USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

Aracını tahsis edip kendisini çadıra yerleştiren komutanı arıyor

Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen depremlerin ardından Malatya'dan Batman'a gelen emekli Sosyal Yardımlaşma Müdürü Memet Alim, dehşeti yaşadığı depremde elinden tutan Tuğgenerale vefa borcunu ödemek istiyor.

Aracını tahsis edip kendisini çadıra yerleştiren komutanı arıyor
13-04-2023 11:47
Google News

Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen depremlerin ardından Malatya'dan Batman'a gelen emekli Sosyal Yardımlaşma Müdürü Memet Alim, dehşeti yaşadığı depremde elinden tutan Tuğgenerale vefa borcunu ödemek istiyor.


Malatya Üçbağlar Mahallesindeki evinde depreme yakalanan Alim, deprem anında yaşadıklarını İHA muhabirine anlattı. Emekli olduktan sonra çocuklarının eğitimi için Malatya'ya yerleştiğini söyleyen Memet Alim, “O kıyameti yaşayan bilir ancak. Biz o kıyameti yaşadık. Çok şükür bizde bir şey yok ama bizim bina ağır hasar aldı. Sağımızdaki solumuzdaki arkamızdaki önümüzdeki tüm binalar yıkıldı. Bizde yok ama ülke olarak, il olarak büyük bir kaybımız oldu. Allah bir daha bize bu günleri yaşatmasın. Gece 4'ü çeyrek geçiyordu beşik gibi sallanmaya başladık. Eşimi çocuklarımı uyandırdım, ‘Koşun koşun dışarı çıkın' dedim ama kızım o halde bile merdivenlerin daha tehlikeli olduğunu söyledi. Bekledik geçmesini ama bir buçuk dakika sürdü deprem. Hayatımın en uzun dakikalarıydı. Üstümde pijamayla dışarı atmışım kendimi. Her şeyimiz içerideydi, iletişim yoktu. Bir yandan artçılar sürüyordu. Sabah oldu güç bela içeri girip kayda değer birkaç taşınır şeylerimizi aldık çıktık dışarı” dedi.



“Yollar deniz dalgası gibiydi”


Evden çıktıktan sonra ikinci depreme yakalandıklarını anlatan Alim, şöyle devam etti;


“Bizden sonra arkamızdan deprem oldu öğlenden sonra. O esnada biz olsaydık kesinlikle gitmiştik, ölmüştük. Hayatta değildik şimdi. Ondan sonra büyük bir yıkım daha oldu. Yani nasıl anlatsam, yollar deniz dalgası gibi oldu, yürüyemedik. Dışarıda biraz kaldık. Oralarda, yakınımızda belediyenin bir tesisi vardı, orada geçici olarak kaldık. İnsanlar bir dayanışma içerisinde buldukları şeyi paylaştılar. Yani sınıf farkı yoktu. Zenginde fakirde aynı durumdaydı. Fakirde, zengin de aynı şekilde çorbayı çorba sırasına girerek alıyordu. Öylesine zor anlar yaşadık ki anlatılmaz” diye konuştu.



“Komutanı bulup vefa borcunu ödemek istiyor”


Askerlerin depremin ilk anından itibaren insanların yardımına koştuğunu vurgulayan Alim, depremden sonra kalacak yer bulamadığını kendisine hiç tanımadığı bir Tuğgeneralin yardımcı olduğunu söyledi.


Alim, şöyle devam etti, “Park'ta oturuyordum komutan geldi. ‘Ben İsmail Tuğgeneral' dedi. Tanıştık ‘hayrola müdürüm ne yapıyorsun' dedi. Ben dedim komutanım işte biz açıkta kaldık. Geldim tekrardan çocukları getirdim, geldim yerimi bulamadım. Bu sefer yerimi işgal etmişler. Dedi ki ‘ya müdürüm öyle şey mi olur sen bu zamana kadar halka hizmet etmişsin. Bu kadar insanlara yardımcı olmuşsun. Nasıl açıkta kalırsın' dedi. Hemen bana kendi komuta arabasını tahsis etti. Bir de bana bir çadır verdi, gittim orada kaldım. Çok duygulandım. Şimdi ise kendisini görüp vefa borcumu ödemek istiyorum. Herkese yaklaşımı öyleymiş yani sırf bana değil. Benimle özel bir ilgisi yok herkese karşı öyleymiş.”



“Batman halkı bana yardımcı oluyor”


Depremin ardından Batman'a gelen Alim, burada vatandaşların çok duyarlı olduklarını dile getirdi. Alışveriş yaptığı bir esnafın kendisinden habersiz yemek ücretini ödediğini belirten Alim, “Ciğer yedik birer tane hanımla, kalktık parasını vermeye afiyet olsun dediler o arkadaş sizin paranızı verdi. Allah Allah. Hiçbir tanımadığım bir adam ben kendisinden yüz liralık alışveriş yapmamışım. Adam bana bilmiyorum fiyatını da iki yüz, iki yüz lira vardır nereden baksan yani onun üzerindedir belki. Adam paramızı vermiş, gitmiş. Ben o insana bir hafta sonra gidip teşekkür ettim. Sağ olsun. Nereye gitsem bana halkın yaklaşımı çok iyi duyarlı insanlar. Nereye gitsem Batman halkı bana yardımcı oluyor. Ben böyle bir şey görmedim. Yani başka yerleri de gezdim ben yaşadığım süreç içerisinde. İki buçuk sene fabrika hayatım var, İstanbul'da şurada burada kaldım yani. Gurbet hayatı da yaşadım ama halkımın çok güzel yaklaşımı var. Çok iyi insanlar buradakiler. Bu dünyanın geçici olduğunu öğrensinler. Zaten daha çok insanları bu şeyi kaynaştırdı bence. Yani toplumsal bir kaynaşma oldu. Allah bir daha devletimize milletimize bu acıyı tattırmasın” dedi.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Karikatürler