Batman 1'nci noterliği hayata geçirdiği “Yeni Ön Büro Ve Form” sistemiyle Türkiye'de bir ilke imza attı. Noter, bu uygulama ile birlikte dolandırıcılığın önüne geçmeyi hedefliyor.
Batman 1'nci noterliği, özelikle araç devirlerinde dolandırıcılık olaylarının önüne geçmek için “Yeni Ön Büro Ve Form” sistemiyle Türkiye'de bir ilke imza attı. Uygulama ile satışlar noterlik huzurunda güvenli hale geldi. Ön bürodaki çalışanın alıcı ve satıcıyla iletişim kurup satış sonuna kadar bütün adımları forma yazmasıyla beraber bütün işlemler resmi olarak kayıt altına alınıyor.
Bu uygulama ile dolandırıcılardan korunmayı hedeflediklerini belirten Batman 1'nci Noteri Mehmet Şirin Erdoğan, “Bilindiği üzere öncelikle bizim gelen vatandaşları korumamız da gerekiyor. Biz bir güven kurumuyuz. Güven kurumu olmamız nedeniyle bize gelen vatandaşların dolandırıcılara karşı uyanık da olmaları gerekiyor. Kimisi tabii uyanık olamayabiliyor, dolandırılabiliyor. Biz, geçmişte bunu hem noterliğimizde hem diğer noterliklerde yaşadık. Bu sebeple de vatandaş bize müracaat ettiğinde bir ön büro sistemi kurduk" dedi.
"Ön sözleşmeyi hayata geçirdikten sonra bizim noterliğimizde dolandırıcılık vakalarına rastlanmaz oldu"
Ön büro sisteminde vatandaşın önce meramını dinlediklerini aktaran Erdoğan, "Vatandaşın işlemi nedir? Vatandaşın genellikle bizim noterliğimizde araç satış işleminin yoğun olduğunu görüyoruz. Araç satışlarında da vatandaşların bilemeyeceği üçüncü kişiler gelen vatandaşları dolandırabiliyorlar. Bunun önüne geçmek için bir form uygulaması yani ön sözleşme dediğimiz bir sözleşmeyi hayata geçirmeye çalıştık ve başarılı da olduk. Bu ön sözleşmeyi hayata geçirdikten sonra bizim noterliğimizde dolandırıcılık vakalarına rastlanmaz oldu. Bu ön sözleşmede neden bahsediyoruz? Özellikle araç satıcısı veya araç alıcısı kim, para kimin hesabına geliyor bunu sorguluyoruz. Para şayet satıcının değil de üçüncü kişinin hesabına gidiyorsa risk başlıyor. Veya para bizzat alıcı tarafından değil de bir başkası tarafından gönderiliyorsa yine risk başlıyor" diye konuştu.
"Bu riskleri bertaraf edebilmek için biz formumuzda öncelikle ilk soru olarak para nereden geliyor sorusunu soruyoruz" diyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Eğer para üçüncü kişinin hesabından geliyorsa bunu forma yazıyoruz. Kim gönderiyor, adı, soyadı, TC kimlik numarası, telefon numarası ve IBAN numarası. Yine eğer para üçüncü kişinin hesabına gidiyorsa, bu üçüncü kişi kimdir. Adı, soyadı, TC kimlik numarası, IBAN numarası ve telefon numarası. Biz, bu bilgileri forma aldıktan sonra tarafların imzalarını da alıyoruz. Taraflar bu ön sözleşmeyi bir anlamda kabul etmiş oluyorlar. Arkasından diğer bilgileri soruyoruz. Diğer bilgiler nedir. Bir önemli bilgi aracın kilometresi. Vatandaş aracın kilometresini daha sonra değiştirme imkanına sahip olabiliyor veya noteri suçlayabiliyor. Kilometresi 100 değil de 110'du veya 55'ti. Bunun da önüne geçmek için kilometre bilgisini alıyoruz."
Satış verilerini aldıklarını kaydeden Erdoğan, "Satış verisi derken satış meblağı yani aracını kaça satmış. 500 bine mi satmış, 600 bine mi satmış. Geçmiş dönemde yaşadığımız vakalarda örneğin araç 900 bin lira bedelle satılıyor, daha sonra bu bedelin yüksek olmasının sebebi bankalara gidip bankalardan kredi almak. Kredilerini aldıktan sonra vatandaşlar satış sözleşmesini muhasebecilerine gönderdiklerinde muhasebecilerin fazla vergi ödeyebileceği uyarısı karşısında tekrar noterlere müracaat edip, 'biz bu satış bedelini yanlış söyledik lütfen bunu düzeltin' diyorlar. Bunun da önüne geçebilmek için forma, satış bedelini biz yazıyoruz ve vatandaş daha sonra geldiğinde ya ben yanlış söylemiştim şeklinde şikayetlerde bulunsa bile bunun bir anlam ifade etmediğini söylüyoruz" diye konuştu.
Kendi beyanlarını yazılı olarak ön sözleşmeye yazdıklarını aktaran Erdoğan, "Ön sözleşmede yazmış olduğumuz satış bedeli dışındaki diğer bilgileri ve özellikle de üçüncü kişinin hesabına para gidiyorsa bu üçüncü kişinin bilgilerine biz satış sözleşmesinin içine de yazıyoruz. Yani taraflar satış sözleşmesinin içinde satış bedelinin kime gittiğini, adı, soyadı, telefon numarası ve IBAN numarasıyla görüyorlar, teyit ediyorlar ve imzalarını ona göre atıyorlar. Biz bunu yaptıktan sonra ileride sonrasında ya satış bedelini sen bana göndermedin amcamın oğluna gönderdin. Veyahut satış bedelini yanlış yerden geldi şekli itirazların bir anlamı olmuyor" şeklinde konuştu.
"Lütfen satış sözleşmesini imzalamadan tarafların IBAN'ına para göndermeyin"
Erdoğan, sözlerini şöyle dürdürdü: "Aslında buradaki amacımız dolandırıcıların dolandırabilecekleri kişileri dolandırmaması için engel oluşturacak bir ön çalışma. Burada da başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Formu başlattığımız tarihten bu yana dolandırıcılık vakaları bizim noterliğimizde yaşanmadı. Özellikle bizim personelimiz bu konuda çok hassas, çok dikkatli. Her gelen vatandaşı uyarmakta. Bizim bir başka önceliğimiz de vatandaşa para ödemesi yapmadan önce uyarıda bulunuyoruz. Lütfen satış sözleşmesini imzalamadan tarafların IBAN'ına para göndermeyin. Önce satış sözleşmesini imzalayın, imzalandıktan sonra para transferlerinizi yapın ve para transferi yapıldıktan sonra da bize onay verin. Transfer yapılmıştır işlemi noter bey imzalayabilir diye. Bu işlemler bittikten, para transferi de gerçekleştikten sonra noter olarak ben veya yanımdaki imza yetkili arkadaşlarımız satış sözleşmesini imzalayabiliyorlar.”
“Taraflar değil, 3'ncü kişiler dolandırıyor”
Araç alım ve satımında çoğu dolandırıcılık vakalarında tarafların değil, 3'ncü kişilerin tarafları dolandırdığını söyleyen Erdoğan, “Haftada ortalama 3 defa dolandırıcılık vakalarıyla karşılaşıyorduk. Vatandaş dışarıda dolandırılıyor, içeriye geliyor işlemi bitiriyoruz bir bakmışsınız 500 bin lira 900 bin lira gibi rakamların uçtuğunu, gittiğini görüyoruz. Bu dolandırıcılık vakalarında aslında taraflar bir birini dolandırmıyor. Üçüncü kişiler tarafları dolandırıyor. 3. Kişiler nasıl dolandırıyor, telefondan arayarak örneğin 500 bin liralık bir aracı 300 bin liraya satacağı vaadiyle bir tarafı dolandırıyor. Diğer tarafı da arayarak 500 bin liralık aracı 700 bin liraya alacağım vaadiyle dolandırıyor. Her iki tarafa da tarafların akraba olduğunu ama birbirlerine bu rakamları söylememeleri gerektiği şeklinde baskılarla iki tarafı da su istimal ediyor. Taraflar da kısa sürede para kazanma hırsı ve arzusuyla 400 bin liralık aracı 600 bin liraya satabilecek duygusuyla hareket ediyor satıcı, alıcıda 500 bin liralık 350 bin liraya alacağım hayaliyle hareket ediyor. Maalesef iki tarafta dolandırılıyor. Bu vakalar adliyeye intikal ediyor ama neticede dolandırıcılar parayı aldıktan sonra telefonlarını kapatıyorlar, aldıkları parayı da anında başka hesaplara dağıtarak ortadan yok oluyorlar” ifadelerinde bulundu.