kadar tutukluyum. Bilirkişi raporunu da, dosyayı da okudum. Yürekten söylüyorum. Ne yapsaydım da bu kazayı önleyebilirdim? Kaza olmadan nasıl önlerdim? 35 yıllık devlet memuriyetim var. 25 yılı yönetici olarak geçmiştir. Geçmişte başımı öne eğecek bir şeyim olmamıştır” diye konuşmasına devam etti.
Sanık Serkan Yellice de savunmasında, radyo televizyon tamirciliği yaptığını belirterek, "Olay günü yangın ihbarı geldi. Hemen hat boyunu kontrol ettim. Gözle yaptığım kontrolde sis bulutları vardı. Güvenlik amaçlı teleferiği durdurdum. Yapılan kontrolden sonra sistemde arıza yoktu. Beyninde tutukluluk olabilir düşüncesi ile sistemi resetledim. Hiçbir arıza silinmedi. Ancak arşive kaydedildi" dedi.
Mahkeme başkanını sorusu üzerine, geçmişteki orman yangınının aklına geldiğini ifade ederek, "Sonra teleferiği çalıştırdım ve tüm arıza uyarıları yandı. 2022 yılından bu yana düşük ton uyarısı zaman zaman verir. Tesisi ben durdurdum. Yangın ihtimalini düşünerek sistemi ben çalıştırdım. Amacım olası yangında kabinlerin zarar görmemesidir. Çünkü daha önceki yangında bir kabin zarar görmüştü. Ben bakım için 156 kalemlik liste oluşturdum. 19 kaleme düşürüldü. Sadece otomasyona, arızalara bakarım" diye konuştu.
Sanık Orhan K. ise mekanik bakım işçisi olduğunu belirterek, 14 Aralık 2023’te işe başladığını, kendisinin Serkan Yellice’ye bağlı çalıştığını ve önceki beyanlarını tekrar ettiğini söyledi.
Duruşmaya katılan müştekiler de ifade verdi.
Müşteki Fadimana Akıncı 28 nolu kabinde olduğunu belirterek, sol kolundan yaralandığını, kolunda ezikler oluştuğunu ve 25 günlük rapor aldığını belirterek taraflardan şikayetçi olduğunu söyledi.
Müşteki Erdem Eyüpoğlu da tüm sanıklardan şikayetçi olduğunu belirterek, "Sağ dirseğimde parçalı kırık 4 platin var. Kırılan dirseğimden dolayı sinirlerde hasar var. Kalça kemiğimde kırık. Serçe parmağımda çatlak var. Olaydan sonra işsiz kaldım. Maddi ve manevi olarak mağdur oldum" dedi. 10 yaşındaki Kaan: "Çok sallandık yuvarlandık, bayılmışım"
Müşteki 10 yaşındaki Kaan A. ise duruşmaya babası Mustafa Akgün ile birlikte katıldı. Kaan A. tüm sanıklardan şikayetçi olduğunu ifade ederek, "İlk binişimdi, korkuyordum. Teleferik dağda biraz durdu. İnmeye başladık. İndiğimizde annem, ben ve annemin arkadaşları, başka aileler vardı. Kabin bir anda durdu. Sonra 10 saniye sonra falan yine hareket etti ve çok sallandı. Sonrasında yuvarlandım. Bayılmışım. Gözümü açtığımda annemi gördüm. Orada bekledik. Sağ ayağımdan yaralandım" diye konuştu. Diğer müştekilerin avukatları da sanıklardan şikayetçi olduklarını söyledi.
Duruşmaya öğleden sonra devam edilecek.