Antalya Büyükşehir Belediyesi Başdanışmanı ve Basın Sözcüsü Cem Oğuz, mekansal adres kayıt sistemine göre kentte 460 bin 429 yapı olduğunu belirterek, "0-15 yıl arasındaki binalar yaklaşık Antalya’nın yarısını oluşturuyor. Yeni deprem yönetmeliğine inşa edilen, yapı denetim sisteminin işlediği yapılar Antalya’nın yaklaşık yarısını karşılıyor" dedi. Oğuz, Büyükşehir Belediyesi koordinatörlüğünde Deprem Master Planı’nın 31 Aralık 2025 tarihine kadar bitirilmesinin öngörüldüğünü kaydetti.
Antalya Büyükşehir Belediyesi Başdanışmanı ve Basın Sözcüsü Cem Oğuz, Büyükşehir Belediyesi Toplantı Salonu’nda, Antalya’nın Deprem Master Planı ve gündemdeki konuları değerlendirdiği bir basın toplantısı düzenledi. İki gündem maddelerinin olduğunu anlatan Oğuz, bunlardan birinin Antalya’da deprem noktasında neler yapıldığı, ikincisi ise son günlerde ada parselde alınan meclis kararının tartışılmasıyla ilgili konu olduğunu belirtti. Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen deprem bölgesine, Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak alanda tüm çalışmalara katıldıklarını ifade eden Oğuz, çok sayıda canlıyı da enkaz altından itfaiye ekiplerinin çıkardığını söyledi.
Arta arda yaşlanan depremlerin ardından Antalya’da halkın, "Antalya’da ne olacak?" gibi soruları sormaya başladığını kaydeden Oğuz, "Antalya’da 2 milyon 688 bin 4 nüfusa sahibiz. Geçen yılın verilerine göre yaklaşık yerli ve yabancı 23 milyon misafiri ağırlıyoruz. İstanbul’un 4 katı yüzölçümüne sahibiz. Nüfus bakımından beşinci, araç sayısı bakımından dördüncü, motosiklet bakımından ikinci büyük ilimizdir. TÜİK verilerine göre Antalya yapı kullanma izin belgesi verilmiş 323 bin 564 bina var. 127 bin 26 tanesi de üç merkez ilçemizde yer alıyor. Mekansal adres kayıt sistemine göre ilimizde 460 bin 429 yapı var. Olabilecek bir depremde 460 bin 429 yapının durumunun ne olacağı konusu herkeste merak uyandırıyor" diye konuştu. "Dalma batma zonundaki depremlerin çok fazla yıkıcı etkisi olmamaktadır"
Geçmiş yıllarda yapılan bir bina analiz çalışmasından bahseden Cem Oğuz, "50 yılın üzerinde bina sayısı yüzde 12 civarında, bunlar gecekondu bölgesi ağırlıklı olarak görünen yerler. 0-15 yıl arasındaki binalar yaklaşık Antalya’nın yarısını oluşturuyor. Yeni deprem yönetmeliğine inşa edilen, yapı denetim sisteminin işlediği yapılar Antalya’nın yaklaşık yarısını karşılıyor. Son yaşanan depremde Doğu Anadolu Fay Hattı’nın 400 kilometrelik bir fay hattı kırıldı. 7 kilometre sığ denilen yıkıcı etkisi fazla olan bir depremdi. Aynı zonda 3 tane arka arkaya yıkıcı etkisi olan depremleri yaşadık, o nedenle hasar çok büyük. Antalya’da aktif bir fay hattımız, Kıbrıs Helen Yayı adı verilen bir faydır. Aktif deniz altında yaklaşık 150 kilometre uzaklıkta, Afrika plakasının Anadolu plakasının altına dalma batma zonuyla tetiklediği, bizi belirli aralıklarla hoplattığı derin depremlerdir. 50 kilometrenin altında olan depremlerin bize yansıması geliyor. Bu kadar uzaklık ve derinde olan dalma batma zonundaki depremlerin çok fazla yıkıcı etkisi olmamaktadır" şeklinde konuştu. "Bin 136 toplanma alanı mevcut"
Buna rağmen yine önlemlerin alınması gerektiğinin altını çizen Oğuz, "Mevcut yapı stokunda gerekli önlemlerin alınması gerekiyor. Bunun için yıllardır konuşulan toplanma alanı noktasında kentte bin 136 toplanma alanı mevcut. Parklar, mesire yerleri, meydan, açık otoparklar, spor alanları gibi yerler. Bir ilki gerçekleştirdik Antalya’da. Geniş çapta bir Afet Toplanma Merkezi Kurulması. Şu anda inşaatı tamamlanan 54 bin 430 metrekarelik alanda Akdeniz Üniversitesi otoparkımız aynı zamanda projesi afet merkezi olarak planlandı ve ona göre inşası yapıldı. Büyük bir depremde ayakta kalacak bir bina olarak tasarlandı" ifadelerini kullandı.
Oğuz, Antalya Büyükşehir Belediyesi imar yönetmeliğinin, Ekim 2020 yılında yürürlüğe girdiğini kaydetti.
Afet Yönetimi Daire Başkanlığının kurulması konusunda Başkan Böcek’in seçim vaadi olduğunu hatırlatan Oğuz, Türkiye’de örnek bir daire başkanlığını hayata geçirme çabası içinde olduklarını bildirdi. "31 Aralık 2025’e tamamlanacak"
81 ilde İl Afet Risk Azaltma Planları’nın (İRAP) gerçekleştirildiğini kaydeden Oğuz, "2022 yılından itibaren yürürlüğe girdi. İRAP çerçevesinde 3 ana tema var. Bunlardan en önemlisi afet risklerine dirençli bir şehir oluşturmak bunun içinde 9 hedef konulmuştur. Bu 9 hedef içinde görevlendirmeler yapılmış. Antalya’da konuşulan Deprem Master Planları’nın yapılması konusunda büyükşehir ve ilçe belediyeleri koordinatör belediye olarak tanımlamıştır. Sorumlu kurumlar, ilgili bakanlık, üniversiteler, meslek odaları ve ilgili STK’lar da destek vererek 31 Aralık 2025 tarihine kadar bitirilmesi öngörülmüştür. Bu çalışmalar daha önce İzmir’de, İstanbul’da yapıldı. Büyükşehir Belediyemiz 2022 Mayıs ayında çalışmalara başladı. Ağustos ayında 134 farklı kurum kuruluşun katıldığı Deprem Master Planı Çalıştayı yapıldı. 175 teknik personelin görevlendirilmesi yapıldı. Bu çalışmalar hızlı şekilde devam ediyor" ifadelerine yer verdi. "2000 sonrası yapılan binalarda sıkıntı olmaz"
Deprem Master Planı çerçevesinde yapılması gerekenleri açıklayan Oğuz, "Şube Müdürlüğümüzü aktif hale getirdik. Burada teknik elemanlar da var. Mikro bölgelendirme çalışmaları, mevcut yapı stokunun hızlı teknik yöntemlerle belirlenmesi, bilgi veri toplanması, yeni bir teknoloji olan dronları kullanacağız. Bu yapıların coğrafi bilgi sistemleri yardımıyla yapıların genel durumunu belirleyecek bir sistemi deneyeceğiz. Şu an bir ekip oluşturduk. Burada sadece büyükşehir değil, ilçe belediyeleri, STK’lar, meslek odaları görevli; ilgili bakanlık temsilcileri var. 19 ilçe belediyede ekipleri kurduk. Tüm yapı stokunun belgelerini şu an alıyoruz. Binaların konumları, durumları, deprem dirençleri tespit edilecek. Ekipleri kurduk, sahaya gireceğiz. Bu yıl içinde 400 bin binanın bu yöntemle durumunu belirleyeceğiz. Tüm verileri alınca akademisyenlerin ilgili bilim insanların katıldığı toplantıyla veriler değerlendirilecek ve Antalya’nın planı ortaya çıkacak. Yapılar güçlendirecek ya da yıkılacak. Bu çalışmaya büyükşehir önderlik ediyor ama herkes sorumludur. Bu çalışmayı gerçekleştirilerek Antalya için önemli bir sorun halledilmiş olacak. Büyükşehir şu an koordinasyonu sağlayan birimdir. 2000 yılından sonra yapılan binalar tüm bilimsel verilerin uygulandığı binalardır. Bunlarda hiç sıkıntı olmayacağını düşünüyoruz" sözlerini kullandı. Kazık temel
Hurma ve Sarısu bölgesinin durumunun sorulması üzerine Oğuz, "2000 yılından sonra kazık temel uygulamalarıyla, yaklaşık 18 metre altta sağlam temel çıkıyor. Kazıklarla inşa edildi. Buralarda çok büyük sorunlar olacağını tahmin etmiyoruz. Kazık temelle sağlam zemine ulaşıldı" diye konuştu.