Çoğu anne-babanın astım hastası çocuklarının spor yapması ya da açık havada oyunlar oynamasından tedirgin olduğunu belirten Erişkin Alerji İmmünoloji ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ali Kutlu, “Uzmanlar tersine çocuğun kontrollü şekilde spor yapmasını öneriyor. Astımı kontrol altında olan çocukların aktif olması ve spor faaliyetlerine katılmaları, solunum kaslarını güçlendirmelerine yardımcı olur” dedi.
Astımın en yaygın çocukluk çağı kronik hastalığı olduğunu ifade eden VM Medical Park Samsun Hastanesi Erişkin Alerji İmmünoloji ve Göğüs Hastalıkları Kliniği’nden Prof. Dr. Ali Kutlu, neredeyse her 10 çocuktan 1’inin astımlı olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Kutlu, Astım ile ilgili ailelere önemli uyarılarda bulundu. “Spor kaslarını güçlendiriyor”
“Bırakın çocuklarınız spor yapsın” önerisinde bulunan Prof. Dr. Ali Kutlu, sporun faydaları hakkında şu bilgileri paylaştı:
“Spor astımlı çocukların solunum kaslarını güçlendirmede yardımcı olur. Çoğu anne-baba astım hastası çocuklarının spor yapmasını ya da açık havada oyunlar oynamasını istemez, bundan tedirgin olur. Ancak uzmanlar bunun tam tersini öneriyor. Astımı kontrol altında olan çocukların aktif olması ve spor faaliyetlerine katılması, solunum kaslarını güçlendirmeye yardımcı olur. Genellikle astım bebeklik ve çocukluk çağlarında başlar, ancak orta ve ileri yaşlarda da görülebilir. Ülkemizde ilaçlarla kontrol altına almakta zorluk çektiğimiz ağır astım vakalarına Batı ülkelerine göre daha az rastlanıyor. Özellikle hastalığı geç yaşta başlamış, kilolu, eşlik eden inatçı sinüzit yakınması ve-veya ilaç alerjisi olan hastalarda ağır astım daha sık gözleniyor.” Modern yaşam ve hava kirliliği şiddetini artırıyor
Modern yaşam koşulları, küresel ısınma ve hava kirliliğindeki artışa bağlı olarak astım hastalığının da şiddetini arttığını ifade eden Prof. Dr. Ali Kutlu, “Hastalarda hava yolları çeşitli tetikleyicilere maruz kaldığında öksürük, hırıltılı solunum, nefes darlığı, göğüste sıkışma hissi gibi yakınmalar ortaya çıkmaktadır. Bu tetikleyicilerden en önemlileri ev tozu akarları, küfler, polenler gibi alerjenler, iç ortam ve dış ortam kirleticileri, viral ve bakteriyel ajanlar olup hastaların neredeyse yarısında herhangi bir alerjik duyarlılık tespit edilemez” diye konuştu. Genetik faktörler hastalıkta etkili
Astımın genetik yönü olan bir hastalık olduğunun altını çizen Prof. Dr. Ali Kutlu, “Özellikle anne- babasında astım olan, alerjik kaşıntılı deri hastalığı ve grip benzeri burun tıkanıklıkları, burun akıntısı yaşayan çocuklarda tekrarlayan hırıltılı öksürük büyük oranda astımı düşündürür. Solunum yoluyla kullanılan astım ilaçları hem çok etkili hem de yan etkileri önemsenmeyecek kadar azdır. Halk arasında yan etkileri nedeniyle kullanım korkusu oluşturan steroid ilaçlar astım hastalığının tedavisinde temel ilaçlardır ve solunum yoluyla alındığında yan etkileri sıklıkla önemsenmeyecek derece azdır” dedi. Tedavisi kişiden kişiye değişiyor
Çoğu astımlı hastanın ilaç tedavisiyle hastalığını kontrol altına alarak sorunsuz bir hayat yaşayabildiğini, özellikle hafif astımlı çocuklarda ergenlikle birlikte hastalığın ortadan kalkabildiğini dile getiren Prof. Dr. Ali Kutlu, “Astımın seyri ve şiddeti, tedaviye yanıt, kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Tanı geciktikçe tekrarlayan bronşit atakları ve gereksiz ilaç kullanımları söz konusu olabilir. Tedavide hedef, hastaların mümkün oldukça şikâyetlerinin olmaması, günlük kişisel ve mesleğinin gereği olan işlerini kısıtlanma olmadan yapabilmesi, hastalığa bağlı iş ve okul devamsızlığının olmamasıdır. Hastalığın seyrini değiştirebilecek, hastalığı tam olarak ortadan kaldırabilecek bir ilaç tedavisi yoktur. Bazı hastalarda alerji aşısı tedavileri kalıcı etkiye sahip olabiliyor. Bunun kararını mutlaka alerji uzmanları vermelidir” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.